Trabzon’un bölgede ve Türkiye’de yeniden çekim merkezi ve verdiği nüfusu geri alabilmesi için önünde altın fırsatlar var.
Nasıl Türkiye dünyanın merkezindeyse Trabzon’da Asya ve kardeş Türk Cumhuriyetler ülkeleriyle ilişkiler noktasında çok önemli bir yerde duruyor.
Trabzon’u geçmişte büyüten temel hususlardan biri de İpek Yolu ticaretidir.
Önümüzdeki dönemde bu tarihi mirasın yeniden canlanması için kayda değer gelişmeler olacak.
Trabzon’un bu pastadan pay alabilmesi için proje çalışmaları başlayan ve 2023’e yetişmesi beklenen demiryolu hattının açılması, ayrıca Yatırım Adası’nın da açılarak koordinasyonunun sağlanması gerekiyor.
Demiryolu ve Yatırım adası, Çin’le, İran’la, Rusya ile ve Türk Cumhuriyetler ülkeleriyle ilişkili olacak. Bu hem Trabzon, hem Rize ve diğer bölge vilayetleri için çok ciddi bir kazanım anlamına geliyor.
Hafta başında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin ekonomide ve dış politikadaki hedeflerine ilişkin olarak sıra dışı değerlendirmelerde bulundu.
Çavuşoğlu’nun özetle söylediği şey şu: Avrupa’da ve Avrupalı olmak gibi, Asya’da ve Asyalı olmak da bizim için değerlidir.
‘Yeniden Asya’ adını verdiğimiz açılımı buradan ilan ediyoruz.
İlişkilerimizi, bundan sonra bütüncül bir çerçeve dâhilinde daha da ilerleteceğiz.
Bu adım eksen kayması değil. Türkiye eksenin ta kendisidir.’’
Bize göre bunlar tarihi açıklamalar niteliğinde, ilerleyen dönemde lise ve akademik eğitimlerde ders konuları olacaktır.
Türkiye önümüzdeki dönemde ne yapacak.
Özetlemem gerekirse şöyle:
‘Yeniden Asya’ açılımın en önemi ayaklarından birisi, Türkiye’nin tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasındaki rolü.
Çin, Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan ve Gürcistan güzergâhını izleyecek Yeni İpek Yolu’nun Avrupa’ya açılan kapısı Türkiye olacak.
Çin’in “Bir Kuşak, Bir Yol” projesi dünya ticaretinin karakterini değiştirirken, projenin en önemli parçasının Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Türkiye oluşturuyor.
Yeni İpek Yolu hem deniz hem de karada birçok liman, demiryolu ve karayolunu kapsıyor.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nı da kapsayan koridor, Çin’den Avrupa’ya, Rusya’dan Güney Asya ve Afrika’ya kadar ulaşımı da kolaylaştıracak.
‘Şanghay 5’lisi’ olarak bilinen Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerle ilişkiler derinleşecek.
Son dönemde yükselişe geçen Türk savunma sanayisi, yerli ve mili projelerle dünya pazarına açılıyor. Bu kapsamda Asya ülkeleri birinci sırada yer alırken, ‘Yeniden Asya’ açılımı ile yerli ve mili savunma sanayi ürünleri Asya’da daha çok yer alacak. Özellikle Pakistan, Malezya ve Endonezya ile savunma sanayinde yeni anlaşmalar, ortaklıklar ve işbirliği yapılacak.
Açılım kapsamında Türkiye’nin, ortak dil, tarih ve kültürel bağlarının bulunduğu Türk Cumhuriyetleri de önemi bir rol üstleniyor.
Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerin ivme kazanması ve yeni işbirliği alanlarının oluşturulması hedefleniyor.
Ayrıca, Asya’nın en önemli ülkelerinden Japonya ile de daha yakın siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin tesisine önem verilecek.

Okurumuzun İtirazı Var
 
‘Sayın Turgut,
Bugünkü muhallak bilgilerle ve tarafsızlık ilkesine aykırı, hemşehricilik düşüncesiyle kaleme aldığınız yazınızı okudum. "Suriyeliler" konusunda keşke başka bir hemşehriniz gazeteci Arslan Bulut'tan da alıntı yapsaydınız... "Maaş alıyorlar, hastanelerde öncelik sağlanıyor fikri gerçekten" uzak mı, yakın mı İstanbul'da bir hastanede uygulamaya şahit olunca anlarsınız. Türk öğrencilere geri ödeme aylık 450 lira kredi verilirken Suriyeli öğrencilere geri ödemesiz 1200 lira burs verildiği doğru değil mi? Ya da koşulsuz üniversitelere kabul edildiği yalan mı? 3.6 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli'nin yeri Türkiye değil, Suriye olmalıdır. Bu nüfus ve doğurganlıkla önümüzdeki 5 yıl içindeki nüfusları Türkiye'nin etnisitesini değiştirecek bir seviyeye gelecektir. Yani, BOP işleyecek, tek vatan çok vatan haline gelecektir. Bu da gazeteci olarak bilirsiniz ki Öcalan'ın dile getirdiği bir arzudur... Şunu daima hatırlatırım: ümmet fikri olanın millet fikri olmaz. Saygılarımla. Ayhan Yüksel.’