Uzun zamandır bekledim bu yazıyı yazabilmek için.
Biraz araştırma yaptım, içine de duygularımı harmanlayarak yazımı tamamladım, bakalım kim olayların neresinden tutup kendine ne kadarını alacak?
İnternet bloklarında gezinirken bir anda arama motoruna “Pişmanlık hikayeleri” yazdım ve başladım her birini tek tek incelemeye...
İlk etapta dikkatimi çeken, yazılan yazılarda  kadınların hikayeleri ve pişmanlıkları yoğunlukta olduğuydu...
Pişman olan erkek yok muydu?
Yada vardı da dile getirecek kadar cesaretli mi değildiler?
Neyse, oraya geleceğiz birazdan!
Yüzlerce kadın pişmanlıklarını dile getirmişti ve ikinci olarak dikkatimi çekende bu kadınların hepsi bir erkeğin kendilerine yaşatmış olduğu ve içinden çıkılmaz tramvalar yaşadıklarıydı...
Okudukça şaşkınlığımı gizleyemezken hop oturdum hop kalktım sinirimden...
Zeynep diye bir kadın anlatıyor;
Yedi yıllık evliyim, üç yaşında oğlum var, evliliğimizin ilk yıllarında ki gibi değil hiçbir şey...
Gittikçe benden uzaklaşan ve agresifleşen bir adam oldu eşim.Bu beni çok yordu ve dengem bozuldu, ayrılalım dediğim günden bu güne iki yıl oldu ve şiddet yaşıyorum... Ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum, Allah aşkına biri yol göstersin, gidemediğim için çok Pişmanım demiş!
Nihal adında bir kadın anlatıyor;
On sekiz yıl sonra eşim beni genç ve güzel bir kızla aldattı, ben olayı öğrendiğimde ve kanıtlarımla cesaretimi toplayıp karşısına çıktığımda inkar etti ve beni darp etti, gidecek yerim olmadığı için hayata küstüm ve onu yok sayarak gün dolduruyorum kimseye de anlatamıyorum, cezayı kendime kestiğim için çok Pişmanım demiş!
Esra adında bir kadın anlatıyor;
Yirmi beş yıllık evliyim, tam hayatımız lezzetinde gidiyor derken eşim bir gece eve geldiğinde (bunca yıl aramızda buna benzer sorun yaşamamıştık) beni karşısına aldı ve başkasına aşık olduğunu ama beni de asla bırakmayacağını söyledi, o sözlerin ardında şoka giren beynim kanama yaptı ve üzerinden iki yıl geçmesine rağmen tam manasıyla düzelemedim, bu saatten sonra boşanıp çoluk çocuğun eline kalmamak için bu evdeyim ve hayata dair her şeyi(kadınlığımı, anneliğimi ve insanlığımı) gömdüm! Pişmanım, kendime bunu yaptığım için hem de çok Pişmanım demiş!
Bunun gibi yüzlerce hikaye buraya yazabilirim.
Hiç yabancı değil bu konular değil mi sizlere de?
Kim bilir belki de bunlara yakın bir hikayeniz var yada bu hikayelere sahip yakınlarınız!
Çok merak ediyorum neden bu erkekler yüzünden bu kadınlar hayata küsen kısımda oluyorlar?
Pişman olan erkekler var mı noktasında sorduğumda kendime verdiğim cevap üzücü, yaradılış gereği yönetme iç güdüsüne sahip, ona yapılan haksızlığı kabullenmeyen ve bastırma-inkar etme çabasıyla agresifleşen erkekler asla cesaret edip ben PİŞMANIM yada ÖZÜRDİLERİM demezler, diyemezler...
Kadınına yaşattığı manevi ve fiziksel şiddeti kendine hak sayar ve bununla övünürler çünkü o erkektir !!!
Ey Erkekler;
Siz az akıllı olsanız elinizin altında size aşkla bağlanan kadınınızı baş tacı edersiniz çünkü kadınını önemseyen adam en mutlu olandır!
Hiç bir kaşın yoktur ki gördüğü ilgi ve önemsenme duygusu karşısında bunalıp küssün!yani demem o ki;
 Ey Erkekler, kendinize sahip çıkın, aklınızı başınıza alın ve kadının gücünden korkun çünkü kadın sabreder ve öyle bir gün gelir ki neye uğradığınızı anlamazsınız!
 Şimdi kadının gücü ortadayken Neden cezaları hep kendilerine kesiyorlar?
Konuları anlatacak cesareti ve yüreği olan bu kadınlar neden hep çaresiz tarafta yer alıyorlar?
En okumuşunda da bu ürkeklik var en cahilinde de, sanmayın ki bir yerlerde ayakları yere basan kadınlar bunlara maruz kalmıyorlar, ne yazık ki kalıyorlar ve mücadeleyi bırakıp hayata küsüyorlar, sonra ne mi oluyor?
Hemen anlatayım;
Kadının ruhu aşkla şevkle dolmadığında kendine kapattığı iç dünyası bir müddet sonra onu yiyip bitiriyor, hayata dair adaptasyonu tam manasıyla bozuluyor, sonra bu karmakarışık ruhu ile ne iyi anne, ne iyi bir arkadaş, ne iyi bir çalışan olabiliyorlar...
Kendini kendine gizlediği için ne kadar ağır tramva yaşadığını kimse anlayamıyor, kendisi de anlayamıyor!
Onun yetiştirdiği evlatta büyüdüğünde problemli oluyor ne yazık ki!
Ben buradan tüm kadınlara seslenmek istiyorum, sesimin ulaştığı en son noktaya diyorum ki;
Yaşanılası bu hayatın içinde KADIN olmak çok ayrıcalıklı bir şeydir!
Beni duyan sen, sana söylüyorum Ey Kadın;
Bastırma duygularını!
Sana yaşatılan her ne ise cezayı kesme kendine!
Sağlığını tehlikeye atacak bir şey yapma!
Sen doğurganlığınla çok özel bir mertebedesin bunun tadını çıkar ve kendine daha da güven!
Ezdirme seni ezenlere iç dünyanı!
Dün bugün yaşanmadığı gibi bugünü de yarın yaşamayacaksın!
Hadi silkelen ve bir milad başlat çünkü sen KADINSIN istediğin ne varsa yapabilirsin!