Sahi neydi sevmek?
Adına türküler yazmaktı bir zamanlar değil mi?
Dağlara çıkmak,nehirlere atlamaktı eldivensiz!
Dokunabilme ümidi bile olmadan hissetmek ve sadece onu düşünmekti heyecanla.
"Bir gün benim olacaksın" düşüncesiyle duygularına gen vurmaktı sessizce ve beklemekti.
Aklına düştüğünde sevgili,pencerede olduğunu bilmene rağmen  mahalleden geçmekti,geçerken de kafanı kaldırıp bakamamak kadar da masumdu.
Bazen bilmezdi sevgili sevgili olduğunu ama beklerdi işte genç adam onunla evleneceği günü.
Satır satır yazmaktı sevdasını ve deste deste saklamaktı en derinlerde,kimse bilmesin diye gönderemediği mektupları olurdu genç kızların ve de genç adamların.
Sahi sevmek tamda buydu değil mi?
Öyle masum öyle derin ve sonuç odaklıydı ki,insan kendini özel ve güvende hissediyor olmalıydı  o zamanlarda ki sevdalarda!!!
Şimdi ki sevdalara hiç değinmeyelim diyeceğim ama ne kadar da çok şey var konuşacak değil mi???
Artık dönem şu;
Gençler yada koca koca adamlar-kadınlar sadece günü kârlı bitirme derdinde...
Biraz eğlence olsun birazda cebi dolsun düşüncesinde...
Kaybedecek neyleri var ki???
Aşmışlar bir çok şeyi!!!
Önemli olan önemlerimiz yok oldu...
Aile kavramlarımız ve davranışlarımızla,zikirlerimiz bambaşka yani çok kötü hallere geldi...
Ahh diziler ve sosyal medya belaları...
Dış güçler evlerimizde bizlerin adeta gen'leriyle oynadılar ve ince ince değiştirdiler ruhumuzu örf'ümüzü!!!
Bizlerde buna müsaitmişiz demek ki değişime uyduk!!!
"Aman ne olacak ki" düşüncesinden bir çıkabilsek toplum olarak,eminim ki özümüze döneceğiz!!!
1999 depremindeki bir yaşanmışlığımı anlatayım size...
Altı katlı evimiz yıkıldı...
Beş cenazemiz oldu...
Biz de saatler sonra çıkabildik enkaz yığınının altından...
Dışarıyı tahmin bile edemeden ışığı gördük ve çıktık sürünerek...
Değil bizim evimiz bütün mahallemiz yerle bir olmuştu...
Algılamakta çok zorlandık neler olduğunu...
Gün ışıkları ile birlikte cesetler çıkarılmaya başlandığında;kimse kimseye "BAŞIN SAĞOLSUN" demedi... diyemedi çünkü herkesin gözü yaşlıydı ve en az iki cenazeleri vardı... gün iyice ilerlediğinde ise halen kimse kimseye "BAŞIN SAĞOLSUN" demiyordu!!!
Yüz yetmiş iki cenaze yerlerdeydi ve normal gibi gelmeye başlamıştı bizlere bu durum...
"Sizden kaç kişi cansız çıktı" soruluyordu sürekli...
Yani normalinde bir evden bir cenaze çıktığını düşünün tavrımız halimiz ne olur???
O psikoloji ile normalmiş gibi hareket ettiğimizi aylar sonra algıladık SAKARYA olarak!!!
Allah yaşatmasın bir daha!!!
Yani şu an yaşanılan bir çok yanlışı da göremiyoruz,kapıldık gidiyoruz çukurun dibine doğru...
Herşey normalleşti,bizler yaptık bunu bize!!!
Nereden başlanacağı hakkında hiç bir fikrim yok ama bildiğim "ESKİ ZAMANLARI HEPİMİZİN ÖZLEDİĞİDİR"
Biliyorum ki sizlerde benim gibi düşünüyorsunuz!!!
Fikri olan varsa lütfen yazsın...