Süleyman Rıza Kuğu’dan Busenaz Sürmeneli’ye

Busenaz Sürmeneli’nin, Tokyo Olimpiyat Oyunlarında altın madalya kazanması son günlerde orman yangınları ve sel felaketleri ile mücadele eden milletimize büyük bir moral olmuştur.Busenaz’ın aslen Trabzon doğumlu oluşu biz Trabzonlular için ayrı bir önem arz etmektedir. Zira Türk spor tarihinde ilk kez bir bayan sporcu olimpiyatlarda altın madalya kazanırken bu büyük onur Trabzonlu bir sporcuya nasip olmuştur.

Esasen bu başarı hiç de tesadüf değildir. Zira geçmişten günümüze spor denilince Trabzon, Türkiye’de akla gelen ilk vilayetlerden biri olmuştur. Bulunduğu konum itibarıyla İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde görülen hemen her gelişme ve yenilik kısa sürede Trabzon’a ulaştığından spor alanında da benzer bir durum yaşanmıştır. Mesela Türkiye’de futbolun ilk oynandığı memleketlerden birisi Trabzon olmuştur. İkinci Meşrutiyet yıllarının sonlarına doğru İstanbul Muallim Mektebi’nden mezun olan Halil Nihat Bey(Karlıklı), Trabzon gençliğini spora alıştırmak için bir futbol kulübü kurmaya karar vermiştir. Buradaki asıl amaç İstanbul ve çevresinde önemli bir yer edinmiş olan futbolu Trabzon gençliği ile buluşturmaktı. Neticede Halil Nihat Bey ve arkadaşları 1913’de İdman Yurdu Futbol Kulübünü kurmuşlardır.Böylece Trabzon, futbol ile tanışmıştır. 

Trabzon’da spora duyulan bu ilgi ve alaka zaman zaman şehrin gerçek sorunlarının üstünün örtülmesine sebep olsa da tarihsel süreç içinde spor alanında büyük başarıların kazanıldığı da bir gerçektir. Bu başarı öykülerinden biri de Süleyman Rıza Kuğu’ya aittir. Süleyman Rıza Kuğu, 1903 yılında, Kırcali'de doğmuş ve ailesi İstanbul'a ve oradan da 1921 yılında Trabzon'a taşınmıştır. Süleyman Rıza, Trabzon'da, “J.J. Hochstrasser” adlı firmada çalışırken aynı zamanda Trabzon’un en köklü spor kulüplerinden olan İdman Ocağı’nda futbol oynamıştır. Süleyman Rıza Bey sadece futbol ile meşgul olmamış ayrıca yüksek atlama, sırıkla atlama, uzun atlama, gülle atma, tenis ve koşu sporlarını yapan komple bir atlet olarak spor hayatını sürdürmüştür.

Süleyman Rıza Bey’in hayatında dönüm noktası olan gelişme 1924 senesinde yaşanmıştır. Zira aynı yıl Paris’te düzenlenen olimpiyatlarda Türkiye’yi İdman Ocağı formasıyla temsil eden sporcu Süleyman Rıza Kuğu’dur. Süleyman Rıza Bey, sırıkla atlamada Türkiye’yi temsil etmiş ve Paris’te geçirdiği günleri ve izlenimlerini Trabzon’a gönderdiği mektuplarla hemşerilerine aksettirmiştir. Dönemin İstikbal Gazetesi’nde 25-29 Haziran 1924 tarihleri arasında Süleyman Rıza Bey’in Paris’ten gönderdiği mektuplara yer verilmiştir. Süleyman Rıza Bey bir mektubunda “Paris'teki muvaffakiyet derecemin sevgili Türk Bayrağının şerefi ile alakasını düşündükçe vazifemin ağırlığını çok daha iyi hissediyorum” diyerek içinde bulunduğu ruh halini ifade etmiştir.

Süleyman Rıza Bey’in bir diğer özelliği ise Türkiye’de futbol alanında yazılan en eski kitaplardan birini kaleme almasıdır. Süleyman Rıza'nın 1922 yılında yazdığı“Asosyeşin Futbol” (Association) adlı kitap, Türkiye'de yayınlanan en eski futbol kitabı olarak kabul edilmektedir.

Süleyman Rıza Kuğu’dan, Busenaz Sürmeneli’ye gelinceye kadar Trabzon’un spor tarihi birçok başarı ile doludur.Fakat bu başarıları kazanan gençlerimizinaynı anda zihni ve fikri gelişimlerini de tamamlamaları gerekir. Mustafa Kemal Paşa’nın 1924 yılında Trabzon ziyaretinde lise hatıra defterine yazdığı gibi “Bedeni idman fikri idman ile muvazi gitmelidir” yani bedensel ilerleme fikri gelişim ile eşit seviyede geliştirilmelidir. Süleyman Rıza Bey’in hayatı ve kişiliği genç sporcularımız için bu konuda örnek teşkil etmektedir. Gençlerimizin ve sporcularımızınSüleyman Rıza Bey, örneğinde olduğu gibi yaptığı işe saygı duyan, onun özünü ve felsefesini iyi anlayan birer sporcu ve entelektüel bir kişilik olarak yetişmeleri asıl temennimizdir. Bu vesile ile Tokyo Olimpiyatlarında altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli’yi bir kez daha tebrik ediyorum.