KONDA firması seçime son bir hafta kala yaptığı anketi açıklamıştı. AK Partiye yüzde 46, CHP’ye ise yüzde 27 vermişti. AK Parti bir puan geri geldi, CHP’de bir puan ileri gitti. Hemen, hemen bütün partilerin oranlarını tutturdu. AK Parti bu se

KONDA firması seçime son bir hafta kala yaptığı anketi açıklamıştı. AK Partiye yüzde 46, CHP’ye ise yüzde 27 vermişti. AK Parti bir puan geri geldi, CHP’de bir puan ileri gitti. Hemen, hemen bütün partilerin oranlarını tutturdu. AK Parti bu seçimden nasıl galip çıktı? Bunu irdelemek lazım. Bana göre, AK Parti bu seçimi icraatları ve projelerinden ziyade Başbakan Erdoğan’ın performansı ve konumu sebebiyle kazandı. Erdoğan her seçimde karşıda bir öteki yaratmayı başarıyor. Bu seçimde ötekinin de ötesinde rakip vardı. 17 Aralık operasyonu, MİT tırlarının durdurulması, yine Dışişleri Bakanlığının dinlenilmesi süreçleri sonrası Cemaat hedef oldu, karşıda iktidar mağduriyeti oluştu. ‘İstiklal ve İstikbal mücadelesi’ sözü tuttu. ‘İnlerine gireceğiz’ sözü ise AK Parti tabanını tamamen kenetleyen söz oldu. Karadeniz halkı, Başbakana darbe yapıldığına inandı. Hemşehrim dedi, sahip çıktı. Belediye Başkanlığından ziyade Genel seçim gibi geçti süreç. Trabzon’da da güç kazandı AK Parti. Trabzon’da itiraz edilen, vay bey ne oldu dedirten ise şu, Başbakan Tayyip Erdoğan ‘şike sahaya yansımamıştır’ diyen ve Feneri kurtaran isim. Böyle olunca kupamız TFF tarafından verilemedi. Buna rağmen Trabzonlular bir mesaj neden vermedi? Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in söylediği ‘Başbakan Söylerse kupa 18.00 uçağıyla Trabzon’da olur’ sözü doğrudur. Ancak, Başbakan Erdoğan kupamızı vermedi,  diğer liderler ne yaptı? Şike’nin bir numarası Aziz Yıldırım’ı kamuoyuna kahraman gibi sundular. Başbakanın Aziz Yıldırım’la ilgili böyle bir sözü olmadı. Şampiyonluğumuzu çalan da Aziz Yıldırım. Bölge ve Trabzon açısından bakarsak bazı seçmen grupları ve kırsal rahatını bozmadı. Dün sabah önemli bir iş adamı, Naci Orhan şöyle dedi: ‘İstikrar iyidir, eğer farklı olsaydı Dolar bugün 3 TL olurdu.’ Bu şunu gösteriyor, İnsanlar sokakta, kahvede, evde oturuyor. Sandık başına gidince tercihini böyle yapıyor. Ek olarak, Asfalt, beton, yol, su hizmetini alan, evde bakım parasını alan, dul yetim maaşını alan, üstüne fındıkta alan bazlı destek parasını alanlar kendi istikrarını bozmak istemedi. İktidar partileri hep avantajlıdır. Sandık başlarına baktım. Salonda karşılayan da, sandık başında oturan da, oy kullanılan sınıfların önlerinde bekleyenler de AK Partililer. Seçim ekonomisi önemli. CHP, MHP ve AK Partinin seçim bütçeleri iktidarın 10’da biri kadar yok. CHP ve MHP’nin seçim bütçelerinden Anadolu’ya gerekli ekonomik miktarı göndermemekte ısrar etmeleri düşündürücü. Siz orada ne yaparsanız yapın diyorlar! Seçim bütçesi olmayınca da ne afişlerini tam asılabiliyor, ne sahadaki elemanının aracına mazot koyabiliyor, ne kumanyasını verebiliyor. Ortaya da hep bu sonuç çıkıyor. Tamam Başbakanı insanlar seviyor. Ama önce seçmen kendi rahatını seviyor..