Trabzonspor Teknik Direktörü Nenad Bjelica, Hatayspor maçı sonrası basın toplantısında, “Aynı hataları yapmamak adına oyuncularımızla konuşuyoruz.
Takımın gol yeme sıkıntısı var, bu da kesinlikle hoşuma gitmeyen bir durum. Biz de bunun üzerine çalışıyoruz, daha çok çalışmaya da devam edeceğiz. Bugün son adımları atabilseydik; son azmi, son fedakarlığı gösterebilseydik sonuç farklı olabilirdi. Beşiktaş maçında da harika bir maç çıkardık ama bugün ilk 70 dakikalık bölüm haricinde iyi değildik. Zaten 2-0’da öne geçmiştik. Trabzonspor gibi bir takımda bugünkü maçta olduğu gibi son 20 dakikalık bölümde bunların yaşanmaması gerekir. Oyuncularımızla birlikte aynı hataların tekrarlanmaması adına oturup konuşacağız. Ne olduğunu ben de bilmiyorum” diyor..
Bir hoca ‘ne olduğunu ben de bilmiyorum’ diyorsa demek ki takım üzerinde etkisi yok. Bu takımı bir hafta boyunca idmanlarda siz hazırladınız. Oyuncularınla yatıp oyuncularında kalktınız.
Bir hafta önce Beşiktaş gibi bir büyüğü 3-0 gibi net skorla geçmişsin, evet futbolun temel kuralı, "kazanan takım sonraki maçta, sakatlık yoksa bozulmaz" kuralına da uymuşsun, ilk yarıda da mücadele dışında ortaya bir yaratıcı oyun koyamamışsın ama soyunma odasına 1-0 önde girmiş, ikinci yarıda 2-0'ı bulmuşsun, o zaman neden önde top tutan Onuachu'yu dışarı alıyorsun? Hangi akıl ve mantıkla maçın 68 dakikasına bir asist yapıp bir de gol atan, oyunu her haliyle domine eden Onuachu’yu oyundan alıyorsun? Tek bir geçerli cevabın olabilir. O da sakatlık olur onun için alırsın. Onuachu sakat değilse neden dışarı alıp da Berat’ı oyuna koyuyorsun?
Onuacha çıktıktan sonra Trabzonspor çöküyor.
Trabzonspor’un 2-0’dan sonra bu takıma yenilmesi utanç verici.
Kusura bakma Bjelica çok hata yaptın! Doğru giden gemiyi niye yolundan çıkarırsın? Bir çok oyuncun sahada dökülürken takımı ayakta tutan bir asist bir gol atan Onuachu’yu 68. dakikada niye oyundan alırsın? Allah aşkına hoca, Trabzonspor’un sahada sistemi neydi? Bana bir anlatsan.
Hani Trabzonspor ileride basacak, çabuk oynayacaktı? Ne oldu!
Bulacağın hiçbir bahane yok. Ne istedinse alındı. Sen oynatamadın.
Rakibini hafife alarak da Trabzonspor’u perişan ettin.
Trabzonspor yıldızlar topluluğu. Hocası da ülkesinin en iyisi. Güya gençlere önem veren bir isim hadi canım sen de. Skora bak. Mersin’de 2-0 önde iken son 26 dakikada 3-2 mağlup oluyorsun. Hocalık böyle maçlarda belli olur. Sen yaptığın bu değişiklikle sınıfta kaldın hoca! Trabzonspor evet mücadele etti ama ortaya bir oyun planı koyamadı. Buna rağmen 68. dakikaya kadar maçı 2-0 önde götürdü. Ama maalesef ki, hoca çok yanlış değişiklikler yaptı ve Hatay uzatmayla beraber 26 dakikada maçı aldı. Durum bu kadar basit. Trabzonspor gibi bir takım rakibin oyununa mahkûm oynamaz. Rakipler Trabzonspor 'un oyununa karşı önlem almaya çalışır. Var mıydı Mersin 'de Hatay karşısında Trabzonspor’un bir oyun planı? Ne oynadı Trabzonspor? Bir bilsen varsa anlatsın da biz de öğrenelim. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan her türlü fedakârlığı yapıp, hocanın istediği transferleri de yaptı. Bundan sonrası hocanın işi. Trabzonspor rakiplerini ürküten bir oyun planıyla sahaya çıkmaz ise hocanın bileti erken kesilir, bunu söyleyeyim.
BAŞKAN DAHA NE YAPSIN?
