Cumhuriyet döneminin önemli mimari eserlerindendi. 1940 yılında Mimar Rebii Gorbon tarafından tasarlanıp inşa edilmişti. Tarihi eserdi anlayacağınız İstanbul Karaköy Yolcu Salonu.
Ne yazık ki Galataport kapsamına alınmıştı.
Önce “yıkmayacağız “ dediler…
Sonra da birebir aslı gibi yapacağız “ dediler…
Ve inşaatı yapan firma tarafından iş makineleriyle takır takır yıkıldı!
--------
Milattan önce 25 yılında yapılmıştı August Tapınağı.
Dile kolay milattan önce!
Roma döneminin önemli yapıtlarından olan bu eser, aynı zamanda da Ankara Ulus Hacıbayram Cami’nin bitişiğinde yer almaktaydı.
Ve o da tarihe saygısı olmayanlardan aldı nasibini! Ankara Belediyesi ekipleri tarafından bir bölümü acımasızca yıkıldı!
---------
Tarih profesörü değildi babam… Doğa bilimcisi de değildi… Din adamı deseniz hiç değil! Ama tarih şuuruyla büyütmüştü bizi. Tarihi eserleri koruyup bizden sonraki nesillere aktarmamızın ne denli önemli olduğunu kazımıştı beynimize. Doğa’ya, doğanın var ettiği en küçük yaratılmışa bile saygı göstermemiz gerektiğini aşılamıştı. Bu yüzden ecdadımın yaptığı tek bir duvar, ağaçta ki kurumuş yaprak bile özeldir bana.
Isparta’nın Ayazmana yakınında ki Gökçay’da bulunan 400-500 yıllık kestane ağaçlarının haberi geldi geçen hafta! Pek tabi onlarda almıştı paragöz akıllardan nasiplerini…
12 tanesini bir sabah kesilmiş olarak buldular!
--------
Bu arada İstanbul’un silüetini bozan meşhur o iki binanın kaçak katları mı? Yok, onlar daha henüz yıkılmadılar!
Hatta son sürat artarak devam ediyorlar!
--------
Tüm bu süreçte gözden kaçan bir haberi vereceğim ilgilenenlere…
Kutlanmaya başladığında çok tepki göstermiştim. Böyle bir gün olamaz, bu tamamen uydurma, farkında olmadan aynı günlere denk gelen Fettulah Gülen’in doğum gününü kutluyorsunuz demiştim! Bu sözlerim karşısında “ dinsiz, imansızsın!” denilerek bir ton hakarete uğramıştım…(Tıpkı yılbaşına denk getirilen Mekke’nin Fethinde olduğu gibi!)
Ve şimdiiiii öğrendim ki Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl müfredatından Kutlu Doğum Haftası etkinliklerini çıkartmış… Gümbür gümbür, salonlar kapatılarak salya sümük gözyaşları içinde yapılan o şatafatlı kutlamalarında hiç biri yok artık!
Dini inançlarını, insanın imanını sembollerde arayan, bilip bilmeden, araştırmadan, okumadan, incelemeden sırf başında “ şıh, şeyh, hoca edendi “ sıfatları bulunanların söylediği her şeye inanıp atlayanlara duyurulur…
Hazır kesilip, biçilenleri, yakılıp yıkılanları anlatırken son bir bilgi daha aktarayım.
Yıl 20 Kasım 1979…
Yer KÂBE…
Bir grup Müslüman, Cuheyman el-Uteybi önderliğindeki cemaat üyeleriyle birlikte kayınbiraderi Abdullah el-Kahtani’yi “ Mehdi “ ilan ederek KÂBE’Yİ basar ve tam 15 gün boyunca Suudi Hükümetiyle silahlı çatışmaya girerek ortalığı savaş alanına döndürür.
Pek tabii KÂBE nin içinde olan bu isyanı bastıramayan Suudi Hükümeti Fransa’dan yardım ister. Günler boyu süren silahlı çatışmalar sonunda Fransız askerleri, baskını sona erdirerek KÂBE’Yİ Suudilere geri verip kontrolün tekrar hükümet eline geçmesini sağlarlar…
Ne garabet!
Suudi Hükümeti toprakları içinde bulunan ve Müslümanların Kutsal mekânı olan KÂBE’Yİ Hıristiyan Fransızların kurtarmasına şaşırdınız mı?
Ben şaşırmadım!
Sizi bilemem…
Çok Okunanlar

Lazio, Trabzonspor’un Kapısını Çaldı! 10 Milyon Euro’luk Sürpriz Teklif

Trabzonspor Teknik Adamı Trabzonspor'dan Ayrılır Ayrılmaz Zehir Zemberek Sözler Söyledi; " Bunu Hak Etmedim!"

Trabzonspor'dan Bir Kral Geçti. Avrupa’yı Sallıyor!

Trabzonspor'un Parlayan Yıldızına Transfer Talebi Geldi; Yunanistan Ekipleri Onun Peşinde

Trabzonspor’dan Çifte Golcü Hamlesi ; Transferde Çifte Atak

Rennes Onun İçin Geliyor, Trabzonspor’un Kapısını 15 Milyon Euro ile Çalıyor