Trabzon’da dededen toruna üreten ve ürettiklerini pazarlayan bir aile Özerler Gıda’dır. Zaman içinde Trabzon’un en önemli gıda toptancısı oldular ve zaman içinde de perakende sektörüne girdi, Özer Çiftlik adı ile de markalaştılar. Mümkün mertebe doğal ürünler satmaya gayret gösteriyorlar.

Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı da olan Nevzat Özer işlerin başında. Kardeşleri var. Bir kardeşi Ege’de zeytin bahçeleri ve fabrika ile ilgileniyor, diğeri yanında.

Borsa yönetimi Trabzon basını ile sohbet edecekti, o gün sel oldu ve ertelendi.

Önceki akşam İbrahim Ata’nın oğlunun nikahı vesilesi ile Borsanın Meclis Başkanı Nevzat Özer ile sohbet ettik.

İki konuda kendisi ile birleştik.

Üretim, Üretim,

İstihdam, İstihdam.

Üretime dair Allah sağlığını versin annesinden örnek verdi:

‘Allah başımızdan eksik etmesin annem Akyazı’dadır. Yaşı ilerlemesine rağmen iki ineği vardır. İneklerini sağar ve aileler gelir kendisinden taze süt alırlar. Bahçesi var. Bana ısrarla ‘tarlamı sür’ dedi. Dün hallettim ve duasını aldım.

Özer ile bölgenin en fazla konuşulan fındık ve fındık düşmanı kokarcayı konuştuk.

‘Mücadele yetersiz gibi’ dedim.

Özer, ‘Haksızlık etmeyelim, hem Tarım Bakanlığı ve bağlı teşkilatları, hem Ticaret Borsaları ve Ziraat Odaları herkes elinden geleni yaptı. Bu yıl kokarcanın biraz daha az olduğunu söylemek isterim. 50 bin Samuray arısı da doğaya salındı. Bu arıların en büyük özelliği tek besin kaynaklarının kokarca olması. Trabzon Ortahisar’dan arıları bıraktığında Arsin’deki kokarca böceğini buluyor ve orada yiyor. Fındıkla ilgili sorun şu, bölgedeki ağaçlar yaşlandı. Bahçe bakımı ve yevmiye ücretleri fındık geliri ile başa baş kaldığı için çok kişi artık bahçesine bile girmemeye başladı. Acilen fındık bahçelerini gençleştirmemiz lazım.’

Borsa meclis başkanı Nevzat Özer, Trabzon’un en önemli iki gelir kaynağının fındık ve balık ihracatı olduğunu, turizminde sürdürülebilir olursa Trabzon’un refah seviyesinin de artabileceğinin altını çizdi.

Trabzon’da bir yıl kala hareketlenen oda seçimleriyle ilgili de konuştuk:

‘Ticaret odasını, borsayı yönetmek kolay değil. Tamamen tecrübe işidir. Odada bulunacaksın, tanıyacaksın, sonra da yönetmeye talip olacaksın. Bir dönem meclis üyeliği yapmakla başkan olunmuyor.’

Türkiye ve Trabzon’un sosyal yapısındaki erozyon Başkan Özer’in de canını acıtıyor.

Yılların tecrübesi olarak gözlemlerini aktardı:

‘Toplumdaki yozlaşmayı bitirmek çok zor. Ne kadar durdurabilirsek iyidir. Her şey telefonun içine yüklendi. Herkesin en yakın arkadaşı cep telefonu oldu. Bir de geleneklerimizi kaybettik. Bir eve gelin geldiğinde, ona davranış adabı öğretilirdi. Ama şimdi evinizi tutuk, beyaz eşyanızı aldık, düğününüzü de yaptık, bakın başınızın çaresine diyor çocuklarımızı bir evine içine atıyor orada bırakıyoruz, sonra da anlaşamıyor ve soluğu aile mahkemesinde alıyorlar.’

Ne diyeyim, nokta atışı bir tespit.

Nevzat Özer ile bir beyin fırtınası yapmaya çalıştık.

Trabzon gerçeklerini konuştuk.

Hem ekonomik hem de sosyal olarak Trabzon’un çok daha mesafe alması gerektiğinde karar kıldık.