Hani hep deriz ya Trabzon en az 5000 yıllık tarihi geçmişi olan kadim bir şehirdir diye... İşte bu Trabzon'un 5000 yıllık tarihi içinde neler yaşanmadı ki...
İtalya'dan çok da taraftarı olmayan küçük bir dini grup Trabzon'a gelerek yerleşmelerinin izleri bugün bile halen devam etmekte.
Kapuçini diye adlandırılan ve dünya nimetlerinden uzak münzevi bir yaşam tarzını benimseyen aslında Fransisken denilen gruptan ayrılarak daha da radikal yaşam tarzını seçen Kapuçiniler Trabzon'da faliyet göstermeye karar verdiklerinde zaman 17.yüz yılın sonlarını gösteriyordu.

Görevleri Katolik mezhebini yaymak olan bu hırıstiyan tarikat,o yıllarda Trabzon'da görev yapan İtalyan ve Fransız diplomatlarının destekleri ile şehirde tutunmaya, faliyet göstermeye başlamıştılar.
Fransız ve İtalyan diplomat aileleri ve İtalyan ticaret insanlarının çevresinde hizmet verip faaliyetlerini sürdüren bu küçük grup aslında Hıristiyanlığın yaygınlaştırılması,ticaret yollarının takibi ve mensup oldukları merkeze bölgeye dair raporlar göndermek üzerine faliyet gosteriyorlardı.
Kapıçuniler (Kapusinler / Capuchinler), Katolik Kilisesi içinde Fransisken tarikatının bir koludur.
Peki bu grup Kapucini ismini nerden alıyordu.
Keşişler rahipler kahverengi bir kumaştan yapılmış uzun giysilerinin baş kısmında bugün bile Kapşon dediğimiz başlıkla dolaştıkları için bu ismi almışlar...
Hatta bugün kafelerde sıklıkla tüketilen Capucine denilen kahvenin renginin bu müritlerin giydikleri elbiselerin kahverengiye benzerliğinden alınmış olduğu da belirtilir.
Bu Kapuci'niler Trabzon'da okullar dersaneler,sağlık odaları kurarak kendi öğretilerini yayayarken toplumsal hizmetlerde de bulunuyordular. Şehirde bulunan mevcut yabancı konsolosluklardan da yararlanıyorlardı.

Bu küçük ama etkili hiristiyan cemaatin kentte tutunmasında Trabzon'un liman kenti olarak,doğu ve batının ticaretinin buluştuğu
bölgenin merkezi konumunda bulunması,uluslararası ticaret yapan Katolik hiristiyanlara dini hizmetlerde bulunma istekleri,tabiki herseyden önce Osmanlı'nnn dini hoşgörüsü etken olmuştur.

Trabzon Rus işgaline uğradığı dönemde Ortodoks olan Ruslar bu grubun faaliyetlerine sıcak bakmamışlardır.
Bugün hâlâ faaliyetlerini sürdüren Santa Maria İtalyan Katolik Kilisesi 1869–1874 arasında inşa edilmiştir.
Bugünkü yapının projesi, inşası ve finansmanı, Kapuçin misyonerlerinin Avrupa’daki Katolik kurumlardan aldığı yardımlar sayesinde gerçekleşti.
Bu arada Osmanlı makamları da kilisenin kurulmasına izin verdi.
Osmanlı makamlarından izin alınmasında da Kapuçinlerin diplomatik girişimleri etkili oldu.
Çoğu İtalyan kökenli Kapuçin cemaatine mensup bu grup 300 seneyi aşkın bir süre Trabzonda faaliyetlerini sürdümüşlerdir.
Mütevazilikten öte yarı aç yarı tok ve şatafattan uzak bir hayatı benimseyen Kapucine misyonuna sahip rahipler Trabzon'a ilk geldiklerinde kentin ticari ve kültürel zenginliklerinden yararlanıp Fransa destekli faaliyetlerini sürdürürken ufak tefek şapeller yapmayı da ihmal etmediler.

Levanten aileler ve hiristiyan nüfus üzerinde çalışmalarını yoğunlaştıran Kapuciniler 1.Dünya savaşı sonrasında etkinliklerini kaybettiler.
Bugün Santa Maria Kilisesi İtalyan Devletinin resmi malı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Tarihin her döneminde varlığını sürdüren Trabzon çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan bir kent. olarak geçmişten günümüze tarihi izleri taşıyan önemli bir yerleşim merkezidir.