Son yıllarda hepimizin kulağında yankılanan bir cümle var: “Pozitif düşün, hayatını değiştir.” Sosyal medyada, reklam panolarında, kişisel gelişim kitaplarında… Her yerde aynı çağrı: “Kötü hissetme, moralini bozma, güzel şeyler düşün.” Ne kadar tanıdık değil mi? Ama farkında olmadan, bu sözler modern dünyanın en zarif sansür biçimine dönüşüyor.

Toksik pozitiflik, insana “takma kafana, keyfine bak” diyerek dayatılan bir iç denetim mekanizmasıdır. Dışarıdan bir yasak gibi görünmez, ama içimizde bir otosansür yaratır.

Artık düşünmek bile “negatif enerji yaymak”, sorgulamak “drama çıkarmak”, eleştirmek “olay yaratmak” olarak damgalanır.

Düşünmek rahatsız edici hale geldiği için “fazla düşünmek” (overthinking) suçtur.

Hislerini analiz etmek yerine “iyi görünmek” teşvik edilir.

Ve en tehlikelisi: hissettiğin olumsuz duygular bile senin kişisel başarısızlığın olarak yorumlanır.

Oysa hiçbir insan sürekli pozitif olamaz. Olmaya çalıştığında da içsel gerçekliğini bastırır, zihnini inkâr eder.

Toksik pozitiflik tam da bu noktada devreye girer: seni sürekli “iyi hissetmeye” zorlayarak sistemin ürettiği kötülükleri görünmez kılar.

Çünkü eğer herkes “good vibes only” modundaysa, kimse sorgulamaz; kimse rahatsız olmaz; kimse değişim istemez.

Toplumsal adaletsizlikler, ekonomik sıkışmalar, ruhsal çöküntüler… Hepsi “negatif düşünceler” etiketiyle susturulur.

Ama hayat yalnızca pembe bir filtre değildir.

Gerçek dönüşüm bazen tam da o rahatsızlıkta, o sıkışmışlıkta başlar.

Bir insanın büyümesi, farkındalık kazanması, kendini tanıması çoğu zaman dibe vurduğu yerden yükselir.

Çünkü düşünmek, sorgulamak, hatta zaman zaman karamsar hissetmek — insana da, topluma da yön veren en dürüst süreçlerdir.

Evet, iyimserliğe ihtiyacımız var.

Ama en az onun kadar, düşünmeye, sorgulamaya ve rahatsız olmaya da ihtiyacımız var.

Pozitiflik, düşünmenin karşıtı değil, sonucudur.

Gerçek iyilik, her şeyin iyi olduğu yanılsamasından değil, her şeyin farkında olmaktan doğar.

Ve belki de en sağlıklı cümle şu olurdu:

“Her şey yolunda değil — ama ben buradayım, düşünüyorum.”

Detaylı bilgi ve randevu için:

E-posta: [email protected]

Instagram: @psikologmerveak