İşini iyi yapıyor olmak ne önemli bir ayrıcalık! Boşuna dememişler ‘Kurdun gücü dişinde, kişinin gücü işinde’ diye…
İyi bir doktor; birçok kötü gidişatın yönünü, seyrini değiştirebilir mesela.
İlaç gibi geldin bana denir.
Doktorun en önemli silahı ilaç çünkü…
Doğru ilacın, doğru hastaya uygun dozda verilmesi.
Bunun için o ilaca ulaşılabiliyor olması şart tabii.
Yani piyasada bulunabilmesi, vatandaşın da onu ücretsiz bir şekilde alabilmesi…
Gündemimiz öyle kalabalık öyle yorucu ki gözden kaçan bir çoğunluk tam da böyle bir dertten mustarip.
Dertleri hem ilaca ulaşamamak hem de son derece bulaşıcı ve tekrarlayan bir hastalıkla mücadele ediyor olmak.
Uyuzdan söz ediyorum!
Artık bir salgın haline geldiği söylenen uyuz hastalığından!
Hastalık şehrimizde pandemi döneminden buyana hızla artış göstermiş.
Sıkça gündeme gelmiş konu, uyarılar yapılmış.
Konuyla ilgili son uyarı İstanbul Aile Hekimleri Derneğinden…
Dernek, hastalığın yayılışına dikkat çekiyor : “Uyuz vakası görmediğimiz gün yok. Bazen üç, bazen beş vaka..
Vakalarda artış var ve asıl sorun ise hastaların aylarca iyileşemiyor oluşu.
Çünkü hastalık artık dirençli!
Standart uygulanan tedavide losyonlar, şampuanlar artık tedavi edemiyor.
En etkili tedavi ise yurt dışından gelen bir ilaçla yapılıyor.
İlaç ülkemize gelmiş fakat ödemesi SGK kapsamında değil.
Fiyatı da 1000 TL.
Uyuzun bulaşıcılığı sebebiyle bütün aile hasta oluyor.
Hal böyle olunca da bir kutu ilaç kimseye yetmiyor.
Anlayacağınız tüm ailenin bu fiyattaki bir ilaçla iyileşmesi ciddi bir maliyet doğuruyor.
Bu durumda hasta solisyonlarla iyileşmeye çalışıyor. Bu da yayılımı hızla artırıyor.”
Evet, iki yıldır iyileşemeyen hastalardan söz ediliyor.
Düşünsenize iki yıl boyunca kaşıntılı ve başkasına bulaşabilen bir hastalıkla uğraşıyorsunuz!
Üstelik yeni doğan bebekler de buna dahil.
Tedavi onlar için daha da sıkıntılı; çünkü yetişkinlere verilen solisyonlar onlara verilemiyormuş.
Sebebi alerji yapması!
Bir de nerede çok yaygın hastalık dersiniz?
Deprem bölgelerindeki çadırlarda kalan vatandaşlarımızda!
Çadır imkanları ile tedaviyi düşünebiliyor musunuz?
Üstelik tedaviye yanıt veremeyen ilaçlarla!
Deprem travması, evsizlik travması yetmiyormuş gibi bir de uyuzla mücadele ediyorlar.
Vah ki ne vah!
Devletin, ödeme kapsamında olmayan ilaçla ilgili en azından çadırlarındaki vatandaşlarımız için bir çözümü olamaz mı?
Buna yurtlarda kalan öğrencileri de ekleyelim.
En azından onlar için…
Çok mu zor?
Olmasa gerek, bekliyoruz!