Harun Yavruoğlu için yaşam çok farklı ve güzeldi. Onun için yazın Nayla Restorant vardı. Oradakiler ona tek kelime ile sevdalı idi.
 
Çünkü her yere neşe saçıyordu. Bu fotoğrafı da oradan kalkmışız ki Hakan Şener bize çekmiş. Şimdi Harun Yavruoğlu Akçaabat Muzura'da yatıyor. Mezarına ziyaretçiler gidiyor. İşte 2010 yılından itibaren spor sayfamızda Yavruoğlu'na birçok karikatür çizdiren Hamza Mısır ve yine Yavruoğlu'nun ince ve muhalif kalemini çok seven Abdullah Su. Birlikte mezara çıktılar ve dua ettiler. Yavruoğlu yeşilliklerin içinde yatıyor. Allah rahmet etsin.
 
TRABZONSPOR'UN HAKLARIDIR ÖNEMLİ
 
Trabzonspor camiasında şimdiden divan başkanlık seçimi konuşulmaya başlayınca Ali Sürmen'i aradım.
Öyle ya, Şubat ayındaki seçimle ilgili şu anda itibaren konuşmalar ne anlama geliyor?
Ali Sürmen fevkalade başarılı. Görevi bırakacak mı?
Anlattı:
 
'Divan başkanlığına aday olma herkesin hakkıdır. Kaldı ki Erdal Atalay bu camiaya büyük hizmetler vermiştir. Şu anda tüm camianın böyle bir derdi yok. Trabzonspor camiasının derdi ligin ne olacağıdır.'

Ali Sürmen, Trabzonspor'un geçmişte birçok haksızlığa maruz kaldığını söyleyerek, 'Şimdi aynı haksızlıklara maruz kalmaması için çalışacağız. Bu işi sadece yönetime bırakamayız. Burada kritik bir durum var. Bizler ve camianın içinden çıkan siyasetçiler hepsi katkı verecek ve STK'lar ve taraftarlar harekete geçecek. Trabzonspor asla haksızlığa uğramamalı' ifadelerini kullandı. 
Ali Sürmen, Demokrasi sevdalısıdır.
28 Şubat darbe sürecinin en sert döneminde bana şunu söylemişti:
'Kırılma başladı ve Türkiye bu yolun sonunda demokrasiye ulaşacaktır.'
Koltuk onun için asla önemli değildir.
Onun için önemli olan Trabzonspor'un sahipsiz kalmamasıdır.
Sürmen'le konuşmamdan çıkardığım şu;
'Ne olursa olsun divan başkan adayı olacağım’ modunda değil..
 
BEINSPORTS'UN SÖZLEŞME ÇALIMI
 
TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu eski Başkanı Av. Hüseyin Karahmetoğlu, Beinsport'un çamura yatmasını ve Kulüplerin paralarını ödememesi ile ilgili bir değerlendirme yaptı:
 
“Yayıncı kuruluş açıklama yapmış. Açıklamasını TFF ile yapılan sözleşmeye dayandırıyor ve diyor ki ‘Biz haklıyız’ Bu da gösteriyor ki; Adamlar TFF ile çok sağlam sözleşme yapmışlar. TFF ne yapmış? Yayın anlaşmasını yapalım da ne olursa olsun amacıyla günü kurtarmaya çalışmış ve onu yapıp, yayıncı kuruluşun dayattığı tüm şartları kabul etmiş. Bugün yayıncı kuruluşu sözleşmeye güvenerek TFF’ye restini çekiyor. ‘Üzerime gelmeyin yoksa diğer ülkelerdeki yayıncı kuruluşların yaptığı gibi sözleşmeyi mücbir sebebe dayanarak fesih ederim’ diyor.
 
Yayıncı kuruluşun basın açıklamasının içeriğinden anladığım kadarı bu. Yapılmış sözleşme ile TFF’nin elini kolunu bağlamış.
 
