İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından ABD Başkanı ve Dışişleri, ‘Dünya dünden daha güvenli’ yorumunu yapıyorlar.
 
Öyle mi?
 
Kasım Süleymani İran için sembol bir isimdi.
 
ABD’de Kasım ayında yapılacak olan seçimler öncesi Trump üzerindeki baskıyı daha saldırgan politikalarla atmak istiyor.
 
Trump kongrenin nefesini de ensesinde hissediyor, azil süreci işliyor.
 
Trump bu hamlesi ile hem dünya kamuoyuna öngörülemez bir lider olduğu mesajını verirken, İsrail’in desteğini arkasına aldı, içerde tabanını pekiştirdi.
 
Türkiye’den İranlı komutanın öldürülmesine ilişkin tepkiler var.
 
Türkiye’nin kaygısı jeopolitik risklerin daha da artacak olması.
 
Suriye ve Irak’ta hiçbir şey rayına oturmuş değil.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan CNN canlı yayınında önümüzdeki günlerde Rusya ile yapılacak görüşmede Putin ile son İdlib saldırılarını ve güvenli bölgede hâlâ çekilmeyen PYD unsurlarıyla ilgili hususları kendisine aktaracağını anlattı.
 
Orta Doğu’yu Doğu Akdeniz’i daha hareketli günler bekliyor.
 
İran’ın bu saldırısı karşısında suskun kalması diye bir şey söz konusu olmayacak.
 
ABD şimdilerde ‘müzakere masası’ kurulsun dese de bu suya yazı yazmak gibi bir şey.
 
ABD’nin her girdiği yerde kan ve göz yaşı aktığını bilmeyen yok.
 
Tabiri caizse ‘ABD kovboydur, gittiği yerde enkaz bırakır’ diğer emperyalistler ise daha yumuşak hareket ederek sömürgeleştirirler.
 
Sonuç olarak talan edilen İslam toprakları.
 
İslam devletleri bağımsızlıklarını kazansa da, kağıt üstünde bir özgürlük.
 
Türkiye dışında dirayetli kalabilen yok.
 
Batılı güçler seçilmiş iktidarları da deviriyor, sonra buna demokrasi diyorlar.
 
Her türlü propaganda enstrümanını kullanıyorlar.
 
DAEŞ’i, YPG, PKK’yı üretip işleri bitince tarihin çöp sepetine gönderebiliyorlar.
 
Dünya tarihinde İran’a karşı yapılan bu hamlenin ciddi sonuçları olacağını yazdık.
 
Irak hükümeti, ABD askerlerinin Irak topraklarını terketmesi yönünde bir karar aldı.
 
Uygulanabilecek mi göreceğiz.
 
İran, bir intikam arayışı içinde olacak.
 
Ya ABD askerlerine, üslerine, tesislerine yönelik bir saldırı ya da İsrail’e yönelik bir planı işletecektir.
 
Süleymani’nin naaşının şehir şehir gezdirilerek defin işleminin birkaç gün geciktirilmesi çok şey anlatıyor.
 
Dileriz ki ülkemiz bu sıkıntılı süreci yara almadan atlatır.
 
Libya ile bir mutabakat gerçekleştirdik.
 
Mehmetçik peyderpey Libya’ya giriyor.
 
Doğu Akdeniz’de İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs, EastMed boru hattı projesini imzalarken Türkiye’nin hadiseleri dışardan izlemesi gibi bir şey düşünülebilir mi?
 
Daha önce ‘Neden Doğu Akdeniz’de yokuz’ diyen çevreler şimdi, ‘Ne işimiz var Libya’da, Akdeniz’de.’ diyor.
 
Hükümeti eleştirmek ayrı şey, ülkenin geleceği için, hamasi söylemler üretip bazı çevrelere şirin görünmek için adım atmak ayrı şey.