Dün sabah Tabakhane’de dolmuştan indim yoldan karşıya geçtim ayakkabıcı genç dükkandan çıktı ve şöyle dedi:
‘Sizi okuyorum, köy ile şehiri birbirine güzel bağlıyorsun. Hem yerelin hem de genelin sesisin.’
Devam etti.
‘Yukarıda dükkanımız vardı şimdi buraya inmek zorunda kaldık. 250 TL’den değil 100 TL’den ayakkabı satıyorum. Kirayı kıstık, fiyatı aşağı çektik.’
Mutlu oldum.
Devam ettim.
Çarşı mahallesinde Pekünlü Balcının aradan geçip gazeteye gideceğim.
Mustafa Kongur işyerinin önünde.
Oğlu ‘abi çay’ dedi.
Kongur beni sehbanın üzerine oturttu.
Ve anlatmaya başladı.
DYP’de en etkin(1992-1995) döneminde il yöneticisi idi.
Tarımdan girdi.
‘Eğer Türkiye en kısa sürede tarım politikasını toparlayamaz ise gelecekte çok zor günler yaşar.’
Sebebini de şöyle anlattı:
‘Geçen bir arkadaşım köyden indi bana geldi. Pazara uğrayacağım’ dedi.
Hayırdır? dedim.
‘Süt ve yumurta alacağım!’
Kongur Maçkalı.
‘Annemin 6 ineği vardı, üretirdik. Şurada Varlıbaş var. Onun yerinde Tekel tütün fabrikası vardı. 900 kadın 150’de erkek çalışırdı. Şimdi kadınlarımız yalvarıp yakarıyor ve İŞKUR’dan 6 aylık iş bulmaya çalışıyor.’
Siyasete girdi.
Liderlere ve Bakanlara söz söylemekten imtina eden yöneticilere gönderme yaptı:
‘İktidar olduk. Köksal Toptan Milli Eğitim Bakanı. Trabzon’a geldi. Kendisini Süleyman restorantta ağırladık. Ankara’ya dönerken Maçka’ya bir okul istedim. Tamam dedi.’
Sonrasını da şöyle anlatıyor:
‘Okulun yapılması için Bütçe Plan Komisyonundan geçmesi gerek. Bütçe bağlandı. Köksal bey ulaşamayınca eski milletvekili olarak gördüğümüz ve Köy Hizmetlerinde Genel Müdür yardımcısı olan Mehmet Çakıroğlu’nu aradım. Bak bakalım bütçede okul var mı?’
Sonra döndü, ‘yok’ dedi. Sanırım bir yıl geçti.
İl Başkanı Erol Emral beni aradı, ‘Köksal bey Çarşı camisinde Cuma namazını kılıp esnaf ziyareti yapacak senin de ayranını içeriz’ dedi.
‘Kabul etmedim, tavrımı koydum. Köksal beyi de yüzüne karşı eleştirdim, gönderdim.’
Zaman, zaman nerede eski siyasetçiler diyoruz ya,
Kongur o.
Bakana tavır..

‘CEZAYİR SOYKIRIM GÜNÜ’ DESEK!

Almanya, Fransa ve Hollanda’nın Avrupa Birliğine girişimize duvar örmelerinin sebebi Türklüğümüz ve Dinimizdir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un 24 Nisan Ermeni Soykırım günü açıklaması da bununla paraleldir.
Bu küstaha ağzının payı verilsin, Türk milleti biraz olsun rahatlasın.
İbrahim Kalın’ın ‘Kınıyoruz’ sözleri beni kesmedi.
Biz de Fransa’ya Cezayir’de yaptıkları için bir soykırım tarihi çıkaralım.
Kıyamet mi kopar!