Türkiye’nin t*r*rle mücadele sürecini en güzel anlatan televizyon yapımı ‘Tabuta sığmayanlar” belgeselidir. Ülkemizin bir bölümü bölmek için silahlarla dağlara çıkan, Mehmetçiği şehit edip, köyleri basan, Şehir merkezlerinde sokaklara bombaları gömen alçak bir süreç vardı.

Adına ‘Hendek ve Barikat terörü’ dedik. Temizlemek için 2 metre boyunda 700 Özel harekat polisi ve özel kuvvetlerden Subay ve Astsubayı burada şehit verdik. Aslında PKK’yı orada bitirdik.

“Tabuta sığmayanlar’ bu şehitlere dendi.

Bir anne ve baba ekranda şehit evlatlarını anlatıyor.

İzliyorum.

Neden? Unutmamak için.

Biz unutuyoruz.

Milli ve Manevi duygular öylesine çözülüyor, öylesine törpüleniyor ki, yaşadıklarımızı anlatmak için sütunlar sığmaz.

‘Terörsüz Türkiye’ süreci, en fazla şehit yakınları ve gazileri ilgilendiriyor.

Bu süreçte onları asla yalnız bırakmamalıyız.

Sosyal medyada öylesine paylaşımlar var ki. Bazıları içten, bazıları organize.

Birkaç gün önce DEM partililer umut hakkını gündeme getirdiler.

Umut hakkı terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ın ev hapsine çıkması herhalde.

Güneydoğu Gazimiz sosyal medyada bağırıyor, ‘Ona umut hakkı verenler bana da ayaklarımı versin’ ve protez ayaklarını çıkarıp atıyor!

Türkiye Cumhuriyeti devleti, terörle mücadelesini 50 yıldır sürdürüyor. PKK’nın son teröristleri de bu toprakları terk ediyor.

Ama Kandil, İsrail’in baskısı ile birlikte hala direniyor.

PKK terör örgütünün silah bırakması, sınır ötesine çekilmesi, bunlar ‘Terörsüz Türkiye’ için yetmez.

Bataklık kurutulmalı, Kandil dağıtılmalı.

Ülke dışına gidecekler gitmeli, Yargılanacaklar yargılanmalı, suça karışmayanlarla ilgili de Adalet bir karar vermeli.

Sevgili Okurlar,

Hak teslimini de yapalım. Devletin şehit hassasiyeti en üst düzeyde.

Şehit yakınlarını bir dakika bile bırakmıyor, namerde muhtaç etmiyorlar.

En değerli yerde tutuyorlar.

Bunu Valilerde ve Kaymakamlarda görüyoruz.

Bir gaziyi, Valimiz Cumhuriyet resepsiyonuna çağıramadı iddiası gündeme gelince Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’daki kendi yemeğine davetle onure etti..

Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ve tüm yardımcıları, ilçe kaymakamları bu hassasiyetle görev yapıyorlar.

İlçe olduğu günden itibaren ilk kez bir kadın kaymakamla yönetilecek olan Arsin.

Kaymakam ilk durağı Şehit Er Haydar Arslan’ın annesi oldu.

‘Şehidimizin annesinin derdi varsa bizim de derdimiz var’ demektir ziyaret.

Arsin Kaymakamı Şule Demirtaş doğru bir yerden başladı. başarılar diliyorum.

Karadeniz bölgesi şehitler diyarı.

Şehitlerle ilgili sadece devletin hassasiyeti yetmez.

Biz de üzerimize düşeni yapacağız.