Dünya gibi biz de “Corona virüsü” belasıyla boğuşurken Iraktan gelen şehit haberleriyle sarsıldık. “Su uyur, düşman uyumaz!” demişlerdi atalar. Öyle de oluyor. Türkiye birkaç gün önce güneydoğu bölgemize 37 km uzaklıkta bulunmakta olan Irak’ın Gara Bölgesi’ne “Pençe Kartal-2” adı verilen askeri bir operasyon düzenledi. Söz konusu operasyon sonucunda 13 vatandaşımızın şehit olduğu, 53 teröristin imha edildiği ifade edildi. Yine yüreğimiz dağlandı.

Gara Bölgesi, PKK’nın önemli bir stratejik üssü konumundadır. Ağır kış şartlarına ve pandeminin oluşturduğu çok zor şartlara rağmen böylesi kapsamlı sınır ötesi bir hareket başarıyla tamamlandı. Gara’daki çakal yuvaları çakallarıyla birlikte imha edildi. Ancak yine de yüzlerce delikte binlerce çakalın pusuda olduğu da bir gerçektir. Konu uluslararası bir konum içermektedir. Dolayısıyla sorunun uluslararası bir işbirliği ile çözüme kavuşturulabileceği kesin. Ancak bölge ülkelerinin çıkarlarının farklı oluşu, emperyalist devletlerce terörün himaye edilmesi bu beklentinin gerçeğe dönüştürülmesini zorlaştırmakta. Bunu Fırat Kalkanı, Afrin ve  Zeytindalı operasyonlarında tüm çıplaklığı ile gördük.

Çözüm açıktır. Bölgede Kuzey Irak Kürt yönetiminin problemin çözümü konusunda herhangi bir katkıda bulunması beklenemez, İran’ın ise bölgede İran’dan Halep’e uzanan bir şii koridoru oluşturma planı, Türkiye’nin Azerbaycan ile askeri ve ekonomik antlaşmalar yapmış olması ve Nahcivan üzerinden açılan yeni bir koridor ile doğrudan Azerbaycan ile dar da olsa bir koridor ile kara bağlantısı sağlanmış olmasından İran ciddi şekilde rahatsızdır.   Yine de İran’ın Türkiye ile ortak hareket etme mecburiyeti olduğu ise bir başka gerçektir. Zira İran’ın da Türkiye olmadan tek başına bölgedeki menfaatlerini gerçekleştirmesi zordur.

ABD’nin yeni başkanı Joe Biden: “Ben Yahudi olmayan bir Siyonist’im” derken, İsrail’i olayların dışında göstererek, korumaktadır. Esasen mevzu İsrail’in güçlendirilmesi planından başka bir şey değildir. Bu nedenle Çekiç gücün Kuzey Iraktaki varlığı terörizme katkı sağlamaktadır. Lozan anlaşmasına göre Türkiye sınırlarından 75 km. içeri operasyon yapma hakkına sahiptir. Ancak ne pahasına olursa olsun Joe Biden Irak ve Suriye’deki onlarca terör örgütlerini bir araya getirmeye çalışacaktır.  Bu nedenle Türkiye ve İran’ın bölgede çıkarları çatışıyor olsa da ortak hareket etme mecburiyetleri vardır. Türkiye İran ile işbirliği yaparak ve bölgedeki aşiretlerin de desteğini alarak bölgedeki meşru haklarını savunmaya devam etmelidir. Bunun yapılamaması durumunda “Astana süreci” yeniden başlatılmalıdır. Türk Milleti’nin başı sağ olsun, şehitlerimize Allah rahmet eylesin!.