Yıllardır yerin onlarca metre altında binlerce insanımızı kaybettik. Kanayan yarayı bir türlü saramadık, bu nedenle her yıl onlarca emek işçisine yer altı galerileri kabristanlık oldu. Bu son olsun dileklerimizi yapmış olsak da değişen bir şey yok. 1941 yılından bu yana değişik maden ocağı kazalarında 3. 500’e yakın insanımızı kaybettik.
Türkiye İstatistik Kurumunca yayınlanan ve iş kazalarının sektörel dağılımının yer aldığı raporlara göre, Türkiye'de iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör, "maden ve taş ocakçılığı" olarak belirlendi. Resmi kayıtlara göre 3 Mart 1992 tarihinde Kozlu'da grizu patlamasında (263 ölü), 26 Mart 1995 tarihinde Yozgat'ın Sorgun ilçesinde grizu patlaması (37 ölü), 10 Aralık 2009 tarihinde Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde grizu patlaması sonucunda (19 ölü), 17 Mayıs 2010: Zonguldak'ta grizu patlamasında (30 ölü), olmak üzere son on iki yılda toplam 500 madencimizi toprağa gömdük. Yine ocaklar söndü, genç gelinler, kadınlarımız dul, çocukları öksüz kaldı.
Dünyanın en büyük kömür üreticisi ülkelerden olan Almanya’da son kırk yılda toplam 3 kişi ölürken, Türkiye’de ise son 12 yılda 1500’den çok kişinin ölmesi düşündürücüdür.Kömür madenlerinde son yıllar madende ölenlerin sayısında azalma görülse de bu problemin ortadan kalktığı söylenemez. Bunun son örneği olarak dört gün önce eski kayıplarımıza Bartın’da gruzu patlaması sonucunda 41 şehit daha ekledik. Bundan da öte istatistiklere göre madencilik sektöründe kayıtlara geçen meslek hastalıklarının da %73’ü kömür madenlerinde görülmektedir. Türkiye’de yer altındaki kömür galerilerinde insanların can vermesi canları yakmakta, milletimizi hüzne büründürmektedir.
Bir an önce Türkiye artık bu acı dolu görüntülerden acilen kurtulmalı. Neticede kaybedilenler insan. Yeni enerji alanları devreye sokularak mevcut maden işletmelerinde ciddi şekilde gerekli önlemler alınmalı. Buna göre de bu tür yaşam riski taşıyan iş yerlerinde en son teknoloji ve iş güvenliği kurallarının uygulanması sağlanarak, ciddi bir denetleme yapılmalı. Avrupa ve dünyanın değişik ülkelerinde de kömür çıkarılmakta ancak bizdeki gibi sık maden kazaları yaşanmıyor. Bartın’daki kazanın son olmasını umuyor, ölenlere rahmet, Türk Milletine ve şehit yakınlarına başsağlığı diliyorum.