Dil duyguları düşünceleri tutumları, değer yargılarını aktarmak, algılanan ve yaşanan olaylarla ilgili bilgileri soru sorma emir verme gibi istekte bulunma gibi işlevleri ortaya çıkarmak için kullanılır.
Çocukların dili kullanmayı öğrenmesi gelişimin en önemli göstergeleri arasında yer almaktadır. Çocuklar doğduğu günden beri konuşma diline maruz kalmaktadırlar.
Çocuklar çevrelerindeki yetişkinleri taklit ederek konuşmayı öğrenmektedir. Dil gelişiminde ilk evreler evrensellik göstersede zamanla içerisinde bulunulan toplumun kültürüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Dünyadaki bütün çocuklar kendi dillerini 2-5 yaş arasında öğrenmektedir. Çocuklar 2,5 yaşlarına doğru tüm sesli, sessiz sesleri öğrenirler. Tam ve net bir şekilde çıkarabilmeleri 7-8 yaşlarını bulur. Önemli olan sözcüklerin farklı anlamlarını oluşturmak ve kullanmaktır. Böylece dilin sesleri ve düşünceler arasında ilişkiler ortaya çıkar. Çocuklar dili anlamlı kullandığı zaman belirli durumlar nesneler ve kişilerle kendi düşünceleri arasında anlamlı ilişkiler kurarlar. Dil yeteceği ile zihinsel yeteneklerin arasında doğru bir oran bulunmaktadır. 2 yaşına kadar çocukların çıkardığı sesler ile zekanın bir ilişkisi yoktur fakat iki yaşından sonra çocukların dil gelişimi ile zekası arasında ciddi bir ilişki olduğu görülmektedir. Dilin kazanılması çocukların bilişsel gelişime bağlıdır. Zihinsel uyum süreçlerinin her biri algılama kavram geliştirme ve dilin kazanılmasıyla yakından ilişkilidir.
İşitme algısının normal olması dil gelişimi açısından önemlidir. Görsel algılama da dil gelişimi açısından oldukça önem taşıyan bir diğer olgudur. Belirleyici niteliktedir. Ciddi görme kaybı olan çocukların dil gelişimleri normal çocuklara göre oldukça geç başlamaktadır. Şiddetli ve uzun hastalıklar çocuğun dili kullanmasını konuşmasını 1-2 yıl geciktirebilir.
Çocuklarda dil gelişiminin önemli kısmı kendi girişimi ile olur. Çocukların dili örnek aldığı modeli taklit ederek gelişir.Çocukların dil gelişim hızları sosyal çevrelerinin etkisine bağlı olarak değişim göstermektedir. Bununla birlikte yapılan araştırmalar bakım evlerinde büyüyen çocuklar aileleriyle büyüyen çocuklara oranla daha çok ağlamaktadırlar. Bu durumda gözlenen daha az heceledikleri ve konuşmayı daha geç öğrendikleridir. Aile bireyleri özellikle anne çocuk arasındaki iletişim dil gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir.
Ailedeki çocuk sayısı da dil gelişimini önemli oranda etkiler. Ailede tek olan çocuk ilgi merkezine konulduğu zaman daha çabuk ve hızlı konuşur. Çocuğun konuşmaya teşvik edilmesi ve cevap vermeye cesaretlendirilmesi önemlidir. Çocuklarla konuşmak, oyun oynamak, kitap okumak dil gelişimini destekler.
Detaylı bilgi ve iletişim için [email protected] adresinden ve psikologmerveak adresinden https://instagram.com/psikologmerveak?igshid=ZjE2NGZiNDQ= bağlantı üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.