Futbola başlarken hepimizin hayali Trabzonspor’du. Zaman öyle bir geçti ki, gıpta ile baktığımız isimler kayboldu gitti, ondan topçu olmaz denilenler Trabzonspor A takımında forma buldular.

Biz erken denen yaşta koptuk. Turgay Beşyıldız, Osman Diyadin, Miraç Özağcı, Osman Başkır, Ali Kemal Yazıcı, Yavuz Selim sahasından gelen gazetecilerdir. Trabzonspor, mesleğimiz gereği hep içimizde, yakınımızda oldu.

Çalıştığımız gazetelerin patronlarının da bir şekilde Trabzonspor’la ilintili olması hassasiyetimizi hep üst noktalara çıkardı ve orada tuttu.

Dijital ve sosyal medya çıkmadan önce, Trabzonspor basılı yayını (Gazeteler-Dergiler) o kadar etkilerdi ki, tirajlar Trabzonspor’un galibiyeti, beraberliği ve yenilgisine göre ayrı, ayrı verilirdi.

Trabzonspor 3 İstanbul takımından birini yendiğinde satış rekoru kırardık.

Trabzon basını bugün bu kadar dinamik ise, bayilerde gazeteleri satılıyor ve internet siteleri, radyoları, televizyonları takip ediliyorsa Trabzonspor’un bunda etkisi çok büyüktür.

Trabzonspor’un her bir transferi basının adeta can suyu idi. Gazetelerin arasında posterler, özel fotoğraflar kapış kapış giderdi.

Trabzonspor’un tarihinin en flaş transferi Ünal Karaman ile Belçikalı Pfaff’’tı. Onlara çuvalla para verilmişti.

Satarken de, en fazla parayı Yusuf Yazıcı kasaya getirdi.

Yusuf Yazıcı, Uğurcan Çakır ve Abdulkadir Ömür, Sadi Hocanın alttan getirdiği ve Trabzonspor’a hediye ettiği isimler.

Bu isimlerden üçü de parladı, yıldız oldu. Şampiyon olduğumuz sezon sonunda İngiliz Kulüpleri Abdulkadir Ömür’e 20 milyon Euro’ya kadar transfer parası verdi. Bir yıl daha yuvada kalsın dedik, iki katına satarız!

Kaldı ve sakatlandı, taraftarla tartıştı sonuçta 2.5 milyon Euro’ya Hulk Ciyt’e gitti. Trabzonspor o parayı da Acun’dan alamayınca, Ozan Tufan’ı bize verdiler. Trabzonspor bugünkü para ile 700 milyon TL gibi bir zarar etti!

Altın adamlardan birisi de Uğurcan Çakır idi. Uğurcan için Avrupa olmadı. Doğu Avrupa’dan Shaktar Doneks 7.5 milyon Euro verdi, kaptan nerede ise satılacaktı.

Sonra Fener devreye girdi ve 22 milyon Euro önerdi. Uğurcan’ı alıp şikenin yıldönümü 3 Temmuz’da imza attıracakları duyulunca Trabzonspor’un akil adamları satıştan vazgeçtiler.

Kaldı ki, Shakdar Donek’e 7.5 milyon Euro’ya vereceğin Uğurcan’ı belki de devre arasında Shakdar, Fener ya da Galatasaray’a 30 milyon Euro’ya satacaklar!

Hatalar yok mu? Var.

Örneğin, Trabzonspor ve Uğurcan madem transfer için bu kadar iştahlı idi, en azından ikinci hazırlık kampında neden bir kaleci transferi yapmadık?

Fener maçındaki olumsuz bir skordan sonra, camianın gerginliğinin patlama noktasına geleceği düşünülmedi mi?

Hepsini yönetim düşünmüştür.

Bana göre, hem televizyon yayını, hem forma satışı, hem tribün, hem de yönetici katkısı anlamında gelirlerin düşmesi sebebiyle Trabzonspor’un her yıl Dolar-Euro bazındaki açıkları sürdürülemez hale geldi.

Kaldı ki, iki sermaye artırımı bile çare olmadı. O iki sermaye artırımı da Trabzonspor’un yatırımcılarını fena kızdırdı.

Bankalar Birliğinden çıkan, futbolcu ödemelerini yapan ve vergi borcunu kapatmaya çalışan bir Trabzonspor sağlıklı bir Trabzonspor’dur.

Ancak kulüplerin olmazsa olmazı da taraftardır. Taraftar diyor ki, ‘Borç ne kadar olursa olsun zirveye oynayalım’ yeter

Artık işler öyle değil. Mali kriterler çok sıkıştırıyor.

Fener ve Galatasaray çıldırmış.

Asensio, Ederson, Kerem Aktürkoğlu, Hakan Çalhanoğlu, İlkay Gündoğan ve son olarak da Uğurcan Çakır transferleri.

Bir yerde bomba patlayacak ama nerede?

Avrupa kulüpleri, Afrika’nın yıldız adaylarını 18-20 yaşında alıyor. 10 sezon etinden, sütünden! istifade ediyor. Sonra Türkiye ya da Çin’e satıyorlar.

Allah aşkına, Avrupa’nın miadını doldurmuş 30 yaşındaki oyuncularını transfer edip 22 yaşındaki ceylan gibi futbolcularla at koşturabilir misin?