Teknik direktör Fatih Tekke yönetiminde ligde 11 haftayı geride bırakan Trabzonspor çoğu yeni biraraya gelmiş genç ağırlıklı kadrosuyla 7 galibiyet 3 beraberlik alırken, tek yenilgisini Onuachu’nun nizami golünün iptal edilmesiyle Kadıköy’de Fenerbahçe karşısında yaşadı.
Başlangıçta ;
‘Yendik ama iyi oynamadık’
‘Şansa kazandık’ gibi yorumlar ağırlıkta olsa da, bu Trabzonspor 200 milyon Euroluk kadrosuyle Şampiyonlar Liginde başarılı sonuçlar alıp Liverpool’a bile sahayı dar eden Galatasaray’ı İstanbul’da elinden kaçıran bir duruma geldi.

Hem de 3 ay gibi kısa bir zamanda..
Ve Trabzonspor’u baştan hesaba katmayanlar şimdi TV kanallarında övgüler diziyorlar.
Ve bütün bunlar olurken son Eyüp maçı hariç bu takım Papara Park’ta boş tribünlere oynuyor.
Ne diyor teknik direktörümüz Tekke;
‘Bize biraz sabır gösterip destek olun, gerisini biz hallederiz’
‘BAŞKANI SEVME TRABZONSPOR'U SEV’
Öye yandan kulübü neredeyse tek başına finanse etmesine rağmen bıraktık sevilmeyi, neredeyse takdir daha edilmeyen başkan Ertuğrul Doğan’ın söyledikleri ise bilinen bir bir gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bakın başkan Kadırga TV’ye yaptığı açıklamanın bir bölümünde neler diyor:
8 yıldır buradayım. Benim dışımda para veren görmedim.
Çok daha iyi bir başkan olursa talip olsunlar diyorum o da yok.

Eleştiriye geldiği zaman sıra oluşuyor ama karar almaya gelindiği zaman ortalıkta kimse yok. Bakın çıta çok yükseldi. Şampiyon olduğumuz zaman Trabzonspor 35 milyon Euro'daydı. Rakibimiz ikinci olan takım 40 milyon Euro'daydı. TFF'nin kayıtları bunlar. Şimdi biz yine 30'lardayız, rakiplerimiz 200 milyon Euro'ya çıktı. 3 kulübün sponsorlarıyla birlikte statlarında artık 100 milyon Euro’nun üzerinde geliri var. Biz geçen sezon 5 milyon Euro zarar ettik. Cebimizden para koyduk.
Başkanı sevme, yönetimi sevme , sen Trabzonspor'u sev.
Yıllardır aynı dert; O gelirse maça gitmem, bu gelirse maça gelirim' deniyor.
Bu nasıl bir şey?
Bir tane Trabzonspor var, destek olun
Bizim zamanımızda böyle değildi. Her maça giderdik; stada girmek bir saat, çıkmak iki saat sürerdi. Yağmur altında beklerdik ama kimse şikâyet etmezdi. Sanki biz başka bir yerde büyüdük.”
MUHTEŞEM FIRTINA’NIN AYAK SESLERİ
Çok uzun yıllardır hayatının birinci önceliği futbol olup, taraftar, futbolcu, antrenör, yönetici, Üst Klasman TFF Temsilcisi, futbol yazarı, TV- Radyo program yapım -yöneticisi , yorumcusu olarak bu işin her yerinde bulunmuş biri olarak iddia ediyorum ki; Makul bir süre sonra tıpkı eskiden olduğu gibi önüne geleni süpürüp bunu uzun yıllar devam ettirecek bir Trabzonspor’un temelleri atılıyor.

Ve böyle bir muhteşem Fırtınanın ayak sesleri artık net olarak duyuluyor.
Tek yapılması gereken ise belli;
Artık çekmemek için kahır
destek verip göstermek gerek sabır..
DESTEK ,ELEŞTİRİYE MANİ DEĞİLDİR
Şimdi bazıları diyecek ki ; Ne yani destek olacağız diye yanlış gördüğümüz şeyi söyleyip yazmayacakmıyız?
Yoo, aksine tam tersi.
Bir yanlışı önleyecek doğru bir eleştiri de çok değerli bir destektir, katkıdır.
Pantolonunun ağı sökülmüşte Uzun Sokak’ta giderken arkadan alttaki beyaz donun gözüküyorsa seni uyaran dostundur.
‘Neme lazım ya, bana ne !..‘ diyen değil.
Mesela ben Galatasaray maçı için bir, iki eleştiri yapayım.
Trabzonspor’un bu maçta savunmadaki muhteşem, orta sahadaki çok güzel başarısına 3. bölge yani forvet aynı oranda eşlik edemezken, yapılan değişiklikler de bence hem isabetli olmadı , hem de geç kalındı.
Mesela; Galatasaray gol için riske girince Muçi’nin koridorunda oluşan boş alanı değerlendirmek için en azından 20 dakika kala Visça girebilirdi.
Sonlara doğru daha etkili olup bir şutu da direkten dönen Zubkov sahada kalabilirdi.
Ayrıca daha neyin ne olduğunu henüz anlamayan ve girer girmez kırmızı kartla takımı 10 kişi bırakan genç Benjamin’in yerine, sahaya tecrübeli Ozan veya bir başkası sürülebilirdi..
Yıl 2000-2001
Trabzonspor’un forvet oyuncuları

Lange, Oktay.Hami, Lübe,Murat

Ahmet suat