Anayız biz Ana!
Göğsüne vura vura feryat ediyordu Asiye Anne!
Ses tonunu biraz daha yükselterek;
“Siz bilmez misiniz?
Tarihin sayfalarına başımız dik düşmüşüz
Tanımaz mısınız vatanın elleri kınalı kadınlarını
Bizleri görüyor musunuz?
Şu elleri nasırlı, elbiseleri eski ama başı dik Yüce Türk kadınlarını…
 
Anayız biz Ana!
Ey zalim düşman;
Görmüyorsan gör!
Bizler Nene Hatunların torunlarıyız!
Çanakkale’de, Uhud’ta, Samsun’da, Sakarya’da Mermiler taşıdık sırtlarımızda
Daha nice yiğitlerimizi de
Dokuz ay karnımızda taşıyıp 
Çekinmeden komşu ederiz en Sevgiliye!..
 
Anayız biz Ana!
Şimdi bizden aldığınızı sandığınız şehitlerimizi,
Biz  ancak Peygamber’imize komşu göndeririz!
Ardından da yüreklerimiz sızlaya sızlaya haykırırız dünyaya
“VATAN SAĞOLSUN, 
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ” diyerek!
Duydun mu ey zalim düşman;
Bitmez bu dünyada toprakları için
Ne asker ne de müslüman!..
 
Anayız biz Ana!
Duymadıysan duy!
Bizler her daim mazlumların yanında
Adaletin varlığına çırpınan 
Doğuran
Büyüten
Besleyen
Ve yeri geldiğinde gözünü kırpmadan
Vatanına şehadeti öğütleyen…
 
Anayız biz Ana!
Türkmenistan’da
Azerbaycan’da 
Bosna Hersek’te
Karabağ’da
Katledilen Türk coğrafyasının her karışında
Üç aylık donmuş bebeğini
Sütü ile yeniden canlandıran analarız biz!..
 
Anayız biz Ana!
Ey zalim düşman!
Korkmaz mısın mazlumun ahından!
Korkmaz mısın anaların ağıtlarından!
Sen aldıkça cân-ımın cânını,sakın sevinme!
Bilmelisin ki: bizim yiğidimizde çok mücahidimizde!!!