Trabzonspor'a geldiği günden beri hep problem. Kafasına estimi sakatım diyor oynamıyor. Kafasına ettimi iyiyim oynarım diyor. Rüzgara göre yelken açıyor. Durduğu yerde para kazanan en rahat futbolculardan biri... Adam dünyanın en iyi futbolcusu sanki bir dediği iki edilmiyor. Bir eli yağda bir eli balda! Trabzon'a geldiği günden beri bir otelde kalan İngiliz futbolcu'ya kaldığı otelde özel mutfak yapıldı. Özel Amerika'dan aşçı geldi. Bu da yetmezmiş gibi İngiltere’den hoca getirdiler. Ne bulunmaz hint kumaşı idi.
İngilizin bu yaptıklarını gördükten sonra ben kurban olayım bizim gençlere ve Söhrloth'a. Adam geldiğinden bu güne kadar leblebi gibi gol atıyor. Her maç sonrası birbuçuk saat topla çabukluk idmanı yapıyor. Sturridge efendi yan gelip yatıyor! Yazık günah ona verilen 3,5 milyon Avro'ya. Bu para ile alt yapıya veya BAL’d amücadele eden 1461 Trabzon’a destek verilseydi. Veya Trabzon amatör küme takımları için 500 bin Avro harcansaydı. Amatör kümeden ne Sturrigde çıkardı.
MUSTAFA HACIKERİMOĞLU VE TRABZONSPOR
Trabzonspor’un aldığı Fenerbahçe galibiyetinden sonra ortalık bayram yerine döndü. Coşku sel gibi aktı. Bütün provokasyonlara rağmen en ufak bir taşkınlık yaşanmadı. Trabzonspor taraftarı bütün gazlanmalara rağmen coşkuyu şiddete çevirmedi.
Trabzonspor’u büyük yapan en önemli nedenlerden biri de haklarını masa başında yedirmeyen yürekli insanların varlığıdır. Son seçimlerinde Trabzonspor’un kontenjanından Futbol Federasyonu’na giren Mustafa Hacıkerimoğlu.
Trabzonsporluluğu hücrelerinin derinliklerinde hisseden, hakkını ve adaletini savunan öyle ki bu adalet aleyhine olsa da bundan vazgeçmeyen, masa başı oyunlara karşı dimdik ayakta duran ve buna fırsat vermeyen bir insan. Türk futbolunun içine düştüğü haksızlıklardan kurtulması için öyle bir duruş sergiliyor ki, futbolun oynanması gereken yeri sahayı adres gösteriyor.
Türk futbolu benim olsun ama nasıl olursa olsun anlayışıyla büyük itibar kaybetti. Öyle ki FIFA ve UEFA’da Futbol Federasyonu güvenilmez kabul edilmektedir. Hak ve hukuk unutuldu. Dördüncü güç kabul edilen medya futbolda çıkar amaçlı kullanılmaya başlandı. Yöneticiler verdiği demeçlerle kendi taraflarına şirin görünürken diğer taraflarda infial uyandırdı.
Futbol kendi özüne ancak Mustafa Hacıkerimoğlu gibi yöneticilerin kendi aleyhine de olsa adaleti hakim kılan yürekli insanlarla ayağa kalkacaktır. Temiz futbol ancak bu sayede olur.
YERE BATSIN FUTBOL TARAFTARLIĞINIZ
İstanbul Büyükçekmece’de Trabzonspor’un galibiyetini kutlayan 18 yaşındaki Trabzonspor taraftarı Ahmet Can Avşar adlı genç, futbol teröristi komşusu tarafından vurularak öldürüldü. Bu acı olay kabul edilebilir bir şey değildir.
Her taraftarın kendi takımının galibiyetine sevinme hakkı vardır. Bunu kabullenmemek şiddete başvurmak ruh hastası kişiliklerin tezahürüdür.
Trabzonspor-Fenerbahçe maçı öncesi ortamı geren açıklamalardan kaçınmayan yöneticilerin yarattığı bu iklim onları da bu cinayetin sebebi haline getirmiştir.