Trabzonspor’da futbolcular ve teknik ekibin içeride alacağı yok. Primler hesabına maçtan bir gün sonra yatıyor. Kısacası paralarını tıkır tıkır almalarına rağmen istenilen performansı gösteremiyorlar. Neredeyse iki defa kadro kuruldu, Beşiktaş maçında o kadar akıllı bir futbol oynadılar ki biz de dedik ki bu takım böyle oynarlarsa ligi götürür ama neredeee?? Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetim üzerine düşeni yapıyorlar, bir hafta yüzleri gülüyor, motivasyonları artıyor fakat ertesi hafta saçma sapan bir futbolla tekrar başa sarıyoruz.. Ertuğrul Doğan’ın daha ne yapması lazım? Sahaya çıkıp golü de o mu atacak? Futbolcuların ve teknik ekibin macera aramadan, futbolun doğrularını kişisel süzgeçlerinden geçirmeden sahaya yansıtarak kendilerine gelmeleri, başkanın ve yönetimin gösterdiği gayretlerin karşılığını vermeleri gerekiyor ,yoksa bu işin faturasını ödeyecek olan yine kendileridir..
ŞAPKANI ÖNÜNE KOY KALECİLİĞİNİ ANALİZ ET
Bir çift sözüm de Uğurcan’a olacak. Sen takımın kaptanısın. Takım arkadaşlarını her yönüyle maça hazırlamak senin de görevin. Ondan da ötesi kendini herkesten önce maçlara motive etmen lazım. Bu konuda gerekirse kendine bir profesyonel mentör tutman gerekiyorsa onu da yapmalısın. Ve bunu yap mutlaka. Senin Süper Lige tam motivasyonla hazır olman için bunu yapman gerekir.
Benden sana bir abi tavsiyesi olsun. Trabzonspor gibi büyük bir camianın kalecisi olduğunu unutma. Şimdi burada bazı şeyleri yazarak moralini daha çok bozmak istemem. Ama bir toparla kendini evlat ve maçlara kendini hem fizikken hem de psikolojik olarak çok iyi hazırla. Aklını başına almanda fayda var. Her geçen gün geriye doğru gidiyorsun. Bu şekilde devam ettiğin sürece elden bir çırpıda kayıp gidersin. Öyle yıldız futbolcular var ki soluğu önce 1. lig sonra da daha aşağılarda bulabilirsin. Birçok ismi burada örnek verebilirim sana. Onun için şapkanı önüne al ve iyi düşün. Biz seni uzun yıllar Trabzonspor kalesinde takım kaptanı ve Uğurcan olarak görmek istiyoruz. 2021-22 sezonuna yaptığın kurtarışlarla herkesin gönlünde taht kuran Uğurcan olarak tekrar geri dönmeni bekliyorum. Hadi evlat, bu kapasite sende var, hem kendini hem de kaptan olarak takımını toparla ve her maça damganı vur.
ŞAMPİYONLAR LİGİNDE TEK UMUDUMUZ G.SARAY
Şampiyonlar Ligi’ndeki umudumuz Galatasaray’ın Kopenhag ile oynadığı maçı dedemle birlikte izledik. Maçın ilk yarısını konuk ekip Kopenhag 1-0 önde bitirildi. İkinci yarı başladıktan sonra rakip takımdan bir gol daha geldi, Danimarka temsilcisi farkı ikiye çıkardı. Ancak son dakikalara kadar Galatasaray hiç umudunu kaybetmedi. Sahneye önce sağbek Sacha Boey çıktı, farkı 1’e indirdi. Son dakikalarda bu kez Tete’nin attığı gol sayesinde Galatasaray, Kopenhag karşısında beraberliği buldu, sonra da maç bitti.
