Kuruluşu M.Ö. 2000’li hatta 400’li yıllara kadar gittiği söylenen Trabzon, stratejik önemi kadar sosyo-kültürel ve sanatsal bakımdan Anadolu’nun daima bir lokomotifi olmuş, bu işlevini hiçbir zaman elden bırakmamıştır. Yıllar, Trabzon’da yaşamış uygarlıklar değişik sosyal etkinliklerle her gecen gün pekiştirilerek Trabzon’a sanatsal bir kimlik yaratılmıştır.
Yıllardır resim ve müziğin ön planda tutulduğu bu kimlik içerisinde tiyatro, mimarlık ve estetik sanatların diğer branşları ne yazık ki zayıf kalmış olsa da Trabzon insanının sanatsal ruh bilinci yeni güzellikler yaratmak adına pek çok dernek kurarak ait oldukları sanat dallarında başarılara imza atmaktadır ki, dağınık şekilde şehirde faaliyet gösteren bu toplulukların “Sanat Evi” oluşumu kapsamında bir araya toplanması gelenekselleştirilmiştir.
Sanat Evi, kendi dar bünyesinde değişik aktivitelere ev sahipliği yapmaktadır. İki yıla yakın bir süredir restorasyon çalışmaları sürdürülen sanat evi, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla “Sanat Günleri” faaliyetlerinin on ikincisini her zamanki gibi zengin bir etkinlik programı ile her şeye rağmen zor şartlar altında gerçekleştirmeye çalıştı.
Bu yıl 12. si gerçekleştirilen bu etkinliğin her geçen gün daha da toparlanarak yükselen bir ivme kazanması gerekirken bunu görememek düşündürücü olsa da günümüz ağır koşullarında etkinliklerin kesintisiz sürdürülebilir olması bir başarı sayılmalıdır.
Etkinlik alanı içerisinde belki de en dikkate değer yanlardan birisinin geçmişte Trabzon kültürüne önemli hizmetlerde bulunmuş ve saygınlıklarıyla onurlu bir iz bırakmış olan son iki yıl içerisinde aramızdan ayrılmış olan Hikmet Aksoy, Esin Üçüncüoğlu, Harun Yavruoğlu, Aytekin Çakmakçı, Hüseyin Albayrak, M. Hikmet Malkoç, Cemal Akyıldız ve Azmi Sekban gibi sanat erbapları için bir ahde vefa “Anı Köşesi”nin düzenlenmiş olmasıydı.
Etkinlikte Zehra Atalay’ın keçe tasarım çalışmaları, Burak Tamdoğan’ın “Tiyatro ve Dizi Oyunculuğu” üzerindeki söyleşisi, Yüksel İskender Aksu’nun Geçmişten Günümüze Trabzon Kadın Kültürü ile alakalı çalışması, dikkat çekerken; Erdoğan Öğretmen’in “Uçan Melekler” adlı natürel slayt gösterisi ve Nurcan Ofluoğlu Şen’in yeni kalem tecrübeleri ümit verici idi. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.