Bir yönetici basın önünde neyi konuştuğunu değil neyi konuşmaması gerektiğini bilmelidir. Son yıllarda toplumları etkileme ve kendi koltuklarını koruma adına popülizm yapanlar daha hayatının baharında geleceği olan bu gencimizi geri getirebilecek mi?
Yazık değil mi. Kim bunun hesabını verecek. Futbolu kendi emelleri için kan davasına çevirenler unutmasınlar ki gün gelir o kanda kendileri boğulur.
UTKU BEY SEN İŞİNE BAK!
Önüne gelen reklamını nasıl yapacağını biliyor. Bunlardan biri de Eskişehir CHP Milletvekili Utku Çakırözer. Milletvekili olduğunuz şehrin takımı Eskişehırspor, transfer limitıni aştığında TFF tarafından puanları silindi.
Ve yılların takımı küme düşme potasında. Siz şehrinizın takımının haklarını korumak yerine Fenerbahçe'ye şirin gözükmek için mi Trabzonspor'a algı yapıyorsunuz. Devlet'in tonlarca sıkıntısı varken sen onlarla uğraş. Bırak Trabzonspor ile uğraşmayı, senin haddine değil. Sen de kendini nasıl gündeme taşıyacağını öğrendin. Milletvekilliğinde bulamadığını Trabzonspor'a saldırmakla Fenerbahçe'ye yönetici olacağını zannediyorsan yanılıyorsun. Zaten bir şey yapmadığınız belli. Sen işine bak. Başka takımın amigoluğunu yapma, Eskişehirspor'a sahip çık.
KÖSTEK YERİNE DESTEK OLUN
Ortahisar Belediyesi ile Trabzonspor Kulübü'nün ortaklaşa düzenlediği "Trabzonspor Marşı Beste Yarışması" finalle sona erdi. Biri bir şey yaptımı hemen burun kıvırırız. Yapılanı beğenmeyiz. Yıllardır yapılamayan Trabzonspor marş beste yarışması yapıldı. Bu yarışmayı yapan da Trabzon Ortahisar Belediyesi, Türkiye Birincisi uluslaarası başarılarla dolu mükemmel bir orkestra eşliğinde Olimbera voice çok sesli korosunun seslendirdiği altı eser, müzik ile alakası olan 17 kişilik jürinin seçtiği bu eserler dinlendi. Bu eserler beğenildikten sonra bizim insanlarımız herşeyi bilir ya hemen kaf dağından burunlarını gösterip bu eserleri bazıları beğenmeyerek yarışmanın iptal edilmesini bile istediler.
Ne yazık ki ilk üçe giren eserler Akyazı Stadı’nda dinlenmesi için görücüye çıktı. Eserlerden ikinci ve üçüncü olan eser seslendirildi Birinci olan eser çalınmadı.
İşte bu hiç olmadı
Neymiş efendim.
Birinci olan eserin bestecisi İstanbul takımlarından birini tutuyormuş. Bu iş ayrı o iş ayrı. Bu besteyi yapan kişi Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşamıyor mu? Bana göre bu düşünce içersinde kim varsa yanlış düşünüyor. Birinci olan beste de Akyazı Stadı’nda çalınmalı. 380 eser arasından seçilen bu üç eseri ister beğenin ister beğenmeyin jüride yer alan 17 kişi sağduyulu bir şekilde kararlarını verdiler.
Bu karara da herkes saygı göstermek zorunda. Yıllardır yapılamayan bir yarışmayı başta Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet metin Genç'in desteklerinden ve bu yarışmaya öncülük yapmasından dolayı canı gönülden kutluyorum. Bu projeyi Başkan Genç'in önüne getiren Ortahisar Belediyesi Kültür Müdürü Sadettin Önsel gecesini gündüzüne katarak böyle bir yarışma Trabzon'da yaptığı için kendisini kocam bir şekilde alkışlıyorum.
