Türk futbolunda başardıklarıyla gerçek bir ilklerin takımı olan Trabzonspor’un bu özelliği, bezen yanlış anlaşılıyor!
Hem de bizzat sorumlular tarafından..
Şöyle ki ; Önceki akşam deplasmanda oynanan maçta sahasındaki 7 maçta hiç galip gelemeyen Sivasspor bu sezonun ilk iç saha galibiyetini az kalsın Trabzonspor’dan alıyordu.
Neyse ki 2-0’dan ve 3-2’den geri dönen Bordo-Mavililer, 3-3 lük sonuçla beraberliği kurtardı da bu ilk gerçekleşmedi!..
Peki , Pepe ve Onuachu gibi iki gol silahına karşın, Trabzonspor bu sıkıntıları niye yaşıyor?
Bence bunun üç sebebi var..
Biri, kendisi burada ama kafası başka yerde futbolcular..
Başta Bakasetas
Diğeri; zaman zaman milli takımlarda forma giyseler de, asla Trabzonspor kalitesinde bir takımın ilk 11’i için yeterli olmayan isimler;
Eren, Mehmet Can, Taha vs..
Öteki de teknik direktör Abdullah Avcı’nın inatçı ısrarları..
Futbolcu bazında örnek ; Abdulkadir Ömür..
Gamsız, tasasız, risk almayan, ilk zamanlarında olduğu gibi driplingle ceza sahasına dalmayan, topu araya arkadaşlarının önüne salmayan…
‘Al, ver, olmazsa geri dön’ le idare eden futboluyla ömrümüzü tüketen Ömür’deki ısrarı..
Sonra;
Rakibe uzak, temassız, karşı orta sahalara hayatlarının en rahat futbolunu oynatan..
Gol atmak üzereyken kaptırılan topu alanların ellerini kollarını sallayarak Trabzonspor kalesine gelip gol bile attığı..
Kanatları kullanmayan, rakibe çullanmayan..
Bir oyun anlayışı..
Ve bunda ısrar…
Hem de inanla..
ŞEHİR EFSANESİ Mİ?
Trabzon’un bir futbol kenti olduğu, gençlerinin futbola yatkınlığı bilinir..
Trabzon insanının futboldan anladığı da tartışılmaz..
Acaba diyorum, bütün bu işler eski de mi kaldı da , günümüzde bu bir şehir efsanesine mi dönüştü?
Öyle ya:

Trabzonspor’un başına geçirecek tek bir teknik adamımız yok!
Bordo-Mavili formanın hakkını verecek 3-5 Trabzon çocuğu bulamıyoruz..
Çok uzun aralıklar hariç ligin zirvelerinde duramıyoruz..
Her sene büyük paralarla onlarca oyuncu alındığı halde, hedefi tutturamıyoruz..
Transferde isabet oranı onda ikiyi geçmeyen ıskacı gibiyiz..
Hesap da orta da zaten.

Yıllardır doğru dürüst iki bek bile bulamıyorsun.
‘Çare’ diye aldıklarını da bir yıl sonra üstelik cebine para koyarak yolluyorsun..
Üstelik aynı hataları hemen her transfer döneminde istikrarlı bir şekilde yapıyorsun..
Peki o zaman, sen nasıl oluyor da, bu futboldan çok iyi anlıyorsun?
Umut ‘u kim niye aldı?
Trabzonspor ekonomik olarak bu kadar zordayken,sayın başkanın ifadesiyle ‘Şirket olsaydı iflası açıklanmıştı’ durumundayken Alanyaspor’dan 2.3 milyon Euro gibi çok yüksek bonservis bedeli ve de 4+1 yıllık sözleşme ile alınan 23 yaşındaki orta saha oyuncusu Umut Güneş olayı çok kimse gibi benim de kafamı meşgul ediyor.
Umut, Nenad Bjelica zamanında ‘ Hoca alınmasını istememişti, bu yüzden oynatmıyor ‘ yorumlarına yol açıyordu.
‘Avcı aldırdı’ diyenler de vardı..
Ee Avcı geldi, yine oynamıyor.

Tanıyanlara soruyorsun ‘ İyi futbolcu’ diyorlar..
O zaman orta saha tel tel dökülürken bile bu Umut niye 5 dakika bile oynamıyor?
Oynatılmayacaksa bir çuval parayla niye alındı?
Ya da kim niye aldırdı?
Yoksa Trabzonspor , Kasımpaşa’dan sonra Alanyaspor’a da mı sponsor oldu !..
Al hakemini vur VAR ‘cıya
MHK Bakanı Ahmet İbanoğlu’ Bazı hakemleri ilk yarının sonuna kadar dinlendireceğiz’ demiş..
Yetmez efendi yetmez..
Gözünün önündekini göremeyen.

Görse de düdüğünü öttüremeyen hakemi de..
Bu pozisyonlarda hakemi pozisyonu izlemeye çağıramayan VAR’cısını da anında kovup istirahatlerini sürekli yapacaksın’ diyeceğim ama .
Davul başkasında, tokmak başkasında olunca bunu kim nasıl yapacak?..
Demek ki sürecek aynı tas aynı hamam..
Yeter ki ağırmasın kafam.
Hadi hayırlı tıraşlar…