Hafta başı Pazartesi günü akşamı ise canımızdan çok sevdiğimiz Bordo-Mavili renklerimizin maçı vardı. Ekranın karşısına geçerek Trabzonspor- Hatay maçına ailece kitlendik. Maçtan önce kaptanımız Uğurcan ve Abdülkadir, deprem afeti yaşayan Hatayspor’un Teknik Direktörü Volkan Demirel’e sarılıp onu yaşadıkları büyük olaydan dolayı teselli ettiler. Olması gerekeni de bu idi. Çünkü Hatayspor lige geri döndü. Maç başladı ilk yarı hiç seyir zevki yoktu ama ilk yarının sonuna doğru sahneye çıkan Visca attığı golle bu yarıyı Trabzonspor önde kapattı. Maçın 61.dakikasında Eren’in mükemmel çabasıyla Onuachu’nun topu filelerle buluşturmasıyla farkı ikiye çıkardık. Maçın sonuna doğru Hatayspor durumu 3-2 yaptı ve maçı kazanmasını bildiler. Hakem çok kötü maç yönetti. Ama buna takılıp kalmayacağız. Cumartesi günü Pendikspor maçı var ona odaklanalım. Takıma ne oluyor anlamıyorum Beşiktaş karşısında oynayan takımı Hatayspor önünde göremedim. Bjelica bu işe geç kalmadan bir çözüm bulmalı, bence yeterince antrenman yapmıyor. Oyuncularımız yeterince antrenman yapmış olsaydı, Trabzonspor kesinlikle Hatayspor’u Mersin’de çok rahat şekilde yenerdi. (EFE KAAN ÖZTÜRK)
VAR ŞİMDİLERDE VAR’YEMEZ AMCA ROLÜNDE
Trabzonspor, Hatayspor önünde 2-0 önde iken son 26 dakikada yenilen üç golde hocanın yanlış değişikliklerinin yanında takım hâlinde savunma yapmayan Trabzonspor’un çok çok daha büyük hatası vardı. Kaptan Uğurcan’da ikinci golde topu çift yumrukla çıkarmak yerine plonjon yapmak istedi ama çok sert gelen top, ellerinin arasından kayıp gol oldu. Gerçi o gol öncesi Hataylı futbolcu topu eliyle önünde düşürüyor, iki kez topla oynayıp topa hakim olduktan sonra arkadaşına asist yapıyor. Şimdi bu pozisyonda Hataylı futbolcunun eli vücudundan açık ve fair play ruhuna aykırı bir şekilde avantaj sağlıyor. Eğer bu hentbol değilse, o zaman bundan önceki pozisyon da hentbol olmaması lazım, çünkü orada top vücuda tam yapışık, üstelik de ardından Trabzonspor ‘lu futbolcunun hareketi yüzde yüz penaltı. Yani orta hakem ilk verdiği yanlış kararın ezikliği ile mi ikinci pozisyonda ele çarpma ve Hatayspor'a avantaj sağlayan pozisyonu görmedi. VAR hakemi de neden çağırmadı, onu da anlayan varsa beri gelsin? “Bu hakemlerle bu lig bitmez! Futbolun içinde olduğum günden bu yana 40 yıldır bilirim. Şimdilerde bu slogan biraz evrildi aslında. Niye derseniz Hatayspor maçının hakemi Burak Şeker’e maçı izleyen gözlemci veya Federasyon temsilcisi yüksek not vermeleri umurumda değil. Burak Şeker denen hakem çok kötü bir yönetim gösterdi. Buna VAR’da bulunan hakemleri de katarsak tam da bu işin tuzu biberi oldular.
“Bu hakemlerle de, Bu VAR sistemi ile de bu lig bitmez” e gidiyor iş… Aslında adalet dağıtması gereken VAR şimdilerde VAR’yemez amca modunda…
Ama maçı Nenad Bjelica yaptığı değişikliklerle katletti. Hatayspor’un en korktuğu iki futbolcu Onuachu ile Visça'yı neden oyundan alıyorsun? Üstelik de Bardhi sahada gezinirken bunu yapıyorsun! Neyse bu maç zaten tartışmasız hocaya yazdı. Ama tüm takım’a bir çift sözümüz var. Ne oldu size takım hâlinde bir hafta önce Beşiktaş’a karşı müthiş mücadele verip, Beşiktaş gibi bir takıma karşı 3-0 gibi net bir skor yapabiliyorsunuz da Hataya karşı bu mücadeleyi yapamadınız?
NE OLUR NURİ ÇALIŞTIR BİZİ
Milli takımda hiçbir başarısı olmayan bir teknik direktör gitti, yerine yine hiçbir başarısı olmayan başka bir teknik direktör geldi. Gidenin gelmesi de, yeni gelenin nasıl ve hangi kriterlerle geldiği de bizim gözümüzde şaibeli..
Şaibeli olan bir durum daha var; Onlarca Pro lisanslı antrenör boştayken ki bu antrenörlere “Pro lisans” yani Milli Takım dahil her takımda çalışabilme yeterliliğini ve iznini sen vermişken nasıl oluyor da hiçbir başarısı olmayan Nuri Şahin’i Milli takımda yardımcı antrenör pozisyonuna getirebiliyorsunuz? Kaldı ki beyefendi gelirken de şartlı gelmiş… Antalyaspor’daki görevine devam edecekmiş, üstelik 1 milyon 800 bin Euro da para alacakmış… Nuri Şahin kim, antrenörlükteki başarısı ne? 3-4 dil biliyormuş, eee başka?? Beyefendi Antalyaspor’a ne vermiş ki Milli Takıma ne verecek? Becerip de yıllardır Pro lisans alamayan, yaptığı işte hiçbir başarısı olmayan bir adamın ne hikmeti var ki bu göreve getiriliyor?? Üst taraflarda nasıl bir çark kurulu ki halkın vergileri dost ve ahbaplar istenildiği gibi dağıtılabiliyor? Bu işe kimse dur demeyecek mi?