Trr örgütünün silah bırakmasıyla ilgili olumlu, olumsuz tepki verenler var. 40 yıllık ihanetin Türk-Kürt acı bırakmadığı ocak yok. Herkesin içinde bir yangın var. Kiminin evladı şehit olmuş, kimisinin komşusu. kimi komutanın devre arkadaşı.

Şehit babası olarak ‘Başka babalar ağlamasın’ diyerek süreci destekleyen var,. ‘Bizim çocuklarımız 3 aylık eğitimle PKK’nın üzerine yollandı, şehit edildi’ diye ‘Neyin barışı’ diyenler de.

Sevgili Okurlar,

PKK terörünün yarattığı acının haberleri 40 yıldır önümü düşüyor.

Terörün başladığı 1984 yılında Anadolu Ajansında kaşeli çalışıyor idim. Ajans bültenlerinde Terör örgütü PKK’lılar, ‘Eşkıya ve şakiler’ diye geçerdi.

5 yıl süreyle Kuzey Haber gazetesinde çalıştım. Şehit cenazeleri gelmeye devam etti.

En fazla tırmandığı, yolların kesildiği, dağlarda mağaralarda mahkemelerin kurulduğu, şehirdeki iş adamlarına sözde celp gönderilip dağdaki mahkemeye çağrılıp yargılandığı, öğretmenlerin şehit edildiği dönemde Karadeniz Gazetesinin Yazı İşleri Müdürü idim.

Trabzon Yenimahalleli Mühendis Komando Asteğmen Coşkun Davulcu’nun(Şemdinli Derecik) Dünyada yankılanan cenaze merasimi ve PKK’lı lanet yürüyüşü o döneme rastlar. Şehidimizin yönettiği birliğe 200 kişilik terörist grup saldırmış ve 29 Mehmetçiğimi şehit etmiş sonrasında da TRT’den şu haber yayınlanmıştı: ‘Teröristler gecenin karanlığından yaralandı ve kaçtılar!’

Sözüm Trabzon’un yöneticilerine, Coşkun Davulcu unutulmasın. Yenimahalle çeşmesinin başına kazınan o heybetli fotoğraf Millet bahçesi projesine karıştı ve yok oldu. O fotoğraf Trabzonspor’un efsane müzesine mi alınacak, millet bahçesinde bir yere mi asılacak mutlaka yapılsın.

TAKA Gazetesi yıllarında (2002 sonrası) Şehirlerde, Kayseri, Ankara, İstanbul bombalamalarında kaybettiklerimizi de ‘Türkiye ağlıyor’ başlıklarıyla tam sayfa haber verdik.

Teröristlerin Maçka’ya kadar indiği, Eren Bülbül ve Turgay Gedik Astsubayımızı şehit ettikleri kalleşlikler de çok eski değil.

Özetle Türkiye o kadar acı yaşadı ki, bu acılar hatırlanınca insanın burnu sızlıyor.

Okuyoruz, dinliyoruz, deniyor ki, ‘PKK sıkıştı, yeni bir planı devreye sokacak’

Buna kim müsaade edebilir?

Terörsüz Türkiye süreci kolay olmayacak. Sorunlar ve çatlak sesler çıkacak. Ama bir daha tehdit olabileceğini kimse beklemesin.

Kandildeki caniler başka ülkelere gidecek, İmrali Canisine ise adada bazı yaşamsal haklar tanınacak.

CHP’nin Ortahisar Belediye Meclis Üyesi deneyimli siyasetçi Murat Özçilingir sürece eleştirisini şu cepheden yapıyor:

‘İstanbul’da iki CHP’li Belediye Başkanı Telefon görüşmesi yaptılar diye teröre destekten görevden alındı, tutuklandılar. Ekrem Başkana isnat edilen suçlamalardan birisi Kent uzlaşısı(DEM ile seçim işbirliği) idi. Şimdi ne oldu. AK Parti, MHP, DEM kol kola girdi. Sen yapınca iyi ben yapınca devlete ihanet, öyle mi?’

Yöntemler ve kararları tartışılsa da Türkiye yüz yıllardır kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara karşı pes etmedi. Bunda sonra da etmeyecektir.

Türk-Kürt kardeşliğinin bozmak ve iç savaş çıkarmak isteyenler ne yaptı iseler başarılı olamadılar.

Çünkü PKK, Kürt mücadelesi değil. Ermenilerin toprak ve Yahudilerin Arz-ı Mev’üd hedefiyle ülkemin bir bölümüne göz dikmesi için organize edilen bir terör meselesidir.

En kanlı saldırıları yaptılar. Şehit Mehmetçiğimin babası ‘devletin bekasından’ elini bir an bile çekmedi.

‘Devletimiz var olsun’ dediler hep birlikte.

Türk ordusu Çanakkale’den beri Kore’de, Kıbrıs’ta, Irak ve Suriye’de kayıplar verdi ancak hiç kaybetmedi.

Onun için düşman nerede ve kim olursa olsun Mehmetçiğe çerezdir.

İçerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, TSK ve Soylu ile başlayan temizlik süreci Suriye ve Irak’ta Hakan Fidan ve İbrahim Kalın’ın birlikteliği ile yapılan nokta operasyonlar PKK’yı bitirmiştir.

PKK’nin kendini feshi, teslim bayrağını çekmesidir.