Türk futbolu 2010-11 şikeli sezonu müteakip büyük bir kırılma yaşadı. Bu çatlağın, yarığın bir tarafında Fenerbahçe, Sivas, Eskişehir, Karabük gibi takımlar diğer tarafında da Trabzonspor, Malatya, Kayseri, Bursa gibi takımlar konuşlandılar.
 
Hal böyle olunca bu zıt gruplardaki takımların birbirleriyle maçları büyük bir çekişmeye sahne olurken ( zaman zaman seyirci taşkınlıkları vs..), Aynı gruptaki ekiplerin maçları nispeten daha yumuşak geçti ( taraftarların bir arada maç izlemeleri vs..).
 
Amma velakin bir hafta önce Malatya maçında yaşanan hezimet (5-0) hayal kırıklığı, rekabetin olduğu yerde Kardeşlik söylemlerinin hakemin başlama düdüğü ile son bulması gerektiğini Trabzonspor camiasına gösterdi. Çünkü bu oyunda rehavete yer yok. Fikstürden de anlaşılacağı üzere Kayserispor 3 haftadır maç kazanamayan, bu maçı mutlak kazanması gereken yaralı bir aslan gibi.Maçı kazanmak adına rakip  her yolu deneyecektir.
 
Kayserispor cephesinde zaman zaman Maçı kazanmak, rakibi sindirmek adına Sertliğin tozu artırılacak ve Trabzonsporlu oyuncuların yüksek teknik kabiliyetlerini kullanmalarının önüne geçilecektir diye düşünüyorum.
 
Kayserispor oyun kendi alanında kabul edecek, kanatları kilitleyerek Pereira ve Novak gibi ofansif etkili kanat beklerinin hucuma katılamsının önüne geçilecek. Bu oyunla Trabzonspor’u göbeği kullanmaya mecbur etmeye çalışacaklar ve Sosa, Batuhan ( onazi sakat) ikilisinden kaptıkları toplarla hızlı çıkıp skor arayacakları kanaatindeyim.
 
Dolayısıyla Trabzonspor Maç öncesi mental olarak iyi hazırlanmalı, Fenerbahçe ve Kongrenin izleri kafalardan silinmelidir. Maç içerisinde de taktik disipline sadık kalınmalı ve son düdük çalana kadar tüm konsantrasyonu ile oyuncular sahada olmalıdır.
 
Futbol şansı yanımızda olsun...
 
Saygılarımla