Türk ulusunun damarlarında özgürlük ateşinin tutuştuğu gündür 19 Mayıs. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna atılan ilk adımın 102. yıldönümüdür. Samsun’da özgürlük güneşinin doğmaya başladığı saatlerde hırçınlığı ile tanınan Karadeniz, kıpır kıpır. Zaman çok şeye gebe. Anadolu kan gölüne dönüşüvermiş, halk umutsuz ve endişeli. Karadeniz Bölgesi Ermeni ve Rum komitacı ve çetecilerin elinde kan ağlıyor. Büyük vatan şairi Namık Kemal’in “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini?” şeklindeki feryadı çok uzaklardan duyuluyordu.

Özgürlük meşalesinin yakılması sanıldığı kadar kolay değildi. İç ve dış düşmanlar ciddi bir işbirliği içerisinde idiler. En tehlikeli ve yıkıcı olan ise iç düşmanların bireysel çıkarları adına düşman ile işbirliği yapıyor olmasıydı ki, Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Yaban” romanında bu ihaneti insanı hayrete düşürecek şekilde tüm çıplaklığı ile gözler önüne serer. Emperyalist devletler emelerlini gerçekleştirebilmek için uygun zamanın olduğu kanaatinde idiler. Rum Metropoliti yerinde durmuyor, uyumuyor, Karadeniz’de Ermeni ve Rum çetelerin halkı kan ile boğmaya çalışmalarına destek sağlıyordu.

“Gün doğmadan neler doğar”. İnançlı, kararlı ve azim dolu, halkta bir öndere gereksinim var idi. Deniz sakin, uyumakta. Fırtına öncesi derin bir sessizlik. Namık Kemalin feryadına bir yanıt bulunma vaktiydi. Büyük Gazi Mustafa Kemal’in vatan şairine verdiği“ Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; Bulunur kurtaracak baht-ı karamâderini!” yanıtının gerçeğe dönüşüm saatleriydi.

Her karanlığın bir aydınlığı var idi. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 1919 Mayısının 19’uncu günü Samsun limanına ayak basmasıyla doğrudan o büyük ve kutsal“ milli mücadele” nin fitili ateşlenir.  Bu kutsal mücadele ile milletimizin tarihine, çağımızın akışına, çeşitli yönlerden yön ve şekil verilmiştir.

Böylece Atatürk, Millî Egemenlik ilkesini devletin temel unsurlarından birisi haline getirmeye çalışmıştır. Millî Egemenlik, adaletin, eşitliğin, hürriyetin dayanağı ve milletin namusu, haysiyeti, şerefidir. Bundan ama çise; siyasî, sosyal ve ekonomik yönden, yabancı etkilerden uzak, millî iradeden oluşmuş bir toplumun meydana gelmesini sağlamaktır. Bu nedenle 19 Mayıs Bayramı en büyük bayramlarımızdan birisidir. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bu kutsal mücadelede emeği geçmiş tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.