Muhalefet için kolay, AK Parti adayları için zor.
Epey bir zamandır belediye başkan adayları, sokak sokak, çarşı- pazar, mahalle ve köyleri dolaşıyorlar 31 Mart seçimleri için destek istiyor.
İlçelerde ilçe belediye başkan adayları, büyükşehirde Ahmet Metin Genç sırasıyla tüm ilçeleri tek tek dolaşıp vatandaşların elini sıkıp oy istiyor.
Şampiyonluk sözünü yerine getirmek için gecesini gündüzüne katıyor.
Allah için iyi çalışıyor
Nefes bile almıyor
5 yıl arayla mühür kimdeyse Süleyman odur sözünden hareketle artık sözün sahibi vatandaş. Adayların ne için yanlarına geldiklerini çok iyi biliyor.
İktidarın veya muhalefetin belediye başkan adaylarını karşısında görmesi hoşuna gidiyor. Kendisini daha değerli hissediyor.
Ama seçmen karşısında bir muhatabı bulmasından dolayı da mutlu.
Derdini anlatıyor,
Belediye başkan adayları da dinliyor, not alıyor.
İktidar partisi adayları yeni dönemde bütün bu sorunları halledeceğiz derken, muhalefet adayları da yetki verdiğinizde hepsini biz çözeceğiz vaadiyle etkilemeye çalışıyor.
Vatandaş neylesin bununla yetinmek zorunda kalıyor. İnandığına basacak mührü.
Hak teslimi yapalım. 
İyi ya da kötü şu anda görevde bulunan belediye başkanlarının ilçelerine, mahallelerine birçok şey kattığını söyleyelim.
Ama yeterli ama yetersiz
Her başkan kendi kabiliyetiyle ve iktidarın da gücüyle vatandaşına hizmet getiriyor.
Özellikle Trabzon Büyükşehir Belediyesi merkez Ortahisar olmak üzere bütün ilçelere ciddi bir şekilde yol, su, altyapı hizmeti getirmiş ve geçerli oy almıştır.
Ortahisar büyük yatırımlar aldı, yıldızı parladı. 
Elbette bu AK Partili başkan adaylarının lehinde olacak.
İlçelerde de durum aynı. Hem büyükşehir hem de ilçe belediyelerinin mümkün mertebede vatandaşına hizmet getirmesi kendisine artı yazacak. 
Yeniden aday gösterilen başkanlar bu hizmetin karşılığını sandıkta görecektir.
Ama olumlu ama olumsuz
Muhalefet parti belediye başkan adayları da sundukları veya sunacakları projelerle de seçmeni etkilemeye çalışıyor.
Şunu açıkça belirtmeliyim ki vatandaş köyüne, ilçesine, mahallesine yapılan hizmetten ziyade bireysel olarak ne aldığına bakıyor. 
Tabi ki yatırımlar karar vermesinde etkili olacak ama daha önemlisi cebine girene bakıyor, boğazından aşağı geçene ve oğluna-kızına iş verene bakıyor.
Yani toplum yararına yapılan hizmetler ikinci sırada çokta umursamıyor.
Dediğim gibi bireysel taleplerine alacağı cevaba bakıyor.
Hemen hemen tüm belediye başkan adaylarıyla temasımız olmuştur.
Hem büyükşehir adayı Ahmet Metin Genç hem de Ortahisar adayı Ergin Aydın ve bazı ilçe belediye başkanlarıyla görüşüyoruz vatandaşın sizden talebi veya tepkisi nedir diye soruyoruz?
Aldığımız cevap aslında ortak sorun.
İş, aş ve emeklilere verilen zam
Kamuoyunda büyük sansasyon uyandıran emekli zamları iktidar partisi başkan adaylarının en çok zorlandığı konu.
İktidarın da muhalefetin de adaylarına aynı soru soruluyor.
Emeklileri neden ezdiniz.
Emeklilere neden zam vermiyorsunuz
Emeklileri neden yok sayıyorsunuz
Emekliye verilen zammı neden devletin zarar hanesine yazıyorsunuz.
Emeklinin yaşamaya hakkı yok mu?
Ve daha da önemlisi emekliyi neden hor görüyorsunuz.
Evet, bu seçimlerin ortak sorunu bu
10 kişiden 5’i bunun cevabını arıyor.
10 emeklinin 5’i bu soruları soruyor. 
İktidar partisi adayları cevaplamakta zorlanırken, muhalefet de emekli ile hükümetin zayıf tarafından vuruyor.
Türkiye’de 16 milyon emeklinin olduğunu düşünürsek bu seçimin düğümünü de onların çözeceğini söylemek doğru bir tespittir.
Seçimin düğümü emeklinin elindedir.
İktidar seçime kadar önlem aldı aldı, almadı bunun vebalini öder.
Öyle zannediyorum ki emekliler 31 Mart’ta sandığa mührünü basacak.