En iyisi biri kesilip diğeri içine konulmuş mika dediğimiz sert plastik toplarla maç yaptığımız çocukluk yıllarımızda, futbol topu olan zengin çocuğu arkadaşlarımız ayrıcalıklıydı.
Takım eşleşmeleri yapılırken hep onun dediği olurdu.
En iyi oynayanları takımına alır, bütün faulleri, penaltıları o kullanırdı.
Karşı takımda olanlara da sıkı sıkı tembih ederdik.;
Sakın sert girmeyin.
Ayağından top almayın, çalım yiyin.
Kaleciye de sıkı sıkıya öğütlerdik; Sakın şutunu kurtarma, bırak gol olsun.
Çünkü çok nazlı olurlardı ..
Beğenmediği bir şey olursa ; ‘Annem beni bekliyor’ diyerek alır topunu giderdi.
Maç ta yarıda kalırdı tabi..
Bu yüzden yenmek yenilmekten öte derdimiz futbol topuyla maç oynamak.
Aman kızdırmayalım ki, alıp topunu gitmesin..
***
Ayrıcalıklı takımların maçlarını , son olarak da önceki akşamki Ankaragücü-FB maçını izlerken ve de bir gün sonraki yorumları okurken nedense bunlar geldi aklıma..
Margo gibi hem öpen, hem de en çok bağıran yorumları..
El yardımıyla, taban göstererek atılan gollere ses yok.
Yüze dirsek, bele tekme serbest..
Taek-Vando, karate ne ararsan var , lakin hakemden düdük yok!
A.Gücü’nün ofsayt gerekçesiyle iptal edilen gollüne ve bariz penaltısına çıt yok.
Ne varmış;
Algıcılar amacına ulaşmış, bir penaltıları verilmemiş..
‘Bunların ne olduğu belli aldırma’ diyorsun ama yapamıyorsun.
Bıraktık Trabzonspor’u bir yana, A Milli Takımın kalecisine 90 dakika edilen küfürleri duymayanlar, bir de ahlak dersi veriyor millete..
Son dakikada yaptığı taktik faul sonucu oyun dışında kalan Yusuf Yazıcı niye direkt kırmızı görmemiş te, VAR yardımıyla atılmış oyundan.
La, zaten maç bitmiş, Yusuf’da atılmış.
Direkt olsa ne olur, VAR’dan gelse ne olur..
Enis’in sanki gömlek dikecekmiş! gibi hakemin gözünün önünde boğazının ölçüsünü alan Rosier’i görmediniz, bari çocuğa dua edin:
Kaçırması atmaktan zor o pozisyonda topu filelere gönderse, 1 puanı da alamayacaktınız..
Ne başkanınız kalacaktı
Ne teknik direktörünüz..
Daha yolun başında nakavt!
TEHLİKENİN FARKINDALAR!
Aslında amaç belli.
Gelmekte olan tehlikenin farkındalar.
Bu kadar sıkıntılı bir dönemde zirveden kopmayan Trabzonspor’un milli aradan sonra tozu dumana katacağını görüyorlar.
Daha önce de yazdığım gibi, onlar yüzde yüze yakınlar.
Trabzonspor ise henüz 60’ı bile bulamadı.
Buna rağmen aynı puandalar.
Yarın gaza bastığında nal toplayacaklarını biliyorlar.
Tanklarıyla toplarıyla değil ama.
Yazarıyla, yorumcusuyla, sosyal medyasıyla saldırıyorlar.
Akıllar sıra yol yakınken önünü kesecekler.
Bilmiyorlar ki onların bu çabası camiayı daha çok kenetliyor.
Hocasını, futbolcusunu daha fazla hırslandrıyor.
Çünkü, yerlisiyle ,yabancısıyla bütün futbolcular şampiyonluğun Trabzon için ne demek olduğunu artık biliyorlar.
Bizzat yaşadılar, gördüler.
Ve bu işi çok sevdiler..
Yani, tekrarı için can atıyorlar..
LİDERLİK 15. HAFTA
Bu arada Trabzonspor’un bu sezonki kaderini bence önündeki 4 maç belirleyecek. Dünya Kupası arasına kadar ikisi sahasında biri de eplasmanda oynayacağı 3 maç ile aradan sonra sahasındaki Fenerbahçe maçları.
Bu maçların ilk ikisinde Bordo-Mavililer Akyazı’da Sivasspor ile Konyaspor’u ağırlayıp ardından deplasmanda Ankaragücü ile karşılaşacak.
Her biri ayrı bir zorluk taşıyan bu üç maç kayıpsız geçildiğinde Akyazı’da oynanacak Fenerbahçe maçını düşünün.
Yer yerinden oynayacağı,
Değil yurt içinden Dünya’nın dört bir köşesinden taraftarların Trabzon’a akın edeceği,
Maça bilet bulabilenlerin büyük ikramiye kazanmış gibi sevineceği bir ortamda Fenerbahçe’nin Akyazı’dan yenilmeden çıkma ihtilali kaç ta kaçtır.
Bence yazıyla sıfır, rakamla 0
Bu yüzden yönetim Sivasspor maçından başlayarak bilet fiyatlarında yeni bir ayarlama yapmalı.
Taraftar da keselerine uygun biletleri kapmalı.
Gençler takımlarına , Akyazı’nın tribünleri de alıştığı 40 binli seyirciye kavuşmalı..
Hem maç hasılatından bişe olmaz, asıl parayı bulmak için tribünler dolmalı,
Takım da taraftarla coşmalı..
Kaldı ki şimdilik Bakasetas’ın kornerleri dışında sağdan top alamayan Gomez ve Umut gibi golcülerin de Visca’nın dönüşüyle golleri katlanacak..
Halep oradaysa, Akyazı burada, göreceğiz..