Ne mutlu anneleri hayatta olanlara!
Ne mutlu telefonu Eline aldığında ANNEM yazan numarayı arayabilenlere!
İsteyerek yada istemeyerek bize sahip olan annelerimiz iyi ki varlar hayat yolumuzda, iyi ki elleri ve yürekleri hep bir bütün bizimle !
Çok azdır evladının canı yandığında o acıyı ciğerinde hissedemeyen anne!
Ne olursa olsun vardır onunla elbet bir sebebi!
Hemen yargılamayın bu yazdığımı, bilmiyoruz ki üç dünyasında neler olduğunu?
Belki tecavüze uğradı ve mecburen doğurdu, onun bu yaşadığının bir anlatım gücü yoktur topluma. Evet sebebi sonucu ne olursa olsun onu dokuz ay o taşıyor karnında ama yargılamadan önce onun yerine koyalım bi kendimizi!
Geçenlerde bi yazı okudum gazetede, şöyle diyordu bir yazarın kaleminden Kadın;
“Bırakmak zorundaydım o çöp kutusuna doğurduğum bebeğimi içim kanaya kanaya çünkü okuldan eve döndüğüm bir akşam üstü hiç tanımadığım bir adamın tecavüzüne uğramıştım, perişan bir halde gecikmeli olarak eve geldiğimde kimseciklere anlatamamıştım bu iğrenç olayı çünkü biliyordum ki evde kıyametler kopacak ve beni suçlayacaklardı. Çözümü saklamakta ve vakti geldiğinde onu bir köşeye bırakmakta buldum, korkumdan ne yapacağımı bilmeden. Yaşım onyedi, ne anne olacak yaştaydım ne de bunu açıklayabilecek güce sahiptim. Her gün içimde büyüyen bebeğe kin büyüttüm ve bunu bana mecbur kılan o adam müspettesine velhasıl benimseyemeden doldurdum dokuz ayı ve sessizce doğurdum bi köşede ve bıraktım arkama bakmadan kaçtım oracıktan. Şimdi soruyorum size ; Ben anne olmak mı istedim? Ben onu kendim kabullenmemişken nasıl olurdu da topluma kabul ettirebilirdim?
Evet böylesi daha kötü ve acı ama biliyordum ki birisi onu sahiplenecek ve ona anne olup aile olacaktı!
Şimdi benim anneliğimi suçlayacağınıza bizim gibi küçük kız çocuklarına bunu yapanları asın, asın ki biz yapamayacağımız anneliğe mecbur bırakılmayalım!” Diye devam eden bir yazıydı... ( ben olsam asla bırakmazdım) Etkilemişti bu yazı beni, tartışmaya açık fakat bir o kadar da kapalı bir mevzu!
Yani demem o ki sevgili gönül dostlarım önümüzde anneler günü var ve anneleri yargılamadan suçlamadan ellerini sımsıkı tutalım, sebep sonuç ne olursa olsun, bizlerden sakladıkları çok şey olabilir!
ANNEM
Saat sabahın altı buçuğu
Yağmurun sesine karışmıştı yine annemin sesi...
Hadi kahveleri hazırla,verandada bekliyorum,
Sana anlatacaklarım var diyordu heyecanla...her zaman ki gibi...
Biliyordum bana hiç bir şey anlatmayacağını...
Çünkü her yağmur yağdığında biz bu sahneyi yaşardık, hemde doyasıya...
Çok severdi yağmurun sesinde beni izlemeyi...
Tabi ki bende onun beni izlemesini...
Gitti annem,ansızın
Bahçeler yetim,Veranda ıssız kaldı...
Yağmurlar zamansız,kahvelerde tatsız...
Meğerse annemmiş hayatımıza ve yağmura anlam katan...
İçtiğimiz kahveleri lezzetli yapan...
Saat sabahın altı buçuğu
Ağaçların yapraklarına düşen damlacıklarda aradım annemin sesini...
O kadar çok şeyi yarım bırakmıştı ki giderken...
Mesela:
Mutfakta yemeklerde hep bir şey eksik...
Kullandığı deterjanları kullansakta mis gibi kokmuyordu ev...
Babam gömleğini her giydiğinde söyleniyor; bunun ütüsü olmamış diye...
Oysa annem hep çift ütü yapardı kollarını..
Salonu,misafirleri için değil evlatları ve eşi için özenle hazırlardı her gün,
En değerli misafirim sizlersiniz benim derdi...
Şimdilerde salonda ıssız...
Sadece biz değildik yetim kalan...
Selma teyzeyi ve nihal teyzeyi bi ayrı severdi...
Bir araya geldiklerinde kahkahaları her köşeden duyulurdu...
Bayılırdım onları izlemeye...
Artık onlarda yetim kaldı
Çünkü annem gitti ansızın...
Saat sabahın altı buçuğu...
Çaydanlıkta çay fokurdamıyor,kızarmış ekmek kokusu odalarımıza yayılmıyordu...
Berelerimiz eskimiş,atkılarımız da hiç ısıtmıyordu...
Namaz vakitlerinde çalan saatin pilinin bitmesine hiç müsaade etmedim...
İstedim ki;
Günün her vakitinde hatırlayalım birbirimizi...
Ahh annem!!!
Ne de güzel büyüttün,besledin,eğittin bizi
Öyle güzel anılar bıraktın ki seni hatırlatan!
Saat sabahın altı buçuğu...
Ben yine verandadayım...
Kahvemi seninle olduğu gibi sessiz içip yağmurun sesinde sessizliğimizi dinliyorum...
Sana dua ediyorum ve seni çook özlüyorum!!!
Güzel anılar birktirin derken bize,
Şimdi anlıyorum ne demek istediğini...
Hayatımın en güzel anısısın sen güzel annem!!!
Saat sabahın a....
Yasminkorkut
Çok Okunanlar

Trabzonspor Teknik Adamı Trabzonspor'dan Ayrılır Ayrılmaz Zehir Zemberek Sözler Söyledi; " Bunu Hak Etmedim!"

Trabzonspor’un Yeni Nwakaeme’si İsrail’de Bulundu!

Trabzonspor'un Yıldızı İçin Avrupa Devleri Sıraya Girdi; Bu Transfer Cepleri Yakacak

Trabzonspor Gol Makinesinin Peşinde! Genç Yıldız Radar Altında

Trabzonspor’da Enis Destan Kararı! gelen teklif neden Teklif Reddedildi?

Rennes Onun İçin Geliyor, Trabzonspor’un Kapısını 15 Milyon Euro ile Çalıyor