Skor tabelası Pazar akşamı yalnızca rakamları yazdı. Ama sahada yazılan hikâye, rakamlara sığmadı. Trabzonspor, Beşiktaş beraberliği, bir puanın değil; bir karakterin, bir hafızanın, bir başkaldırının maçıydı.

Bu Trabzonspor, eski günlerini anlatmadı. Eski günlerini yaşattı. Her bindirme, geçmişten gelen bir selam gibiydi. Biz bu oyunu cesaretle oynarız dedirtti. Orta sahada Trabzonspor’un kalbi attı.

Topu saklamayan, sorumluluktan kaçmayan, her ikili mücadelede ayağını değil, yüreğini ortaya koyan oyuncular vardı. Kaybedilen her top sonrası geri dönüşler, yıllar önce şampiyonluk yürüyüşlerinde gördüğümüz o tanıdık refleksi baş tacı yaptı. Hücumda belki galibiyet golü gelmedi. Ama umut geldi.

Forvetler kaçırdı, Ama saklanmadı, başını öne eğmedi. Tekrar istedi topu. Trabzonspor tribünleri bu yüzden alkışladı. Çünkü bu cefakar taraftar golü sever ama mücadeleyi daha çok sever. Bu maçta Trabzonspor futbolcuları, bir teknik planın değil, bir ruhun parçasıydı. Pazar akşam sahada birey yoktu, birlik vardı.

Beraberlik bu maçın kesinlikle hakkı değildi. Atak olan, golü arayan Trabzonspor doksan dakika sert şutlarla, varyasyonlar golü aradı. Beşiktaş maçı Ersinle Trabzonspor arasında geçti. Gerçekten bu maç, Trabzonspor’un aynaya bakıp kendini tanıdığı gecedir. Bu bir puan değil. Bu, Biz hâlâ buradayız diyen terli formaların, ayak seslerinin, susmayan yüreğin olmazsa olmazıdır. Türkiye şahane bir maç izledi. Hatta Dünya izledi.

[email protected]