Hamamizade İhsan Bey, Trabzon’un Türk Edebiyatına kazandırmış olduğu önemli şahıslardan sadece birisidir.

Hamamizade, Halil Nihat Boztepe ile birlikte dönemin tek ve meşhur kitapçısı Hamdi Efendi’nin Ayine-i Efkâr adını verdiği kitapçı dükkânında birçok yazarın eserleri ile tanışmış, onlara sahip olmuş, kütüphanesini buradan aldığı kitaplar ile zenginleştirmiş, alamadığı kitapları ise geceliğini yirmi para ödeyerek kiralamıştır. 
Kolay şiir yazan, kafiye ve konu bulmakta zorlanmayan şair için, şair-i maderzad –anadan doğma şair- tanımı yapılmıştır. Hamamizade nüktedan bir şair olmasına ve çevresinde de öyle algılanmasına rağmen, onun şiirlerine sinmiş hüznün derinliklerini bulmak mümkündür. Sosyal eleştiri yapan vatan ve millet derdini şiirlerine yansıtan bir şiir anlayışı vardır. Divan şiirinin nazım birimlerini çok kullanmasına rağmen divan şairlerinde fazla bulunmayan vatan millet kavramlarına onun şiirlerinde sıkça rastlamak mümkündür. 
Okuyan, halkın okuması için uğraşan, yazarlık ve öğretmenlik mesleğini halkın cehaletten kurtulması için kullanan ihsan Bey, Sardı her yanı cehalet, biz girân-hâb u hayâl/Çünkü bîdar olmayız sûr-ı kıyâmet bekleriz, (Her yanı cehalet sardı, hayal ve uykuya dalmışız, uyanacağımız yok, çünkü kıyametin gelmesini beklemekteyiz) diyerek cehalete isyan etmiştir.  
Hamamizade neşeli, esprili, hazırcevap bir yönü ile ön plana çıkarken, içi bu milletin ve devletin derdi ile yanıp tutuşmaktadır. Ey zemin-i zulme baş eğmiş yatan bîçâre halk/ Varken ecdâdında bir kan sende bir kan görmedim diyerek cehaletin karşısında sosyal eleştiri yapmaktan çekinmemiş, eğitimci olduğu için halkın cehaletine ve olaylar karşısında duyarsızlığına isyan etmiştir. Aşağıdaki beyitler onun sosyal eleştiri yönünü vermektedir. 
İlim, hikmet, fen birer efsânedir, gûş etmeyiz/ Râviyândan, nâkilandan hoş hikâyet bekleriz (İlim, hikmet, fen bizim için bir efsanedir, onları duymayız, ravilerden, menkıbe anlatanlardan hikâye bekleriz.
Bu hârâb-âbâd mülkün pâsbân- genciyiz/ Bûm-ı meş’ûmuz bu mevhûş yerde zulmet bekleriz (Bu harap olmuş mülkün gece bekçisiyiz,  uğursuz baykuş gibi bu vahşi yerlerde karanlıkları beklemekteyiz)
Bid’at olmuş ma’rifet san’at olur merdûdumuz/ Peyrev olmaz sahibü’l-furkândan ayet bekleriz.  (Marifetimizi bidata çevirmiş, sanatımızı uzaklaştırmış Allahtan ayet beklemekteyiz. 
Dîvdir, cindir, peridir cümleten huddâmımız/ Her birinden çünkü bu sûretle hizmet bekleriz (Devleri, cinleri, perileri hademe yaparak onlardan hizmet beklemekteyiz)
Öyle üstâdız ki hem iblîsi tedris eyleriz/ Hem de dergâh-ı Hudâ’dan feyz-i rahmet bekleriz (Öyle bir allameyiz ki şeytana ders veririz, sonra da Allahtan rahmet feyzini bekleriz)
İhsan Bey şiirlerinde vatan sevgisinden vatana olan bağlılığı ve sorumluluğundan da sıkça bahsetmiştir. 
Vatan vatan diye İhsan figân edip durdum/Vatan diyarını hep makesi figân buldum (Ey İhsan vatan vatan diye ağladım durdum, vatanımı figanın yurdu olarak buldum)
Yücedir bence arştan İhsan/ Benzemez başka bargâha vatan(Ey İhsan vatan arştan yücedir ve başka yüce divanlara benzemez)
Olmadan bir zaman refâha vatan/ vatanım oldu ah u vaha vatan(Vatanım bir an bile refaha kavuşmadı, ah vahlara vatan oldu)
 Trabzon’da onun adının verildiği (Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi) devası bir kültür merkezinin olması onun için çok iyi bir vefa örneği olmuştur. Büyükşehir Belediyesi, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinde onun düşünce yapısına yakışır şekilde çok güzel etkinlikler organize etmektedir. Belediye Başkanı Sayın Murat Zorluoğlu’nun bu hizmeti bile çok büyük takdire şayandır. Halkının büyük çoğunluğunun rağbet göstermediği bu etkinlikler her gün devam etmekte, o güzelim etkinlikler boş salonlarda halkın ilgisini beklemektedir.