Bütün planlarını Şampiyonlar Ligine katılmak üzerine yapan..

Ve bu yönde transferde cömert! davranan Trabzonspor’un tüm hesabı, Kopenhag’a elenmekle bozuldu aslında..

Bu sonuçtan sonra  hem Şampiyonlar Liginden gelecek, ‘Bir yılımızı kurtaracak’ denilen gelirden olundu..

Hem de büyük beklentilerle ve de yüksek ücretlerle alınan oyuncuların çoğunun değil Şampiyonlar Liginde, Süper Ligde bile yararlı olamayacak kapasitede oldukları anlaşıldı.

Ve bu gerçek te uzun süre yolunda giden ekonominin raydan çıkmasına sebep oldu..

Sorunu en azından ötelemek için de olsa  yaptığı girişimlerden bir sonuç alamayan başkan Ahmet Ağaoğlu’da  mecburen genel kurul kararı almak zorunda kaldı..

Ve sonuçta tek liste ile gidilen seçimde Asbaşkan Ertuğrul Doğan Trabzonspor’un 18. Başkanı oldu.

Takımı aldığı yerle bıraktığı yer arasındaki icraatına bakarsak Ahmet Ağaoğlu ve ekibi başarılı işlere imza atmış, Trabzonspor’u bizce 11, bazılarına göre de 38 yıl sonra şampiyonlukla kucaklaştırmıştır.

Ve de şampiyonlukları babalarından, dedelerinden bir peri masalı gibi dinleyen gençler de bu büyük mutluluğu yaşamış,  sevinçlerini de tüm dünyanın da hayranlık ve şaşkınlıkla izlediği muhteşem gösterilerle kutlamıştır.

Ahmet Ağaoğlu ve ekibine Trabzonspor’a verdiği hizmetler için teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamlarında başarılar ve mutluluklar diliyorum..

Trabzonspor Başkanlığı gibi hayaller ötesi onurlu bir göreve gelen Ertuğrul Doğan ve ekibini de kutluyorum.

Söz konusu;

Kimsenin  kolay kolay  bir şeyi beğenmediği..

Her zaman en iyisinin de iyisini istediği ..

Beklentilerin çok büyük olduğu Trabzonspor olunca;

Bir insanın çoluk, çocuğuna bırakacağı en büyük miraslardan birisi olan Trabzonspor Başkanlığı gibi çok onurlu ancak bir o kadar da zor bir göreve soyunmuştur.

Sabahın köründen akşam hava kararıp ta rahmetli babamız hamur çubuğuyla ‘Habu ne vakittir’ diye peşimize gelene kadar bahçesinde top koşturduğumuz Ziya Bey Sahasındaki Ocak kulübünde, Trabzonspor’un kuruluş günlerine 13-14 yaşlarında bir çocukken tanıklık etmiş,

Zamanın TFF Başkanı merhum Orhan Şeref Apak’ın İdmanocağı yetkilileriyle yaptığı görüşmelerden sonra çektirilen fotoğrafa kafa uzatmaya çalışmış, 

 Kırmızı-Beyazlısından, Bordo-Mavilisine kadar  Trabzonspor’un Avni Aker’de Konyaspor’a 1-0 yenilip, Galata ile 0-0 berabere kaldığı ilk maçları stadyumdan izlemiş,  Adana Demirspor’u 4-1 mağlup  ettiği karşılaşmaya kadar  neredeyse attığı, yediği  tüm golleri görmüş,

Ve de Trabzonspor’un yıkılan ilk kulübünün çekilen fotoğrafında  yer almanın gururunu yaşayan, kardeşleri Hüsnü ve Raci’yi Bordo-Mavili forma giyerken alkışlayan birisi olarak kendisine yürekten başarılar diliyorum..

O’nun ve ekibinin başarısı Trabzonsporluların mutluğu olacaktır.

Çünkü Trabzonlu olsun olmasın, her  taraftarının  en büyük mutluluk  hormonu ( seratonin ) Trabzonspor’dur.

O’nun başarısıyla seratonini tavan yapar..

Kötü gidişinde dünyası yaşar..

Ve de sözün özü,

Şartlar ne kadar zor olsa da..

Trabzonspor bir yolunu bulup engelleri aşar..

Yıkılmasını bekleyenlerin de feleği şaşar.

Haydi rastgele

                        ***

Ve bizlere düşen de doğruları alkışlayıp, yanlışları münasip bir uslupla dile getirmektir.

Ve de kimsenin değil Trabzonspor’un adamı olmaya devam etmektir.