Sevgili okurlar sezon başından bugüne dördüncü maçımızı oynadık. 
İki galibiyet, bir beraberlik, bir de mağlubiyet alarak 7. sırada yer bulduk. 
Bu ilk maçların telafisinin olabileceğini savunurken, telafisi olmayan maçın Kopenhag maçı olduğunda ısrar ettim. 
Nitekim Kopenhag maçının telafisi olmadığı için Şampiyonlar Ligi’nden elendik. 
Galatasaray maçı Avrupa ve Antalya maçı için moral açısından bir fırsattı. 
Ne var ki bu maça hazırlanırken ilk 11’de oynayan 6 -7 futbolcunun sakat olması sonuçta etkili oldu.
Hoca yeni transferler üzerinde oyun şablonunu oturtmak şöyle dursun uçaktan inen yeni transferi oynatmak zorunda bile kaldı. 
Sevgili okurlar, geçen yıl Hamşik ve Nwakaeme üzerine kurgulanan oyun şablonu yeni transferler üzerine daha oturtulmuş bile değil. 
Kaldı ki yeni transferlerin formsuzluğu, sakatların çokluğu, oyun anlamında işimizi bir hayli zora sokmaktadır. 
Burada akla gelen ilk şey geçen yıl zamanında yapılan transferlerin bu yıl gecikerek yapılmış olmasının yarattığı sıkıntılardır. 
Bu konuda yönetim ve teknik kadronun sorumluluğu tartışılmaz. 
Ancak bu demek değildir ki onların yaptıklarını yok sayarak gözü kapalı eleştiri oklarını onların üzerine gönderelim. 
Sevgili okurlar unutmayalım bu yönetim ve teknik kadro 38 yıl aradan sonra bizi şampiyonluğa ulaştırdı. 
Telafisi mümkün bazı başarısızlıkları öne alarak moral bozmanın bence bir anlamı yok. 
Kaldı ki süreçte sakatların da dönmesiyle birlikte bu takımın oyun şablonu oturacak ve 3 puanlı sistemde tekrar puanları toplayarak hak ettiği yere geleceğinden hiç şüphe duymuyorum.
Galatasaray maçına gelirsek yukarıda da belirttiğim gibi alınması halinde takım moraline oldukça katkısı olacaktı. 
Kaybedilmemiş olmasını da bir kazanç olarak görüp genç kaleciyi alkışlamamız lazım. 
Bize düşen görev bu geçiş döneminde takım, hoca ve yönetime tam destek vermektir. 
Yakışan da budur. Böyle durumlarda çatlak seslerin çıkmasını normal sayıp pirim almalarına fırsat vermemek gerekir. 
Unutmamak lazım ki bu takım açık ara şampiyon olurken hoca ve yönetimi göklere çıkaran onlardı. 
İyi haftalar.