TFF yayıncı kuruluşa ‘naklen yayın yok diye bize para ödemiyorsun, tamam ama bir kaç milyona ulaşan aboneden maç naklen yayın bedelini neden almaya devam ediyorsun’ diyemiyor!
Yayıncı kuruluş onunla ilgili açıklamaya da yer veriyor. Biz ‘sinema kanalını ve bir kaç paralı kanalı açtım’ diyor.. Oysa açtığı kanalların bedeli naklen yayın bedelinin 1/10 oranında.. Sizce yayıncı kuruluş TFF eli ile vatandaşlarımızı soymuyor mu?'
Karaahmetoğlu çok haklı.
Önce 500 milyon dolarlık sözleşmeyi 400'e indirdiler, sonra saha içine futbolcuların burnunun dibine kadar yayın haklarını aldılar ve bugün de hiç akla hayale gelmeyen olunca da o maddeyi de kullandılar:
'Parayı naklen yayını yaparsam veririm.'
 
100 BİN TL'NİN ÖYKÜSÜ
 
2011 Şike sürecinde TAKA Gazetesi'nin yaptığı gazetecilik Türkiye'de yankılanmış ve attığımız manşetler yüzünden de TFF, Etik Kurul aracılığıyla 100 Bin TL ceza kesmişti.

Bu ceza bile bizi yıldıramadı. Yayınlarımıza devam ettik ve adalete sığındık, cezayı ortadan kaldırdı. Süreç içinde Volkan Demirel ile Hakan Ünsal da bizi dava ettiler ve Hakan Ünsal 12 bin TL paramızı aldı. Pişman mıyız? Değil. O günün şartları çok farklı idi. Trabzonspor'un şampiyonluğunu çalmak isteyenlere karşı verilen mücadeledir o ve halen bizim için kutsaldır
 
OSB'YE MASKELİ ZİYARET
 
Organize Sanayi Bölgesi'nde bacadan dumanlar tütüyor. Üretim devam ediyor. Üretimin olduğu yerde bereket vardır. Sayitoğlu Boya ve İnşaat Malzemeleri’nin veliahtı Efkan Sayitoğlu da sosyal mesafe kurallarına uyarak çalışma yapıyor.

Sayitoğlu'nun geride kalan Pazartesi günü ziyaretçileri vardı.  Değirmenderespor'da birlikte yöneticilik yapan Aziz Bahadır, Makine Mühendisi İbrahim İskender kendisini ziyaret ettiler ve sohbet ettiler. Güzel bir sohbet oldu. Ancak ziyaret sonrasında İbrahim İskender 'Efkan çay ısmarlamadan bizi uğurladı' derken Efkan Sayitoğlu da stres yapmış olacak ki soluğu deniz kenarında kefal avında aldı!
 
YEMEĞİ KİM GÖTÜRDÜ?
 
Malatya, Karagücü'nün karargahı ve muhtemelen ikindi saatleri. Ortada hamsi ızgara var. Hasan Aslandağ yemeğin en başında ama Ahmet Baykan'ın markajı altında! Yani Ahmet bir adım önde.

Kenarda beyaz martı Hasan Altay var. Metin Besli yemeğe uzak kalmış ve 'Ayıp be' dercesine gelecek sırayı bekliyor. Profesyonel Futbolcu Hüseyin ise yemek masasında ama sadece resim veriyor. Etrafta yine isimler var. Bu fotoğraf 1989 yılında Malatya Karagücü Spor Eğitim Merkezi’nde çekildi. Ve her zamanki gibi ulaşım sorumlusu Faik Güler tarafından da servis edildi. Tartışılan şu, hamsileri kim götürdü? Kaptan diyor ki, 'Ahmet Baykan götürdü.' Ben de diyorum ki doğru, çünkü Ahmet Baykan asla karavana yemedi.
 
BİRAZ DA NOSTALJİ
 
1-Ufra'da kazanılan Türkiye Kupası sonrasındaki kutlama gecesi.

2-Şenol Güneş, İstanbul'da bir grup basın mensubu ile yemekte.