Ruhun Gemisinde Bayram

Bahaettin Kabahasanoğlu

01.11.2025 - 09:35 Yayınlanma

Trabzon Yomra merkezli dijital kültür sanat dergimiz Ruhun Gemisi Şana Taka olarak Cumhuriyetimizin 102. Yıldönümünü Park Dedeman Trabzon’da büyük bir coşkuyla kutladık.

Bölgemizin iddialı dijital dergilerinden biri olan Ruhun Gemisi, Prof. Dr. Sonay ÇEVİK’in Yayın Kurulu Başkanlığında her sayısında dikkat çeken yazılarla adından söz ettiriyor.

Park Dedeman Trabzon’un Ayasofya Salonunu dolduran yazarlar, akademisyenler, katkı sunanlar ve basın mensuplarının yanı sıra Şana’yıoluşturan Çınarlı, Şanlı, Kaşüstü ve İkisu Mahalle Muhtarları da bu etkinlikte yerlerini aldı.

Trabzon Valisi Aziz YILDIRIM’ın, Ramada Oteldeki Cumhuriyet resepsiyonu dolayısıyla bu buluşmaya; Yomra Belediye Başkanı Mustafa BIYIK, KTÜ ve diğer üniversitelerin öğretim üyeleri, TYB Trabzon Şubesi Başkanı Kamuran TUNAve birlik üyesi yazarlar, sanatçılar, basın mensupları katıldı.

Bir saate yakın bir süre devam edenkokteyl anında katılımcılar birbirleriyle sohbet etme, hâl hatır sorma imkânı da buldular.

***

Derginin editörü olarak açılışta Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolu da anlatma fırsatı buldum.

Bizi yıkıldı yıkılıyor sanırlar

Biz yıkılırken bile yıkarız

Buluruz bir kahraman

Kendi küllerinden dirilen

Buluruz bir yol

Ölümüne girilen

İşin içinden çıkarız

“Dünyanın en zor coğrafyasında kanlarıyla sınırlarımızı çizen eşsiz kahramanları, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının manevi şahsında minnetle, şükranla, rahmetle selamlıyorum. Bugün BAYRAM ve çocuklar kadar mutluyum. Çünkü kutlayacak bir bayramımız, -bizim- diyebileceğimiz bir vatanımız,gölgesine sığınabileceğimiz bir bayrağımız var. O insanlar ne güzel insanlar…Bugün konuşmak kolay, atıp tutmak…

O kara günler bir canlansın gözlerimizin önünde…Yokluk ve çaresizlik…

Kan ve gözyaşı…Ve 102 yıl sonra -vatan size minnettardır- diye coşkuyla haykırıyoruz.Rahmetli Temel Dedem,Şana’da, buralarda bir yerde arkadaşlarıyla buluştu ve Trabzon’a gitti. Milli kuvvetlere katıldı. Batum’dan Trabzon’a silah ve cephane taşıdı.Boynumuzda Temel Dedemin İstiklal Harbi madalyası...Kalbimizde vatan ve millet sevdası...Türkiye’yi seviyoruz.Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını seviyoruz.Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranları sevenleri de seviyoruz. Bu ülke için canla başla, aşkla şevkle çalışanları da...”

***

Konuşmalar yapıldı, plaket ve belgeler verildi fakat benim aklım dedemin madalyasında kaldı.Uzun zamandır boynumda asılı çünkü…

Hikâyesini anlatırken duygulandım yine…

“Temel Dedem, Şana’da, buralarda bir yerde toplanmış arkadaşlarıyla… Trabzon’a giderek Milli Kuvvetlere katılmış, sonra… Batum’dan Trabzon’a mavnalarla silah ve cephane taşımış. İşte boynumdaki madalya da o günlerin hatırasını yaşatıyor. Belki bu yüzden daha fazla sahiplenmek istiyorum memleketi… Belki bu yüzden bayrağımız dalgalandığında, marşımız okunduğunda büyük bir heyecan duyuyorum. Belki bu yüzden Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü çok seviyorum. Rahmetli Temel Dedem, Trabzon’a ilk gelişinde Meydan’da onu görme ve uzaktan da olsa -hoş geldin Paşa’m- deme mutluluğunu yaşamıştı ya…”