Trabzonspor’un “Black Card” kampanyasına en yüksek katılımın, 101 adet ile eski başkan Ahmet Ağaoğlu’ndan gelmesi, yalnızca ekonomik katkı değil, aynı zamanda kulüp siyasetine gönderilmiş mesajdır.
Toplamda 505 bin kulübün kasasına milyonlarca lira sokacak bir hamle… Trabzonspor’un mali yapısına katkı yapacağı ortada. Ancak rakamların ötesinde, bu hareketin yarattığı sembolik değeri görmezden gelmek safdillik olur. Çünkü 101 kart almak, sadece bağış değil, aynı zamanda “ben hâlâ buradayım” deme biçimidir.
İŞİN EKONOMİK BOYUTU
Trabzonspor’un mali tabloları uzun zamandır kırmızı alarm veriyor. Bankalar Birliği anlaşmasıyla nefes alan kulüp, yayın gelirleri ve diğer kazançlarla ayakta durmaya çalışıyor. Böyle bir ortamda, Ahmet Ağaoğlu’nun 101 kartla yaptığı katkı, kulübün nakit akışına doğrudan ilaç gibi gelir. Yönetim bunu mutlaka; “bakın, camia elini taşın altına sokuyor” diye vitrine koyacaktır. Ama unutmamak gerek, bu tip katkılar sürdürülebilir değildir. Ekonomi, kişisel jestlerle değil, yapısal reformlarla düzelir. Yani bugün Black Card’lar Trabzonspor’un nefesini açabilir ama yarın yine borç kapısı çalınacaktır.
Asıl mesele burada. Ahmet Ağaoğlu, Trabzonspor’u şampiyon yapmış bir başkan. Taraftarın hafızasında hâlâ “şampiyon başkan” etiketiyle yaşıyor. Şimdi 101 kart alarak hem camiaya desteğini gösteriyor hem de siyaseten güçlü bir mesaj veriyor: “Ben bu kulübün dışına itilsem de, hâlâ en büyük katkıyı yapanlardan biriyim.”
Bu adım, mevcut başkan Ertuğrul Doğan’a da dolaylı bir hatırlatma niteliği taşıyor. Çünkü Doğan yönetimi, Black Card kampanyasını “umut köprüsü” olarak sunarken, en büyük desteğin Ağaoğlu’ndan gelmesi, taraftarın zihninde basit bir denklem oluşturuyor: “Kulübe zor gününde, en çok kim destek verdi?”
FUTBOLUN MATEMATİĞİ VE SİYASETİ
Trabzonspor siyaseti, saha içinden çok saha dışında kazanılan güç mücadeleleriyle şekillenir. Bugün Black Card kampanyası, finansman modeli olduğu kadar, kulüp içi iktidar dengelerinin de aynasıdır. Ahmet Ağaoğlu’nun 101 kartlık çıkışı, sadece kulübe maddi destek değil, aynı zamanda yeniden hatırlatılmasıdır. Bu hamle, ileride doğacak seçim süreçlerinde ya da camia içi tartışmalarda “ben bu kulüp için taşın altına elini en çok koyanlardanım” argümanıyla masaya konulacaktır.
Velhasıl, Black Card’ın rengi yalnızca siyah değil, bordo-maviyle birlikte siyasetin en koyu tonlarını da taşıyor. Trabzonspor, bu kartlarla parasal nefes alabilir, ama asıl fırtına kulüp koridorlarında esecek.