Soğan, Patates ve Mutfak giderleri üzerinden hükümet epeyce sıkıştırılmıştı. Bence milli silah sanayi ile birlikte Erdoğan bunu baskılamayı bildi.Şimdi batı basınıyla birlikte yükleniyor.
Almanya ve Avrupa’nın birçok ülkesinde çıkan dergilerin ve gazetelerin manşetleri nerede ise aynı.
Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulan bu manşet haberler de özetle ‘Erdoğan gitmeli’ diyor.
Peki neden gitmeli?
Çünkü Erdoğan kaldığı süre içinde Türkiye kendi kaynaklarına yönelmiş ve bu kaynakları işlemeye başlamış da ondan.
Gelecek olan başka bir iktidarın işlemeyeceğini söylemek haddimize değil.
Ancak Cumhurbaşkanın Özelikle Gabar bölgesinin petrol üssü haline getirmesi önemli ve anlamlı.
Bu başarı hikayesinin altında da kim var?
Yine Trabzon’un bir evladı olan Melih Han Bilgin var.
Detaylı bir şekilde anlattı.
Geleceğe yönelik projektörleri bu bölgeye çevirdi.
Türkiye’nin petrol tüketiminin önemli bir bölümü buradan elde edilecek.
Bunun hem Karadeniz bölgesi hem de Trabzon ile direkt ilişkisi de olacak.
Çünkü oradan çıkan kaynaklar, Trabzon Limanı üzerinden batıya aktarılabileceği gibi Türkiye’nin zenginleşmesine de katkı sağlayacaktır.
Dün TOKİ’den Çömlekçi Projesi’nin ilk görselleri geldi.
Tarihi binaların restorasyonu ile birlikte ön plana çıkacak mükemmel bir çalışma.
İkinci etap.
Hayırlı uğurlu olsun diyelim.
Çömlekçi yıllarca Trabzon’un en önemli sorunlarından oldu.
Nice sıkıntılar çekildi.
Ve bundan sonraki süreçte yaşananlar yaşanmayacak aynı zamanda o bölgeye huzur hakim olacaktır.
TOKİ bir taraftan Türkiye’yi imar ediyor.
Başkan Bulut bu arada kendi ilini de ihmal etmemeye çalışıyor.
Sevgili okurlar
Seçim atmosferinde son düzlüğe girilirken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İngiliz The Economist dergisinin Türkiye seçimi ile ilgili kapağı ve kamuoyu araştırmacısını Bekir Ağırdır’ın değerlendirmelerine değineceğiz.
Sayın Soylu’nun 14 Mayısla ilgili olarak ‘seçim darbesi’ açıklaması tam anlamıyla anlaşılamadı.
Soylu, Habertürk’teki canlı yayınında buna açıklık getirdi: Katılırsınız katılmazsınız özetle ifadeleri şöyle: ABD Başkanı Biden konuşmasında diyor ki, 'bundan önce yaptıklarımızı beceremedik' diyor.
'Şimdi biz bu işi Türkiye'deki tüm muhalifleri bir araya getirerek 2023 seçiminde bunu sağlamalıyız' diyor. Bunu bir gazeteci söylemiyor, Amerikan başkanı söylüyor. 'Darbeyle değil de seçimle' diyor.
Bu ne demek? Söylediği Kürtler meselesi de Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'dir.
'Beceremedik, seçimle yapacağız' diyor. Darbenin yerine seçimi ikame etmiş. O gün ne kurmuşsa, hangi oyunu kurmuşsa, bugün aynı oyun Türkiye'de devam ediyor"
Sadece bunlar değil, Soylu’nun röportajının devamında ellerinde ismi açıklanmayan ilgili büyükelçi ve parti yetkilisinin ses kasedi olduğu açıklamaları da yer aldı.
