Biraz dinlendikten sonra yeniden beraberiz sevgili okurlar. Eskiden tatil yapmayı pek doğru bulmaz, tatil kelimesine bile ön yargılı bakardım. Fakat yıllar geçtikçe çalıştıkça, tatilin bir ihtiyaç olduğuna kanaat getirdim.
Bazen de yenilenmek için, dinlenmek için, farklı yerler farklı insanlar görmek gerekiyor. Bu yüzden tatil zorunlu olmasa da gerekli diyenlerdenim. Fakat tatil deyince de akla ilk deniz geliyor. Denizi çok sevmem ama yaylasız asla yapamayanlardanım.
Birkaç şehir gezdikten sonra çoğunlukla tatilimi Karadeniz’de, yaylalarda, yakın illerde geçirdim diyebilirim. Hem turizm hareketliliğini yakinen gözlemledim, hem de biraz bulutların üzerinde yükseklerde dinlendim.
Stresten uzak, doğanın huzurunda, derelerin sesi, kuş cıvıltılarıyla, sisiyle, güneşiyle yağmuruyla bir başkadır Karadeniz. Ben gibi deniz kültürü olmayıp imkânı olanlar için dağları yaylaları, kısaca Karadeniz’i her zaman tavsiye ederim.
On beş doktora bedel yaylalarımızda, temiz oksijen almanın yanında kültürel etkinliklere de katıldım. Kültürel etkinlik dediğim yayla şenliklerimiz, kemençesi kavalıyla birlikte yıllardan beri süren geleneklerimiz göreneklerimiz eğlencelerimiz.
Her ne kadar gittikçe eski tadı olmayan, başka kültürel etkileşimlerle değişen yayla şenlikleri olsa da, yine de favorim; yayla yayla gezip şenliklerde bolca horon oynamak kurtlarımı dökmek olur. Başlıca Kurt Dağı, Turnalı, Sultanmurat, Honefter, Kadırga, Sisdağı Yayla Şenliklerine katılan her yıl kendini yenilenmiş sayar bence.
Hele bir de Tonya Tereyağı Festivaline katılıp Kuymak da yendi mi tamamdır. Mis gibi bir Karadeniz tatili böylece her zaman önceliğim olmuştur. Karadeniz’de yaşayıp da hâlâ Uzungöl’e gitmeyen birçok insan bilirim. Hâlbuki önce kendi yöremizi tanımalı, gezmeli dolaşmalıyız.
Bu yıl bir de Kültür Ve Turizm Bakanlığının 11 ilde düzenlediği Kültür Yolu Festivalleri kapsamında Trabzon’da da çok güzel etkinlikler oldu. O bakımdan Trabzon’da tatilini geçirenler için de çok güzel günler yaşandı diyebilirim.
Şenlik, horon, isteyenler için yaylalar, diğer kültürel etkinlik ve faaliyetler için de şehir merkezi bu yıl çok cazip idi. Eksiklikleri aksaklıkları ile beraber bir turizm sezonunun, yaz tatilinin de sonuna geldik sayılır.
Sayılı günler de olsa, bölgemizde turizm hareketliliği bu yıl güzel geçti. Yaz bitti, şimdi sonbahar bizi bekliyor. Sararıp dökülen yaprak misali ömürden bir yaz daha geldi geçti. Seneye ya nasip.
Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Kalın sağlıcakla.