Osman Yazıcı son 30 yıl içinde merkez sağda ve son 10 yılda da CHP içinde varoldu. Yazıcı, CHP’nin milletvekili listelerinde olmayı bekliyordu, göremeyince şaşırdı.
Yazıcı’yı Karadeniz Gazetesi’nde birlikte gazetecilik yaptığımız dönemde Yazı İşleri müdürümüzdü. Sonra halef-selef olmuştuk (1992).
Merkez sağ (Anavatan-Doğru Yol) geleneğinden CHP’ye geçen siyasetçi. CHP ile ittifak yapan iki partiden ”Gel bizimle siyaset yap” tekliflerine” bile “ Aynı masadayız, CHP’den ayrılmam” diyenlerdendi.
2003 yılında, her bürokrat yerini sağlamlaştırmak için AK Parti’den aday adayı olurken o CHP’yi tercih etmişti. Bir anlamda CHP’ye transfer yapılmış, grupta törenle rozet takılmıştı.
“CHP’ye gittin, yıllarını verdin de ne oldu” diyenlere de ”Ben CHP’den bir şey almak için değil, Atatürk başta hayat görüşümü temsil ettiği için gittim, Önemli olan ben değil, biz ne verebiliyoruz, herkese bir şey vermek zorunda değiller” olgunluğunu gösterip, küsmeyenlerden.
Osman Yazıcı’nın arkasında bıraktığı görevlere bir göz atalım..
2003 yılına kadar.
Anadolu Ajansı (ARG) Genel Müdürü.
Siyasal İletişim’de master.
Sürekli basın kartı sahibi.
1980-1994 yılları arasında: Çeşitli gazete ve televizyonlarda aktif olarak muhabir, yazarlık ve yöneticilik.
Devlet eski bakanlarından, Cavit Kavak, Yüksel Yalova, Hüsamettin Özkan ve Yılmaz Karakoyunlu’ya, Basından ve özelleştirmeden sorumlu başdanışmanlık.
2003 yılında AK Parti iktidarında görevinden alınan ilk ve tek genel müdür..
2006 yılında TRT Genel Müdürlüğünü bir oyla kaybeden de o.
Kısacası Osman Yazıcı 40 yıllık gazeteciliğinin yanı sıra; başbakan başmüşaviri kadrosuyla; TRT, Anadolu Ajansı, Basın-Yayın Genel Müdürlüğü ve özelleştirmeden sorumlu başdanışmanlık görevlerini yerine getirmiştir.
2010 yılında törenle CHP ‘ye katıldı.
2011 Seçimlerinde İstanbul 1. Bölgeden 16. Sıradan aday gösterildi.
2015 seçimlerinde kontenjan aday adayı oldu, seçilir yerden gösterilmedi. “Herkesin şansı üçtür.” diyerek yine 14 Mayıs seçimlerinde İstanbul birinci bölgeden aday adayı oldu.
35 kişilik listede, herkese yer bulundu ama Osman Yazıcı’ya bulunamadı.
“Olmayınca olmuyor. 40 yıldan beri siyasetin içindeyim, fakat siyaseti öğrenemedim. Ben başkaları için uğraştım. Uğraştığım kişiler bile destek olmadılar.” diyerek siyaseti noktaladı.
2009 Yılından beri Başkent Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi İletişim Fakülteleri’nde Öğretim görevlisi olarak, siyasal iletişim ve siyaset bilimi derslerini verdi.
Osman Yazıcı, 30 yıldan beri devleti biliyor, tanıyor. Siyaseti biliyor, Özal döneminden sonraki meclisi, liderleri bilip tanıyor. 40 yıllık gazeteci olarak, her iki dengeyi kuruyor.
CHP listelerinde yer bulamadı. Bunu CHP için bir talihsizlik olarak görüyor.
‘Liyakat ve adaleti dillerinden düşürmeyenler. Bu yazıyı okuduktan sonra biraz düşünsünler isteriz.’ diyor
Kaçkarlardan Trabzon’a?
Yazıcı’nın azmi de takdire değer.
Kaçkar’ın eteğinden kara lastikle Trabzon’a yürüdü ve burada tutundu.
10 yıl (92) sonra Ankara’ya gitti.
Ve 30 yılda da Ankara’da yer edindi.
Yazdığınız kadar maharetli değil deyip Mesut Yılmaz-Turgut Yılmaz’la varoldu diye eleştirenler var mutlaka. Ama takdir edenler daha çok.
Bunca övgünün yanına son bir dokundurma olsun
Bugün bürokraside 2. 3. görevi eleştirenler, o gün olsa Yazıcı’nın bunca görevine ne derdiler?