Neydi onlar?
Trabzonspor kritik maçları döndüremez idi.
Şimdi Galatasaray maçını aldı. Bursaspor’u yendi.
Trabzonspor’un bir diğer hastalığı ise zor durumda olan takımlara can simidi olmasıdır.
Yıllar içinde sıkıntılı günler geçiren takımlar gelir, bizi yener ve ayağa kalkardı.
Şimdi Karabükspor böyle bir şok bekliyor.
Kulübün yeni Başkanı yaptığı açıklamada Trabzonspor’u yeneceklerini söylüyor.
Futbolda olmaz diye bir şey yok.
Ancak, demoralize olmuş, takımın yarısı kovulmuş bir Karabükspor önünde Trabzonspor normal futbolunu oynar ise birden fazla gol atabilir.
6’da 6 hedefinin son halkasındayız.
O halkayı da takarsak Trabzonspor’un önünde ikinci yarıda da durulmaz.
Başkan Muharrem Usta, devre arasında tek oyuncu alabiliriz dedi.
Hiç almayabiliriz de dedi.
Trabzonspor’a sadece stoper lazım.
Eğer Okay ve Yusuf elde kalacaksa orta sahada bile fazlalık mevcut.
Haydi hayırlısı.
Karabük’ten şampiyon havası ile dönelim.
FUTBOL TİCARETTİR
Devre arasında zor durumdaki takımlar Trabzonspor’a saldıracaklar. Trabzonspor’un elinden çıkarmaya çalışacağı oyuncular da bellirder. Ziraat Türkiye kupası da düşünülerek hareket edilmeli. Örneğin Bongonda Ziraat Türkiye kupasında da yedek kalıyor ise göndereceksin. Volkan Şen. İkinci yarıda içerde Galatsaraay, Beşiktaş, Fener ve Başakşehir ile oynayacağız. Fener maçına hazırlayacaksın. Çık al diyeceksin Onun için gerekli olabilir. Göbeğini eritmek şartıyla!DOĞAN DÜKKANDA, OCAK GÜÇ REKABETİ!
Futbolun en güzel yanı rekabettir. Trabzon’da İdmanocağı ve İdmangücü rekabeti tarihin derinliklerinden gelir. Trabzonspor kurulmadan önce ve sonasında vardır. Trabzonspor’u kurdu ama varlıklarını da sürdürdüler.
Gazipaşa caddesindeki Hasan Şanlı’nın yeni açtığı Doğal Dükkan da Aziz Bahadır, İbrahim İskender, Özkan Öztürk ve Sebahattin Alemdar oturuyoruz. İdmanocağı’nın Başkanı Mehmet Öz voleybol takımına yeni tranfer ettiği bayan sporcu ile dükkana girdi. İdmanocağı Kadın futbolu Maçka belediyesine verdi ve Voleybolu yaşatmak için de iki Mehmet. Mehmet Çelebi ve Mehmet Öz yoğun çaba harcıyorlar.
İdmanocağı İdmangücü rekabeti olsa da dostluğu da bambaşkadır. Sahada kapışırlar sonrasında da Emperial gazinosunda birlikte otururlardı. Sebahattin Alemdar’ın babası Arif ağabey İdmangücü’nün başkanlığını yaptı. Oğlu Sebahattin Alemdar ise 2003’lü yıllarda Başkanlığı eline aldı. İdmanocağı’nda da Mehmet Öz Başkan. Sebahattin anlatıyor. ‘Lisanslar için para yatıracağım. Akşam saatleri yaklaştı son gün. Para bulamadım. İdmanocağının başkanı Mehmet kardeşime gittim ve kendisinden 2500 TL borç istedim. Sağolsun in aşağıdan al dedi. Aldım ve lisans işlemlerini yaptırdım. Birkaç gün sonra da geri ödedim. Rekabetimiz vardır ama saha dışında dostluğumuz zirvededir.’
