Biri TÜİK, Türkiye İstatistik Kurumu. Yani devletin resmi kurumu. Diğeri ENAG. Enflasyon Araştırma Gurubu. Akademisyenlerden oluşur. Türkiye'nin alternatif enflasyonunu aylık, haftalık, günlük ve saatlik hesaplayan bilim insanlarından oluşan bir grup. Yani bir bakıma TÜİK’e karşı kurulan bir oluşumdur.
Muhalif, aksi görüş ne derseniz deyin.
Veya başka bir değişle hükümetin açıkladığı rakamları reelde nasıl göründüğünü veya hissedildiğini hesaplayan gurup.
İddia o ki TÜİK’in sakladığı açıklayamadığı rakamları, halkın cebine nasıl yansıdığını veya enflasyona göre nasıl hesaplandığını sağlayan bilim insanları topluluğudur.
Malum hepimiz iyi biliyoruz.
Her ayın 3’ünde enflasyon rakamları açıklanır.
Bir önceki ayın enflasyon rakamlarını açıklar TÜİK.
TEFE ve TÜFE oranlarını.
ENAG da aynı şekilde her ayın 3 ünde açıklar rakamlarını.
Ama ne hikmetse hiç birbirini tutmaz bu rakamlar.
Bırakın birbirini tutmasını yaklaşıp veya yanaşık bile değiller.
TÜİK yani devletin resmi kurumu bu yılın ağustos ayı enflasyonunu yıllık bazda yüzde 51,97 olarak açıklarken, ENAG’ın hesaplamasına göre enflasyon yüzde 90,35
TÜİK’e göre aylık bazda yüzde 2,47 artmış
ENAG’a göre yüzde 3.23
Nerede ise yarı yarıya fark var.
Tutmuyor hiçbir şekilde
Çok fazla rakam verip kafanızı karıştırmayalım.
Türkiye’nin enflasyon ile neler çektiğini hepimiz biliyoruz,
Ülkenin bu sorunla başı dertte.
Enflasyon ister yüzde 52 ister yüzde 90 çıksın var olduğu sürece vatandaşı sülük gibi emmeye devam ediyor.
Her türlü vatandaş eziliyor.
Tarih boyunca hep böyle gelmiştir, böyle de gidiyor.
Hiçbir lider çözememiş bu sorunu.
Ne Süleyman Demirel, ne Turgut Özal, ne Necmettin Erbakan, ne Alparslan Türkeş, ne Erdal İnönü, ne Mesut Yılmaz, ne Tansu Çiller ve ne de Bülent Ecevit ve ne de diğerleri.
Eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli Süleyman Demirel enflasyonu şöyle tarif etmişti;
Bütün liderlerle birlikte katıldığı bir televizyon programında şöyle anlatmıştı enflasyonu:
“Doğrudur, Türkiye’nin birinci sorunudur enflasyon. Hakikaten bugün enflasyon dediğiniz halk günlük yaşar. Halkın birinci sorunu geçim sıkıntısıdır. Esasında enflasyon devletleri yıkan bir olaydır. Milletleri içinden bozan bir olaydır. Binaenaleyh enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir o ahlakı bozar, para pul. Borcu var borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz ve hırsızlıktan, soygundan fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır. Onun içindir ki batılılar enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler. Ve tek kollu canavar derler. Batı enflasyondan fevkalade çekinir.”
80 yıllık siyasi hayatı boyunca mücadele ettiği enflasyonu bu şekilde tarif ediyor baba Süleyman Demirel
Evet, enflasyon denilen şey maalesef bu kadar kötüdür.
Ve biz ülke olarak yıllardır bu sorunla, bu kötülükle birlikte yaşıyoruz
Mücadele ediyoruz.
İster TÜİK ister ENAG
Kim ne açıklarsa açıklarsın, ne kadar açıklarsa açıklasın
Enflasyon vatandaşın cebini yaktığı kadardır.
Yani gerçek enflasyon vatandaşın enflasyonudur
Bu da gölgede yüzde 51,97
Güneşte yüzde 129,11
Halkın hissettiği yüzde 350
Gerisini siz düşünün.