“Ben; annem babam olmadan kardeşim olmadan nasıl yaşanırı bilmem ki!”

Babam hep derdi ki; bizler cennetten gelen birer gülüz, ne kadar kalınır buralarda bilemem ama birbirimizi çok koklamalı çok sevmeliyiz, aile birliği ve inancımız bozulursa dünya yıkılır,cennetimiz cehenneme döner!

Soğuk bir Şubat akşamıydı! iklimlerin yer değişmesiyle yağması ertelenen kar tanelerinin cennetimize düşmesini bekliyoruz günlerdir.

Ve o kar yağmaya başladı!

Herkes gibi bizde çok severiz karı, onun hem ruhları hem dünyayı temizlediğini düşünür mutlu oluruz.

Babam işten geldi abim ise tatil olduğundan üniversite hazırlıklarını evden çalışma ile yürütmeye çalışıyor kimi zaman sıkılıyor,geriliyor kimi zaman da aralıksız test çözüyordu.

Annem yarın gelecek olan misafirleri için mutfakta ummalı bir çalışma içinde, ben de küçük bir kız çocuğu nasılsa öyleyim işte.

Kâh o odada kâh bu odada.

Bazen içime bir korku düşerdi yatağıma yattığımda; “anneme babama bir şey olursa ben ne yaparım” diye, o korku ile uykuya daldığım çok gece olurdu ama kimseye söylemezdim bunu üzmemek için, sabah olduğunda unuturdum geçerdi zaten!

O gece de bu korku beni sardı ama yine uyudum, nasılsa sabah olacak ve geçecekti.

AMA GEÇMEDİ, ANNEMİ BABAMI ABİMİ KAYBETTİM!

Uykunun en derin saatinde daha önce hiç duymadığım bir ses duydum, uğultu gibi. Çizgi filmlerde gördüğüm kurtların uluması gibi bir ses.

Çok korktum.

Anneme bağırmalı mıyım derken ne olduğunu anlayamadığım bir patırtı ile yığıntıların arasında kaldım.

Kendimdeydim, ufak tefek yaralarım vardı sanırım çünkü her yerim acıyordu  ama kendimdeydim.

Karanlık, toz duman her yer.

gözlerimin kulaklarımın içi tuğla tozu duymakta ve görmekte zorlanıyordum zifiri karanlıkta.

Büyük bir binada oturuyorduk ve yeni binaydı.

“KİMSE YOK MU” diye bağıran onlarca sesler inceden inceye duyuyordum.

Sabah olmuş muydu?

Bize ne olmuştu?

İşte o an çok Korkmuştum! Anneee! Babaaa! Abiiii! diye bağırmaya çalışsamda sesimin çıkmadığını farkettim!

Çok ağladım,

gözpınarlarımda ki tuğla tozları öyle yakıyordu Kİ canımı ama en çok ailemin sesini duyamamak yakıyordu ciğerimi!

Öldük mü biz?

Cennetimiz cehennem mi olmuştu?

Oysa biz birbirimizi öpüp koklardık, öyle yapınca hani hep cenneti yaşayacaktık?

Kaç saattir o yığıntıların altındayım bilmiyorum, kafasında minik bir ışıkla birinin sesini duydum. SESİMİ DUYAN VAR MI?diye avaz avaz bağırıyordu “Var abi var, senin sesini duyuyorum da annemlerin sesini duyamıyorum” diye ona bağırdığımı sanıyorum yine çıkamayan sesimle! Çok sürmedi o abinin elinin elime uzanıp beni o karanlıktan aydınlığa çıkarması.

Ağlıyordum çok ağlıyordum, beni çıkaran abi benden çok ağlıyordu. Dedim : abi biz birbirimizi çok seviyorduk, babam bana sevgi cenneti yaşatır diyordu, esirgemezseniz sevginizi asla cehennemi yaşamazsınız.

Şimdi neden cehennemdeyiz?

Annem babam abim nerde?

Cevapsız kalan sorularım.

Hazırlanan ambulans ile hastaneye geldiğimde bir yakınım beni bulup yanıma geldi ve dedi ki; AH BENİM KADERSİZ YAVRUM, BÖYLE Mİ OLACAKTI AMA SAKIN KORKMA SENİ SONSUZA DEK KORUYUP SEVECEĞİM,ONLAR CENNETE GİTTİ gibi cümlelerini hıçkırıklarla ve zorla çıkarıyordu ağzından. Anladım. Annem babam ve abim ölmüştü!

Ama hani Cennet burasıydı!

Hani sevmek,birbirini öpüp koklamak bize hep cenneti yaşatırdı?

Hem ben; annem,babam abim olmadan nasıl yaşanır bilmem ki!

İstemem ki ben onların olmadığı cenneti!

Şimdi artık minicik bir kız çocuğu değil miyim ben?küçücük bedenim ağırlaştı, yaşlandım mı ben?

Sanırım bu acı beni çoookkk büyüttü bir kaç saat içinde!

Büyüdün çocuk büyüdün…

6 Şubat 2023

 Depremde ölen tüm vatandaşlarıma Allah’tan rahmet diliyorum! Arkada kalan ve büyümek zorunda kalan tüm evlatlarımızı da kalplerinden öpüyorum! Rabbim bir daha yaşatmasın böyle acıları!