CORA VE BAMBU AĞACI
Trabzon Milletvekili Salih Cora Bütçe Plan Komisyonu üyesi olarak Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesi üzerine Meclis Genel kurulunda da söz aldı ve Türkiye’nin spor’daki başarı için sabırlı olunması gerektiğini anlattı. İşte o manifesto: ‘Sizlere Çin bambu ağacının hikâyesinden bahsetmek istiyorum. Aslında sporcu yetiştirme ile Çin bambu ağacının hikâyesi birbirine çok benzemektedir. Çin bambu ağacının önce tohumu ekilir, sulanır, gübrelenir, bir yılın sonunda hasat beklenir; bakılır ki bir yılın sonunda tohum toprağın üzerine dahi çıkamamıştır. Tekrar sulanır, gübrelenir, ikinci yıl beklenir; ikinci yılın sonunda bakılır ki tohum yine yeşermemiştir. Üç yıl, dört yıl, böyle derken nihayet beşinci yılın sonunda tohum filizlenmiştir, bambu yeşermeye başlamıştır, altı haftanın sonunda bambu ağacı 27 metreye yükselmiştir. Yani bambu ağacı altı haftada mı 27 metre boyuna ulaşmıştır, beş yıl altı haftada mı 27 metre boyuna ulaşmıştır? Olaya bu açıdan baktığımız zaman tabii ki beş yıl altı haftada, büyük bir sabırla, bilgiyle, ilgiyle usta çiftçilerin elinde bambu, köklerini göğe doğru yükseltmiştir. Bu durumu sporcu yetiştirmeyle de değerlendirdiğimiz zaman biz de sporcu yetiştirme hususunda, yukarıda bahsettiğim çalışmalar doğrultusunda tohumları ektik, planlı bir şekilde bir sistem ve disiplin dâhilinde ilgiyle ve sabırla istediğimiz hasada kavuşacağız. Yetiştirmekte olduğumuz başarılı sporcularla hedeflerimizi gerçekleştireceğiz, bu merhaleye geleceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Artık hasat toplama aşamasındayız. Dünya çapında, çiftçilerle yani antrenörlerimizle bu yolu kararlılıkla devam ettirip başaracağız.’
ERGİN BEKTAŞ..
Ergin Bektaş ismini ilk kez Akçaabat muhabirimiz Berat Topal’dan duymuştum. Akçaabat Telekom müdürü idi. Sonra Trabzon’a il müdürü oldu. Sadece il müdürü değil, bir yandan Sebatspor’da Asbaşkan olarak çalışıyor, diğer yandan ise iş adamı olarak inşaat çalışmaları da yapıyordu. Hatta adı Akçabat Belediye Başkanlığına da geçiyordu. Sonra bir anda Erzurum’a tayin oldu. Erzurum’a Pazartesi sabah gidiyor ve Cuma akşamı çıkıp geliyordu. Torul’dan 110 km süratle giriyordu. Yolundaydı ama ara yoldan kamyon çıktı ve çarptı. Uzun süre komada kaldı. Sonra iyileşti ve ayağa kalktı. Kısmı felç yaşadı. Önceki akşam gazeteye geldi. Telekom’dan yakın arkadaşı Harun Yavruoğlu’nu ziyaret etti. Sohbet ettik. Hayata öylesine tutunmuş ki mutlu olduk. Zaman içinde sorunlarını aşıyor. Trabzon’u, Akçaabatı, sporu siyaseti harmanladık. Elbette ki, eskiyi de konuştuk. Şimdi şükrediyor ve her geçen gün hayat biraz daha tutunuyor.TRİBÜNDE, MİTİNGDE HER YERDE
Trabzonspor Çılgınlar taraftarlar grubunu Miraç Erdemiroğlu kurdu ve yıllarca yönetti. Sonra da Devlet memuru olunca kenara çekildi! Miraç bırakınca Çılgınlar taraftar grubu da dağıldı. Yıllar sonra bir araya geldiler ve yeniden Trabzonspor’un peşine düştüler. İstanbul’da ve Sivas’ta vardılar. Çılgınlar grubu sadece tribünde değil. Trabzon’da Kudüs’e yönleik İsrail ve ABD’nin işgal girişimine de karşı durdular ve kortejin önünden yürüdüler. Teşekkürler çocuklar.
BİRAZ DA NOSTALJİ
Fotoğrafı 20 yıl önce bugünün ünlü ressamı Şakir Şeyhoğlu çekti. Arsin’in maskot isimlerinden Holefterli rahmetli İdris Satıroğlu.
