Yusuf Aytin at ile birlikte bir süre yola devam etmiş Asor’a varmadan yukarıdan aşağı Fakalenza’da önüne beyaz atıyla Mehmet çıkar. Yusuf şaşırarak bunun ne anlama geldiğini ona sorar.

Deli Mehmed, Nahiye müdürü Ali Kara’nın kendisinin orada olduğundan haberdar olduğunu, bu nedenle çavuşunda en kısa sürede bunu duyabileceğini düşünerek misafirine zarar gelmemesi için kendi atını köyü Mayer istikametine sürdüğünü bir süre sonra kaporan sırtından İlana’ya geçtiğini, ondan haber tutan karakol çavuşunun askerler ile birlikte köyü bastığını belirtir. Daha sonra iki kafadar birlikte Asora , Mehmed Yıldız’ın evine gelerek bir iki kadeh de orada içerler.

Deli Mehmed’in ünü köyü, nahiyeyi aşarak ile ve hatta ilçelere kadar ulaşmıştır. İstanbul’u dahi haraca bağlamış olan namı diğer Oflu Piç Hasan bile Mehmed’in yakın arkadaşları arasındadır. İstemeden ve farkına varmadan Mehmed efsaneleşmektedir. Kime sorsan Mehmet hakkında azdan az, çoktan çok mutlaka birşeyler anlatır. Nihayet artık şehrin valisi de bu delinin namından haberdardır. Bir gün onu makamına çağırır ve olan biteni kendisine olduğu gibi anlatmasını ister. Mehmed, olanları bir bir olduğu gibi valiye anlatır. Vali olaylarda Mehmed’in herhangi bir haksızlığını görmez ve 62-63’lü yıllarda onu valiliğe koruma olarak işe alır. Bir süre de burada çalışan Mehmed artık ihtiyarlamıştır ve valilikteki görevinden ayrılarak Yenicuma mahallesindeki evlerinde sakin bir hayat sürdükten sonra 70’li yıllarda hakkın rahmetine kavuşur. Böyle anlatır O’nu yakın dostlarından Yusuf Aytin.

Fakir fukaraya zulmedildiğini duyduğunda hemen oraya varır ve bu nedenle kendi köyünde olduğu kadar çevre köylerde de sevilen adsız bir kahramandı O. İçen ancak içtiğinde dağıtmayan, yoksulun yanında yer alan bir dervişti adeta.Herkes tarafından melakonik bir sevgiye sahip Mehmet zalimlerin, haksızların, zulüm yapanların amansız düşmanıdır. Aynı zamanda fakir fukaranın, yardıma muhtaç olanların can dostudur. Öyle tanıdık Mehmet efendiyi.  Demek ki boşuna dememişler “ne iyilik yapar isen seninle gelecek olan odur” diye. Kendi gitti namı kaldı yadigar. Çok insan bu ele avuca sığmayan babayiğit delikanlıyı saygı ile yad eder. Yeni kuşak için Mehmet’in yaşantısı bir efsane olarak kalır. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum.