Tarih boyunca Trabzon, önemli bir merkez olmuştur. Şehrin önemine binaen daima başkent tarafından kontrol altında bulundurulmuştur. Bu yapılırken genellikle en yetenekli yöneticiler Trabzon’a atanmıştır. Buna örnek kişiliklerden biri de Kadri Paşa’dır.

Kadri Paşa, 1843 yılında İstanbul’da doğmuş, çok iyi bir eğitim almıştır. Arapça, Farsça ve Fransızcayı çok iyi bilen Kadri, genç yaşta devlet bürokrasisinde görev almaya başlamıştır.
Maliye müsteşarlığı ile başlayan görevler zinciri daha sonra defterdarlıkla devam etmiştir. Aydın’da çıkan Sisam Ayaklanmasını başarıyla bastırmasının ardından yıldızı parlamıştır. 
Aydın ili Defterdarlığı’nda altı yıl görev yapmıştır. Vali Naşid Paşa’nın azledilmesiyle Vali vekilliğine atanmış ve valilik çalışmalarına büyük destek vermiştir. Kadri Bey’in bu dönemde dirlik ve düzeni sağlamaya yönelik çabaları onun 21 Nisan 1892’de Trabzon Vilayeti Valiliğine atanmasını sağlamıştır. 
Kadri Paşa, 11 yıl süren Trabzon Valiliği döneminde Ermeni Ayaklanmalarını yatıştırmış; tütün kaçakçıları ve şehirde asayişi bozan eşkıyalarla mücadele etmiştir. 
Devletine sadık, güvenilir bir yönetici profiline sahip olan Kadri Paşa, Trabzon Valiliği günlerinde şehirde büyük bir iz bırakmıştır.  Kadri Paşa’nın en önemli tarafı, olaylara kendi yöntemiyle yaklaşmasıydı. Bilhassa asayişin sağlanması noktasında suçlulara göz açtırmayan Kadri Paşa, yakaladığı zanlıları kendine has yöntemlerle sorgulardı.
Yakalanan zanlılara “şekerli kahve ikram etmek” adıyla ıslah dayağı attırırdı. Sert mizacı nedeniyle halk tarafından “Deli Kadir” lakabı takılan Kadri Paşa ile ilgili olarak Mahmut Goloğlu “Trabzon Tarihi” adlı eserinde şu ifadeleri kullanmıştır:
“Kadri Bey, orta boylu, kırmızı yüzlü, siyah top sakallı, keskin bakışlı biriydi. Kuvvetli bir hafızası vardı. Yalanı sevmez, yalancıyı bağışlamazdı. Görevine bağlı, uygulamada sert huylu idi. Çalışkan, dürüst, alçakgönüllü, halka dönük, ağırbaşlı ve dayanıklı bir kişiliği vardı. Gerçek şu idi ki, kendini halka sevdirmesini ve saydırmasını bilmişti. Bu nedenle adı uzun yıllar Trabzonluların dilinde sevgi ve saygıyla yaşamıştır”.


Valiliği döneminde tütün kaçakçılarına göz açtırmayan Kadri Paşa, adeta onların korkulu rüyası haline gelmiştir. 
II. Abdülhamid’den başka hiç kimseye hesap vermeyen Kadri Paşa, Ermeni ayaklanmalarına karşı da sert önlemler almıştır. 1895’te Anadolu’yu kana bulayan Ermenilerin, Trabzon’u da birbirine kattığını öğrenen ve o sırada, Çarşı Camii yanında olan Kadri Paşa, olayları haber aldığı gibi hemen Meydan Mevkii’ne gelerek burada toplanan Ermenilerin üzerine giderek isyanı bastırmış ve suçluları yakalamıştır. 
Kadri Paşa, Trabzon’un sosyo-ekonomik sorunlarıyla da ilgilenmiştir. Limanda bulunan 200 metrelik iskele O’nun zamanında inşa edilmişti. Bugün Meydan’da İskender Paşa Camii önündeki büyük çınar ağacını Kadri Paşa diktirmişti. Ayrıca O, büyük sağlık problemleri ve kayıplara neden olmaması için Trabzon’a yayılan koleraya karşı önlemler almıştır. 
Kadri Paşa, 1902 (bazı kaynaklarda 1903) yılında görevi başında iken aniden vefat etmiştir. Sultan II. Abdülhamid, bu sevdiği valisini unutmamış ve 450 altın lira göndererek Trabzon’da Hatuniyye Camii yanında muhteşem bir türbe yaptırtmıştır.
Adeta estetik abidesi olan bu güzelim türbe, daha sonradan Atapark adını alacak düzenleme sürecinde 1937-38 yıllarında Üçüncü Umumi Müfettiş Tahsin Uzer tarafından yıktırılmış, kitabesi ise belediye tarafından parayla satılmıştır.
Kentimizin efsane valililerinde biri olan Kadri Paşa’nın türbesi de, maalesef Trabzon’un geçmişi gibi yerle bir edilmiştir.