Bugün siyasetten, spordan uzak, insani ve rahmani konulardan bahsetmek istedim. 31 Mart seçimleri için aday adaylarından ve hakeme yumruk atılmasından değil de dünyevi işlerden daha doğrusu biraz da maneviyattan bahsetmek istedim.

Hem siz değerli okuyucuları hem de kendimi biraz dinlendirmiş olayım düşündüm.

Düşündüm de ne olabilir dedim.

Fakir ile Zengini karşılaştırayım dedim.

Dünyada nasıl yaşarlar, insanlar tarafından nasıl itibar görürler.

Ekonomik olarak aradaki farklılığı biliyoruz da toplum tarafından nasıl değerlendirildiğini anlatmak istedim.

Toplum tarafından ne tür muameleye maruz kalıyorlar.

Trabzon’un renkli simalarından Mehmet Ali Sezer her seferinde aynısını der.

“Cenazeye giden ölen için mi gidiyor yoksa gerideki yakınlarına şirin görünmek için mi?”

Valla onu bunu bilmem ben Allah rızası için gidiyorum.

Yazımın konusuna döneyim.

Fakir ile Zengin toplum nezdinde nasıl değerlendirilir

Veya her iki kesim nasıl tarif edilir.

Fakir taksiye bindiği zaman taksimetreyi izler, zengin camdan dışarıyı, manzaraya izler.

Fakir ölür gömülür, zengin son yolculuğuna uğurlanır.

Fakir 40’ından sonra azar, zengin ikinci baharını yaşar.

Fakir konuşur, zengin değerlendirme yapar

Fakir biner hurda olur, zengin biner klasik olur. (Araba)

Fakir torpille işe girer, zengin referans ile işe girer.

Fakire nerden buldun derler, zengine hayırlı olsun derler

Fakirin hastalığı irsi olur, zenginin ki genetik

Fakir için dava açılır, zengin için iddianame düzenlenir

Fakir eti terbiye eder, zengin marine

Fakir sever, zengin aşka yelken açar

Fakir ameliyat olur, zengin operasyon geçirir

Fakir müzik çalınca oynar, zengin müziğin ritmine kapılır

Fakir çekişmeli boşanır, zengin anlaşmalı boşanır.

Fakir iş arar, bulamaz, zengin iş teklifi alır.

Fakir ölür, zengin hayata veda eder.

Fakir yıkanır, zengin duş alır

Fakir sabahın köründe kalkar, zengin güne erken başlar

Fakir memlekete gider, zengin seyahate çıkar

Fakirin çocuğu kuduruktur, zengininki hiperaktif

Fakir otobüsle gider, zengin uçakla yolculuk eder

Fakir köyüne çıkar, zengin tatile çıkar

Fakir hastanede sıraya girer randevu alamaz, zengin kapıda karşılanır

Fakirin aracında baba yadigarı yazar, zenginin aracında arabada bebek var yazar

Bu kıyaslamaları artırmak mümkün elbette.

Meramımı anlatabildim sanırım.

Gördünüz mü aradaki ayrıcalığı

Maalesef günümüz dünyası böyle işte.

Yani anlayacağınız uzun lafın kısası,

Fakirsen yaşama, zenginsen zaten her türlü yaşatırlar seni.

Fakir ile Zengin arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıkları mizahi bir dille ortaya koymaya çalıştım.

Yine biraz nalına da vurduk mıhına da belki ama ayrımcılığın ve toplumsal eşitsizliğe bu bakış açısıyla ele almaya çalıştım.

Fakirin yaşamını sade ve mücadeleci bir şekilde betimlemeye, zenginin yaşamını ise daha lüks ve konforlu bir perspektiften anlatmaya çalıştım.

Aslında insanların gerçek değeri maddi varlıklarla ölçülmemeli ama maalesef günümüz dünyası böyle işte.

Fakir ve zengin arasındaki anlayışın değişmesi, toplumun daha adil ve eşit bir yapıya kavuşabilmesi umuduyla….