Sen henüz dört yaşındayken... Biz, Lütfü Amcamın tarlasında patates çıkarıyorduk. Denize karşı kurulan yamaçta... Kum gibi dağılan topraklarda... Mor patates gibisi yoktu.
Piştiğinde unlanır, tarifsiz bir lezzetle adından sıkça söz ettirirdi.
Kazmanın keskin ucuyla yaralanmamalıydı çünkü hemen çürürdü.
O yüzden kazmayı vururken çok dikkatli olmalıydınız, sağa sola bakamazdınız ki biz de öyle yapıyorduk.
Çuval çuval patateslerin günün ilk ışıkları altında taze toprak üzerinde parladığı saatlerdi.
Dalda asılı radyo, her şeyi durdurmuştu sanki.
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekâtı başlamış bulunuyor. Allah; milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz."
Başbakan Bülent Ecevit'ti.
Süleyman, Burhan, ben, Ayşe, Naciye, Esin ve daha kimler kimler...
Çocuklar, gençler, büyükler...
Bir tarla dolusu insandık, gururlu olduğumuz kadar da endişeli...
Aylardan Temmuzdu...
20'si olduğunu o anda radyo hatırlatınca anladık ve hiç unutmadık.
Tarih bilgilerimiz tazelendi toprak gibi... Kırım'ı, Girit'i, Balkanları, Orta Doğu'yu nasıl kaybettiğimizi...
Mor patateslerle birlikte adeta Kıbrıs semalarında görünen paraşütçülere dönüşmüştük.
***
51 yıl sonra Kıbrıs seçimlerini Harmancık'tan takip etmek de varmış.
Şana Taka Kütüphaneden...
"İyi mi oldu yoksa kötü mü" açmazına düşmeden...
Aklı başında yorumları okuyarak...
Sözcükleri özenle seçenleri dinleyerek...
Kaybedilenlere bir yenisini eklemek yerine kazanmaya mı başlamıştık, ne?
"Biz, nerede yanlış yaptık?"
Kıbrıs'ı masaya yatırmanın zamanı gelmiş ve geçiyordu bile...
***
Kimdi yeni Başkan?
Tufan Enhürman'ın yaptığı konuşmalardan birini iki kez izledim.
Çok başarılı bulduğumu ifade etmeliyim.
"Adanın neresinde ne varsa ona ortağım" diyor.
Fakat asıl önemlisi "Toprak" vurgusunda...
Oğlu Toprak'la ilgili anlattıkları ise halk tabiriyle tam "damardan"...
"Ben, toprağımdan asla vazgeçmem. Nerede doğmuş olursa olsun, bu memleketteki her çocuk benim çocuğumdur" sözleri büyük alkış alıyor.
Bekleyip göreceğiz artık.
Kurtlar sofrasına oturduğunun farkında...
Kimlerle dans ettiğinin...
Her şey bir tarafa, Kıbrıs'a heyecan getirdiği ortada...
Bu seçimlerin Türkiye'yi ne denli etkileyip etkilemeyeceği ise birkaç ay içinde ancak anlaşılabilecek.
***
Kıbrıs bizim için sadece bir ada değildi.
Kaybede kaybede derken...
Yeniden kazandığımız gururumuzdu.
Ambargolar, Kıbrıs içindi...
AB kapısında bekletmeler...
Ve daha neler neler...
Nihayet 51 yıl sonra aynaya bakmış, gerçeklerle yüzleşmiştik.
Çok çok daha iyi olabilecekken adada yaşayan soydaşlarımızı incitmiştik anlaşılan...
Para trafiği, kumar turizmi...
Üniversite eğitimi ve...
***
Sayın Tufan Enhürman,
Cumhurbaşkanlığınız hayırlı uğurlu olsun.
Başta da belirttiğim gibi siz henüz dört yaşındayken biz Karadeniz kıyısında patates çıkarıyorduk.
Ve Kıbrıs Barış Harekâtını büyük bir heyecanla takip ediyorduk.
Kala kala elimizde Kıbrıs'ın ne kadarı kaldı ki?
Bizim için Kıbrıs "son ada"...
O da giderse "adasız" kalacakmışız gibi geliyor bize.
O kadar ki...
Trabzon Yomra Şana'da inşa ettiğim Şana Taka adlı köy kütüphanesinin bahçesindeki küçük havuz bile Kıbrıs haritası...
Bazen "neredesin" diye soranlara "Kıbrıs'tayım, havuz başında" diyorum.
Kuzeyine güller ektim, dört mevsim rengarenk...
Güneyine ise ördekler için küçük bir kulübe koydum, onu da yabani arılar işgal etti. Havaların soğumasını bekliyorum, lapa lapa kar yağmasını..
***
Güzel ve etkileyici konuştuğun kadar inşallah iyi bir oyuncusun.
Sözün kısası...
"Aklın fikrin oyunda olsun çünkü sadece ada için oynamıyorsun.”