Üçüncü dünya savaşı söylentileri… Ukrayna ve Gazze’de halen devam eden savaşlar… Yangınlar… Ekonomik kriz, gelecek kaygısı… Toplumsal güvenliğimiz, mülteciler, Uyutulmak istenen köpekler derken… İyi bir şey oldu!

Avrupa futbol şampiyonasında, milli takımımız çeyrek finale yükseldi!

Aman Allah’ım…

Çocuklar gibi sevindik!

Ülke olarak birlikte sevinmenin nasıl bir duygu olduğunu hatırladık!

( Aslında, tüm dünyaya yayılmış millet olarak…)

Buna ne kadar ihtiyaç duyduğumuzun farkına vardık!

Ancak buradan da bir tartışma çıktı!

Neydi o?

Gol sonrası, sevinç ve gurur sembolü olarak yapılan, bozkurt selamı!

Bir siyasi sembol olarak kabul edilen selam/işaret, hem destek hem de tepki gördü...

Siyasi parti çağrışımı yaptı!

Fakat sonra anlaşıldı ki siyasi sembolün çok ötesinde bir arka planı var bu selamlamanın.

Hun İmparatorluğu’ndan  Göktürkler’e  Selçuklu’dan  Osmanlı’ya kadar uzanan; Türk Milletini temsil eden bir sembol ve onun selamı  bu!

Yani siyaset üstü!.. 

Tıpkı diğer ülkelerin, hayvan sembolleri gibi…

Biz bunları tartışaduralım,  aynı hareketi  bir başka başarılı sporcu daha yaptı!

Avrupa Güreş Şampiyonu olan Alperen Berber de Sırbistan’da sevincini bozkurt selamıyla gösterdi.

Belli ki bu böyle devam edecek!

Futbolcumuz,  Merih Demiral’a iki maç ceza verildi.

Acaba,  güreşçimiz  Alperen Berber’e de ceza verilecek mi?!

Ve diğerlerine…

***

Bu bağlamda, belirtmek istediğim önemli bir konu daha var.

Mademki Türk Milleti’nin sembol hayvanı kurt, köpeklere dokunmayalım.

Onları, uyutarak öldürmeyelim!

Hoş öyle olmasa da dokunmayalım!

İnsan türü, hayvanları bile isteye öldürmemeli…

Sadece hayvanları değil, bitkileri, ağaçları da…

Cayır, cayır yanan ormanlardan da içindeki tüm canlılardan da sorumluyuz.

***

Fakında mısınız?

Etrafımızda hiç görmediğimiz kadar ev sahibi/ kiracı gerginliği var!

Bu gerilim, bitecek gibi de değil!

Kira artışlarına rağmen,  kiracının çıkmasını, dört gözle bekliyorlar.

Çünkü, daha yüksek fiyatı hedefliyor, planını ona göre yapıyorlar!

Depremde; kağıt gibi yıkılan binalar, akıllarına bile gelmiyor!

Yaklaşımlar, merhametten, empatiden  çok uzak…

Alacağı paraya odaklı!

***

Öngörüler, Ağustos ayının ekonomik açıdan daha zor geçeceğini söylüyor!

Çoğunluğun alım gücü, gitgide düşüyor.

‘Yükünü tutmuş’ ya da ‘tuzu kuru kesim’  zenginleşmeye devam ediyor.

Emekli, asgari ücretle çalışan,  dar gelirliyse, nasıl geçineceği konusunda şaşkın!

Hele emekli maaşından başka geliri olmayanlar!..

Yıllarca çalışan emekli, bi kendi aylığına bakıyor; bir de ‘tek dönem seçilip emekli olan’ vekilin aylığına…

İşin içinden çıkamıyor!

Vekil emeklisiyle, sıradan emekli, iki uçta duruyor!

“Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” atasözümüz de tam ortalarında!..