Bir yılı daha geride bıraktık.  Ardımızda bıraktığımız yılda ülkemiz adına genelde olumsuz gelişmeler yaşansa da Trabzonlular için Trabzonspor’un başarısı bu olumsuzlukların üzerini örtmüştür. Geçen sezonun başlarında Eddie Newton’un yerine Abdullah Avcı’nın teknik direktörlüğe getirilmesinin ardından başarılı bir sezonu geride bırakan takımımız, bu sezona ise fırtına gibi bir giriş yapmıştır. Sezon planlamasını doğru bir şekilde yapan Trabzonspor yönetimi, transferleri son güne bırakmadan hazırlık kampına yetiştirmiş, kulübün geçmişten gelen ekonomik sorunlarının büyük bir kısmı çözülmüş ve oturmuş bir takım görüntüsü ile sezona başlanmıştır.

2021-22 Futbol sezonunun ilk yarısını 14 Galibiyet, 4 beraberlik ve yalnızca 1 mağlubiyetle en yakın rakibinin 7 puan önünde bitiren Trabzonspor, an itibarıyla şampiyonluğun en güçlü adayı olarak görülmektedir. Sezona şampiyonluk parolasıyla giren üç İstanbul takımına 14, 18 ve 19 puan fark atan Trabzonspor, bu formunu ikinci yarıda da devam ettirdiği takdirde hedeflediği şampiyonluğa beklenenden daha kısa bir süre içinde kavuşabilecektir.

Fakat şunu ifade etmek gerekir ki son günlerde yaşanan bazı gelişmeler Trabzonspor’u yakından ilgilendirmektedir. Zira 3 Temmuz sürecinin sonunda Yargıtay’ın beraat kararını onaylaması ve devamında yaşanan süreç sezon başından bu yana sadece saha içine odaklanan Trabzonspor taraftarının dikkatini dağıtmıştır. Boluspor ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında Trabzonspor taraftar gruplarının Fenerbahçe’ye ve başkanı Ali Koç’a yönelik tezahüratları bu tespitimizi doğrulamaktadır.

Bu noktada Trabzonspor yönetimi ve taraftarı kısacası tüm camia uyanık olmalı ve bu tuzağa düşmemelidir. Taraftarı saha dışına çekerek konsantrasyonunu bozmaya yönelik bu girişimlere karşı dikkatli olunmalıdır. Zira önümüzdeki ikinci yarı, tarihi bir fırsat olarak karşımızda durmaktadır. Trabzonspor, şampiyon olduğu takdirde Şampiyonlar Ligi katılım parası, TFF şampiyonluk pirimi gibi önemli gelirleri kasasına koyacaktır. Buna ilave olarak stadyumun isim hakkının süresi dolmuş ve yeni bir anlaşmayla ciddi bir sponsorluk geliri de buna eklenecektir. Son olarak yayın ihalesinin de yenileneceği dikkate alınırsa kulübün cebine hatırı sayılır bir miktarda gelir girmesi beklenmektedir.

Ekonomisini düzelttiği takdirde gelecek senelerde de başarılı olacağı muhakkak olan Trabzonspor’u durdurmak için yeni bir plan devreye sokulmuştur. Bilhassa sosyal medyada başlatılan bir kampanya ile Trabzonspor taraftarı tekrar 3 Temmuz tartışmalarının içine çekilmeye başlanmıştır. İki yıl önce “devletin takımı, damadın takımı” gibi algılarla Trabzonspor’a karşı cephe oluşturan bu gruplar şimdi de Yargıtay kararı üzerinden yeni bir algı ile karşımıza çıkmaktadır.

Bu noktada başta sayın başkan Ahmet Ağaoğlu olmak üzere Trabzonspor yönetimine büyük bir görev düşmektedir. Algı operasyonlarına karşı taraftarlar birlik ve beraberliğe çağrılmalı, ne olursa olsun sahada mücadele eden takıma destek olunmaya odaklanılmalıdır. Geçmişin kısır tartışmalarına girerek enerji harcamak yerine geleceğe bakmak çok daha faydalıdır. 

Temennimiz kentimizin en büyük markası olan Trabzonspor’un, 2022 senesini şampiyonluk yılı olarak kutlamasıdır. Fakat hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmeyeceği gerçeği göz önünde bulundurulmalı ve hazırlanan tuzaklara karşı uyanık olunmalıdır.