Türkiye’nin Karadeniz’de doğal gaz keşfi birçok Avrupa ülkesini rahatsız etti.
 
Bunu anlayabiliyoruz; ancak ülkemizde de bazı cılız sesleri duymak inanın rahatsız edici.
 
Türkiye’nin milli keşifleri iktidara prim kazandıracak diye rahatsız olmak akıl alır gibi değil.
 
Muhalif olmak toptan reddiyeci olmak demek değil.
 
Geçen haftadan bu yana bir ört bas çabası içerisinde olanları, burun kıvıranları, hafif görenleri duyduk okuduk. Her düşünceye saygılı olmak durumundayız, her düşünceye de açık olmak şartıyla.
 
Tek pencereden değil farklı çerçevelerden de bakmak görmek gerekir.
 
Gaz keşfi neden önemli, önce bunu bilmemiz gerekiyor.
 
Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacının yüzde 99'u Rusya, Azerbaycan, İran'dan boru hatlarıyla, ABD, Norveç, Katar, Cezayir ve çeşitli ülkelerden de sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatıyla gerçekleştiriliyor.
 
İthalata bu denli bağımlı ülkemiz için bu rezervlerin varlığı arz güvenliği ve müzakere gücü açılarından stratejik öneme sahip.
 
Keşfedilen bu rezerv, önümüzdeki yıllarda sona erecek uzun dönemli doğal gaz sözleşmelerinin yeniden şekillendirilmesinde, hali hazırda yaşanan fiyat düşüşleriyle birlikte ülke olarak elimizi kuvvetlendiren bir gelişme olarak değerlendirilmeli.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdiğini ilan etmişti.
‘Yeni doğal gaz keşifleri kuvvetle muhtemel, Türkiye açısından yeni bir dönem açılacak’ derken 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmayı da hedef olarak belirledi.
 
Keşfedilen rezerv 320 milyar metreküp.
 
Her bir adımla başlar.
 
Kimse doğarken yürümez.
 
Bugün Alman sanayisine bakın, arabalarına, beyaz eşyasına, mekanik üretimine bakın.
 
Almanya bir günde mi Almanya oldu?
 
1965’lerden sonra.
 
Ülke olarak ne büyük badireler atlattığımızı, Cumhuriyet’ten bu yana darbelerle, terörle, vesayetle ne kadar vakit kaybettiğimizi düşünün.
 
Türkiye’nin yıllık doğalgaz ithalatı 12 milyar dolar, Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirmiş oldu.
 
Bugün olmasa tarih gelecekte bunları ‘ilk’lere dahil edecektir.
 
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ‘Enerji alanında ülkemizin makus talihini tarihe gömdüğümüz bir süreçteyiz. Bizim için bu çok önemli bir övünç kaynağı. Ne doğu ne batı, yeni eksen Türkiye’ diyor.
 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ‘Doğal gazı vatandaşlarımızın çok daha ekonomik fiyatlarla kullanabileceği altyapıyı oluşturmuş oluyoruz’ notunu düşüyor.
 
Arama ve sondaj çalışmalarını Akdeniz'de de yoğunlaştıran Türkiye, Yavuz ve Fatih gemileriyle denizlerde 9 derin deniz sondajı gerçekleştirdi.
 
Bu işten Doğal gaz ihracatı imkanı doğabilir.
 
Kazanımlara günlük bakmamak gerekir.
 
 ‘Bu tüm Türkiye’nin kazancıdır’ demezsen demek ki gelecekte Türkiye’yi yönetme hizmet etme hevesinde değilsin.
 
Bu iktidar gitsin de nasıl giderse gitsin azmindesin.
 
Demek ki hala, ‘Bu iktidar hangi hizmeti yaparsa yapsın’ görmeme çabasındasın.
 
Muhalefet bu tavrından vazgeçmez ise kaybeden oluruz.
 
Çünkü Osmanlı’yı bin bir türlü entrika ile yıkanlar.
 
Hala aynı yerlerindeler.
 
Çıkış yolumuz birlik olmaktır.