Trabzonlu merttir, merhametlidir ve adaletlidir. Yaşamın sürdüğü her yerde bu böyle bilinir, böyle söylenir.  Bu özelliğimizi yitirmeden devam ettirmek mecburiyetindeyiz. Bizi var eden değerlerimizden ödün vermeden, bizim için mücadele edenlere sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Dünyanın herhangi bir yerinde Trabzon’u başarı ile kim temsil ediyorsa, bağrımıza basmak ve avuçlarımız patlayıncaya alkışlamak zorundayız.
 
Bu hafta oynanan Akhisarspor Trabzonspor maçında yaşananlar inanın bir Trabzonlu ve Trabzonspor sevdalısı olarak beni çok ama çok üzdü, inanıyorum benim gibi binlerce kişiyi de üzmüştür. İnsanları bu hale getiren psikolojik nedenler nedir cidden araştırılmalı.
 
Akhisarspor’da oynayan Trabzonlu oyunculara hunharca hakaret (…………) etmek, inanın kendini bu camianın bir parçası olarak görenlere asla yakışmadı. Herkes ekmek yediği yere elinden geldiğince yardımcı olmak zorundadır, bu aynı zamanda iş ahlakı açısından da önemlidir, bunun aksini iddia edebilirmiyiz. Tribünde maç boyunca oyunculara hakaret edenler, sahada Akhisarspor’un oyuncuları olsa idi, acaba ne yaparlardı, bunu tribündekilere sormak isterim. Maç sonu Caner’in açıklamalarını dinlerken, sizler ne hissettiniz bilmiyorum ama benim vicdanım çok rahatsız oldu. Aslında yapılması gereken, Trabzonlu oyuncuların Trabzon dışında bu şehri başarılı biçimde temsil ettikleri için kutlamak değimliydi.
 
Madalyonun öteki yüzüne baktığımızda daha vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Trabzonspor forması giyen ve bu takımın hem taraftarı olan, hem de bu takımın başarısı için sahada ter döken Trabzonlu oyuncuların maruz kaldıkları tepkiler affedilir gibi görünmüyor. Yıllardır yaşanan başarısızlıklar, aynı senaryonun sürekli sahneye konmasından kaynaklanmıyormu. Bunun anlaşılması için daha kaç yıl heba edilecek.
 
Trabzonspor’u dikkatli analiz ettiğimizde, oyuncuların başarısızlığının nedeninin tribünler olduğunu çok rahat görebiliriz. Baskı dedikleri işte bu olsa gerek. Bunu oyuncuların zaman zaman maçlardan sonra yaşadıkları psikolojiden ve yaptıkları açıklamalardan kolayca gözlemliyoruz. Amacı bu takımın başarısı için mücadele etmek olan bu oyuncuları motive etme yerine hunharca hakaret ederek yıpratmak, Trabzonspor’a bir fayda sağlamaz. Yaşanan başarısızlıklarda üzülen sadece taraftar olmuyor, bu takımı ve bu kenti temsil eden oyuncular da taraftarlar kadar üzülüyor.
 
Trabzonsporluyum diyenlerin mertliğini ve merhametini bu oyunculardan esirgemeden, adam gibi tribünde yerlerini alarak destek vermeleri, güzel günlerin yaşanmasının temelini oluşturacak. Çünkü bu oyuncular, yaşları itibari ile böylesine travmatik bir olayı kaldıracak psikolojiye sahip değiller. Tribünde oturanlar, sahada onlar için mücadele eden oyunculara hakaret ederken, kendilerini o oyuncuların yerine koysunlar. Acaba ne kadarını kaldırabilirler.
 
Yazık, çok yazık, biz ne ara bu hale geldik? Bizi bu hale kimler getirdi? Trabzonluların kimyasının bu denli bozulmasının nedeni nedir? Bu konuda acilen bilimsel bir çalışma yapılması kaçınılmazdır. Trabzonluyum ve Trabzonsporluyum diyen herkesi insafa davet ediyor, bu camianın yine bu camiadan başka dostunun olmadığının iyice anlaşılmasını ve ona göre hareket edilmesini herkesten rica ediyorum.